Musa Pınar Hocamız, önemli Amerikan üniversitelerinden birinde hem hocalık hem de yöneticilik yapıyor. Kendi uzaklarda olsa da aklı ve gönlü hep buralarda. Hemen her yıl, tam da tercihler öncesi, adaylara, ailelere, üniversitelere, YÖK’e, kısacası herkese önemli tavsiyeleri oluyor. Bu yıl da göndermiş!..
Tercih yaparken, dünü, bugünü, geleceği çok sorgulamıyoruz.
Üniversitelerin ya da diğer kurumların verdikleri bilgilerin ne kadar sağlıklı olduğu konusunda ciddi kuşkular var.
Ne kadarı doğru ne kadarı abartılı, belli değil!
Hemen her üniversite ya da lise mezuniyet sonrası üniversiteye ya da işe girenleri iftiharla paylaşıyor ama açıkta kalan mezunlarından hiç söz etmiyorlar.
Keşke her şey çok daha şeffaf olsa…
Onlar yapmıyorsa, siz yapın ve tercih listenize alacağınız üniversitelerin, öğrenci, mezun ve hocaları ile mutlaka bir ön görüşme yapın. Eminim ki size çok değerli bilgiler vereceklerdir!..
Şimdi gelin bu noktada Musa Hoca’ya kulak verelim:
Mezunların ne kadarı işe giriyor?
“Size yazmamın nedeni, bugünden itibaren, üniversite adayları üniversite tercihleri yapacaklar. Bunun için de üniversiteler kendini ‘bol bol reklam ederek, ne kadar harika
Olduklarını’ anlatacaklar. Bence, köşeniz çok ilgi görüyor, üniversitelere kalitelerini ve başarılarını göstermek için şu çağrıyı yapın:
1. Mezun olan öğrencilerinin yüzde kaçı, mezun olmadan önce veya mezuniyetten en geç 6 ay içinde iş buluyorlar?
2. Genelde hangi sektörlerde iş buluyorlar?
3. Mezunlarının yüzde kaçı mastıra başlıyorlar; yurt içinde ve özellikle yurt dışında?
4. Bütün bunları başarmak için kariyer merkezinde kaç kişi çalışıyor?
Size bilgileri gönderen üniversiteleri köşenizde yayınlayın, sonra da web sitenizde güncellersiniz.
Bu bilgiler üniversite tercihleri için çok önemli. Bence bunu yaparak üniversite tercih edecek gençlerimize çok büyük iyilik etmiş olursunuz.
Benim üniversitemde bulunduğum İşletme Fakültesi’nde mezuniyetten önce veya sonra en geç iş bulma oranı yüzde 96 ve her öğrenci genelde kendi alanında (pazarlama olan, satış, reklam veya bir pazarlama alanı; finansçılar finans alanında vb... iş bulurlar. Bu rakamlar bir direktör ve 6 - 7 kişilik kadrosuyla 4 bin kişilik okulda başarıyla yapılıyor. Okulumu örnek verebilirsiniz.
Bunlar gerçek rakamlar, uydurma değil, zaten olamaz, olursa mahkemelik oluruz.
Doğru bilgi şart!
Türkiye’deki üniversiteler sağlıklı bilgi vermeyebilir çünkü bence birkaç üniversite hariç çoğunun ellerinde böyle bilgiler yok. Ama bence siz gene de üniversite tercih edecek öğrencilerin, üniversitelere bu soruları sormalarını ve ona göre tercih yapmalarını önerin. Hatta benim adımı vererek, önerdiğimi de yazabilirsiniz. Belki YÖK’e çağrı yaparak, gençlerin doğru, full bilgiyle üniversite tercihi yapabilmeleri için bu bilgileri üniversitelerden isteyip, web sitesine koymalı ve bunu her yıl temmuz sonu veya üniversite sınavından sonra açıklamalı. Artık YÖK de değerli gençlerimiz için bu kadarlık hizmeti yapsın, öyle değil mi?..”
Ah Hocam, ah, oralara gideli, buraları unutmuşsunuz. Keşke her şey o kadar kolay olsa, keşke öğrencileri ve geleceklerini ciddiye alan birileri çıksa!..
Ve keşke, anne babalar, olmayacak duanın peşinden koşmaktan vazgeçseler, önemli olanın diploma değil, yetkinlik olduğunu anlayabilseler!..
Ve en önemlisi de ciddi bir insan gücü planlaması yapıp umut tacirliğinden vazgeçilse!..
Özetin özeti: Doğru bir tercih geleceğinizi garanti altına alırken, yanlış bir tercih listesi de hayatınızın akışını altüst edebilir!..