ÖSYM, bu haksızlığa ne zaman son verecek?

11 Mayıs 2016

Üniversite giriş sınavlarında, bir puanla on binlerce kişi yer değiştiriyor.
Yani 15-20 puanlık bir kayıp sizi bir anda en az 150 bin kişinin arkasına itiyor!..
Binde birlik bir puanın bile çok önemli olduğu bir süreçte, yanlış bir tercih nedeniyle herhangi bir fakülteyi kazandıysanız yandınız.
Kazandığınız bölüme gidip kaydınızı yaptırmasanız dahi, orta öğretim başarı puanınız bir sonraki yıl yarı yarıya düşüyor.
Peki, niye?
Güya siz bir başkasının hakkını yiyormuşsunuz!
Oysa boş kalan o kontenjana ek yerleştirmeyle öğrenci alınıyor. Yani bir hak kaybı ya da istismar söz konusu değil!

Yazının Devamı

Kolej mi, devlet mi?

10 Mayıs 2016

Neredeyse tüm ebeveynler, çocuklarına daha iyi bir eğitim vermenin peşinde.
Dershanelere o kadar para akıtılmasının, sınavların bu kadar ciddiye alınmasının nedeni de bu!
İyi okulların sayısı, nereye giderseniz gidin, bir elin parmaklarını geçmediği için girmek şansa kalmış.
Milli Piyango’da büyük ikramiyeyi kazanma şansı ne ise GS’ye, İstanbul Erkek Lisesi’ne ya da Robert’e girme şansı da o kadar.
Ne kadar iyi puan alırsanız alın, sizden daha iyi birileri hep var...
Fen liseleri ve sayıları 20-30’u geçmeyecek diğer marka okullar için de durum farklı değil.
Adayların neredeyse yüzde 99’u, girdiği okula sevinmekten daha çok, giremedikleri okullar için üzülüyor.

Yazının Devamı

Yeterince önemsenmiyor ama o dünyanın en önemli sorunlarından biri!

8 Mayıs 2016

İnsanoğlu var olduğundan bu yana, savaşların en önemli nedenlerinden biri, hatta en önemlisi, açlık ve ona dayalı sorunlardır.
Diğer canlılar için de durum farklı değil.
Yaşamak için öldürüyorlar.
Hadi onların aklı fikri yok!
Ya biz insanoğluna ne demeli!..
Dünya bir yana, kendi ülkemize bakalım.
Hem de binlerce yıllık tarihi bir perspektiften.

Yazının Devamı

Dünya değişiyor, eğitim sistemi yerinde sayıyor

7 Mayıs 2016

Dünya hızla hem de çok hızla değişiyor.
Çocuk ve gençler de.
Siyaset ve eğitime yön veren kafalar, belki hiç değişmeyecek ama eğitim değişmek zorunda.
Yoksa geleceği yakalamamız mümkün değil.
Eğitim, yaşayan bir varlık.
Çocuklar ve gençler geliştikçe, değiştikçe, farklı arayışlar içerisine girdikçe, o da kendini yenilemek zorunda.
Birkaç yüzyıl öncesine kadar, köklü ve sistematik bir eğitim geleneği yoktu.

Yazının Devamı

CHP gözüyle Ak Parti’de yaşananlar

6 Mayıs 2016

İktidar partisinde yaşananlar muhalefetin ilgi odağı oldu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Ak Parti’de yaşananları Sezer’in Anayasa fırlatma olayına benzetti ve “Ama bu kez fırlatılan Anayasa kitapçığı değil, demokrasi ve Başbakan” dedi.
İşte önceki gece geç saatlere kadar ilgiyle izlenen Genç Bakış’tan önemli satır başları:
- Bugünün Cumhurbaşkanı Anayasa kitapçığını değil ülkenin yüzde 49 ile seçilmiş Başbakanı’nı sistemin dışına fırlattı. Böyle bir demokrasi olur mu?
- Başbakan’ın bir yedeği olduğunu söylemiştim. Mesele o yedeklerden hangisinin başbakan olacağı değil, Cumhurbaşkanı’nın aklında yedek olması. Başbakan’ın yedeğine, Cumhurbaşkanı değil, milli irade, halk karar verir.
- AKP’yi kuran 30’a yakın isimden, 3’ü hariç hepsine çarpı konuldu.
n Bugüne kadarki cumhurbaşkanlarının hiçbirinin tarafsızlığı bu kadar tartışma konusu olmadı, sistem tıkanmadı.
Kongre kararı?

Yazının Devamı

Orada bir üniversite var, gitmesek de, görmesek de, o ötekilerinden çok farklı!

4 Mayıs 2016

Üniversite dediğimiz zaman aklımıza hep üçü beşi gelir. Diğerlerinin esamesi bile okunmaz.
Oysa Ankara ve İstanbul’un biraz dışına çıktığınızda, Anadolu’yu adım adım dolaştığınızda, her şey çok daha farklı.
Ne Ankara’nın şaşı bakışı ne de İstanbul’un stresi...
Dün, gün boyu bir üniversitedeydim.
Müthiş bir kampüsü ve memnuniyet oranı tavan yapan öğrencileri vardı.
Rastgele bir kantine girip, ısrarla memnun olmadıkları bir şeyleri yakalamaya çalıştım. Nafile.
Hocalar için de durum farklı değildi...

Yazının Devamı

YÖK en başta yapacağını en sonunda yapıyor!

4 Mayıs 2016

YÖK, kaliteyi yükseltme adına, tıptan diş hekimliğine, mimarlıktan mühendisliğe, hukuktan eczacılığa pek çok alanda baraj uygulamasına geçerken, eğitim fakültelerine yani öğretmen yetiştiren kurumlara hâlâ baraj getirmedi.

Gelecek yıl için düşündüğünü açıkladı ama o konuda bile hâlâ kesin bir şey yok! Oysa, okul öncesi eğitimden doktoraya kadar, eğitim sistemimizin en büyük sorunu, öğretmen ve öğretim üyesi yetiştirme politikalarımızın yanlışlığıdır.

İyi öğretmen olmadan eğitim sisteminin düzelmesi mümkün değil.

Ama YÖK bunu hâlâ anlayabilmiş değil. Görünen o ki anlayacağı da yok.

Zaten YÖK’ten de daha fazlası beklenemezdi. Her ne kadar başında Yekta Hoca gibi YÖK’le asla bağdaşmayacak bir isim olsa da!.. Sosyal bilimciler, “Bir ülke ile oynamak istiyorsanız, öğretmen yetiştirme düzeniyle oynayın yeter de artar” der.

Ve biz bunu çok iyi yapıyoruz.

Cumhuriyetin ilk yıllarındaki öğretmenlerimizle bugünküleri hele bir kıyaslayın ne demek istediğimizi çok iyi anlayacaksınız. Bugün için öyle bir öğretmen yetiştirme ve atama sistemimiz var ki, en idealist öğretmeni bile zıvanadan çıkarmaya ve mesleğe soğutmaya yetiyor da artıyor. Peki, bu süreçte MEB ne yapıyor?

Olup bitenleri sadece seyrediyor

Yazının Devamı

TEOG’da 120’de 1 yanlışı olan bile tedirgin!

3 Mayıs 2016

Günlerdir TEOG’la yatıp, TEOG’la kalkıyoruz.
Çünkü velilerle birlikte 5 milyon kişiyi ilgilendiriyor.
Ve öyle bir sınav ki sevineni yok gibi!
120 sorudan birini yapamadıysanız ya da okuldaki derslerden sadece birinden 5 değil de 4 aldıysanız, hayalini kurduğunuz liseye girmeniz konusunda hiçbir garantiniz yok!
Öğrencilik hayatınız boyunca neredeyse hep sınıf birincisi oldunuz, hatta okul birinciliği için yarıştınız, girdiğiniz tüm sınavlarda ful çektiniz ama kafanıza takılan bir soruyu boş bıraktınız ya da müzik, beden eğitimi gibi yetenek gerektiren derslerden birinde bir puan eksik aldıysanız, siz tedirgin olmayacaksınız da kim tedirgin olacak, noktasına geldik.
Bu nasıl bir sınav yarışıdır ki en iyi öğrencileri bile mutsuz edip, sistemin dışına itebiliyor?..
Böyle bir şey mümkün değil diyenler mutlaka çıkacaktır. İşte onlara, önceki yılların sonuçlarına göz atmalarını öneririm!

Yazının Devamı