Neredeyse tüm ebeveynler, çocuklarına daha iyi bir eğitim vermenin peşinde.
Dershanelere o kadar para akıtılmasının, sınavların bu kadar ciddiye alınmasının nedeni de bu!
İyi okulların sayısı, nereye giderseniz gidin, bir elin parmaklarını geçmediği için girmek şansa kalmış.
Milli Piyango’da büyük ikramiyeyi kazanma şansı ne ise GS’ye, İstanbul Erkek Lisesi’ne ya da Robert’e girme şansı da o kadar.
Ne kadar iyi puan alırsanız alın, sizden daha iyi birileri hep var...
Fen liseleri ve sayıları 20-30’u geçmeyecek diğer marka okullar için de durum farklı değil.
Adayların neredeyse yüzde 99’u, girdiği okula sevinmekten daha çok, giremedikleri okullar için üzülüyor.
Bu durum liseye girişte böyle de, üniversiteye girişte farklı mı?
Kesinlikle hayır.
Öyle bir sistem yaratmışız ki öğrenci ve velileri mutsuz etmek için daha vahşice olanı bulmak olanaksız!
Bu noktada, yeterince parası olmayanların devlet okullarından başka şansları yok!
Çok olanlar için ise neresi olduğu gerçekten de hiç önemli değil.
En zorda olanlar, kazandıklarının neredeyse üçte ikisini çocuklarının eğitimine harcayan beyaz yakalılar.
Okul ücretleri öyle bir hale geldi ki vali ya da genel müdür maaşıyla özelde çocuk okutmanız mümkün değil.
Aylık geliriniz 20 bin liranın altındaysa ve hele ki ikinci bir çocuğunuz daha varsa, vay halinize!..
Keşke çocuklarımıza daha iyi bir gelecek sağlayabilsek!..
Burslu öğrenciler
Özel okullarla ilgili başvuru koşulları şekillenmeye başladı. Ama çok daha önemlisi, burslu öğrencilere yönelik olanı.
İlk yüzde 5’e girme koşulu getirildi. Yüzde 1,2 de olabilirdi.
Bu noktada asıl tartışılması gereken aradaki puan makası!
Yüzde 5’lik dilimdeki burslu öğrenciyi, yüzde 50’lik dilimdeki öğrenciyle aynı sınıfta bulundurmak ne kadar doğru?
MEB özel kolejleri öğrenci alma konusunda serbest bıraktı.
Burs konusunda yüzde 5’lik dilime girme şartı getirdi.
Gelin isterseniz önce kurallara bir göz atalım:
* Özel okullar, TEOG sisteminde yapılan merkezi sistem ortak sınavlarındaki derslerin tümünü veya bazılarını esas alarak Bakanlık tarafından onaylanmış yönetmeliklerine göre öğrenci alabilecekler.
- Yüzde 100 burslu okutulacak öğrenciler, Bakanlıkça puan üstünlüğü esasına göre yüzde 5’lik dilimden seçilecek.
- Yerel şartları dolayısıyla, Türkiye genelindeki ilk yüzde 5’lik dilimden öğrenci alamayan özel okullar, tam bursluluğa karşılık gelen boş kontenjanlarını il genelindeki ilk yüzde 5’lik dilimden karşılayabilecekler.
- Özel okullarda öğrenimi süresince burslu olarak okutulacak öğrenci, başarısı devam ettiği sürece bu haktan yararlandırılacak. Herhangi bir şekilde kurumdan ayrılan burslu öğrencilerden öğrenim gördüğü süre için ücret talep edilmeyecek.
Şimdi de gelin alınan kararları tek tek irdeleyelim:
- Görünen o ki özel okullar geçen yıl olduğu gibi yine okul başarı puanı ve bazı dersleri saf dışı bırakacak. İyisi, kötüsü tartışılır! Yarın, Anadolu ya da fen liselerine geçişte ne olacak?..
- Büyük şehirlerdeki iddialı okullar ve fen liseleri dışındaki okullarda yüzde 5’lik dilime girmiş öğrenci sayısı çok az. Burslu öğrenciler o okullarda harcanmazlar mı? Bedava okuyacağız derken, kapasitelerinin altındaki bir sınıfta okumak zorunda kalmaları onları, geriletmez mi? Hele ki küçük kentlerde!..
- Son madde öğrenciyi koruyucu nitelikte ama okulları tedirgin edebilir. En azından son sınıfta, parayla en iyi öğrencilerin transfer edilmesinin önüne geçilmelidir. Çünkü hem haksız rekabet ortamı yaratılıyor hem de öğrenciler hiç etik olmayan bir ortamın içerisine çekiliyorlar.
Örneğin A okulunun yıllarca burslu okumuş bir öğrencisi, son sınıfta B kolejine transfer oluyor ve sanki oranın öğrencisi gibi sınavlara girip derece alıyor ve reklam aracı olarak kullanılıyor!..
Özetin özeti: Eğitim ciddi bir iş, ne olur sulandırmayalım ve iyi eğitimi herkese ama herkese ulaşılabilir kılalım!..