Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk merakla beklenen ek atama müjdesini vererek öğretmenleri sevindirdi.
Şimdi bir de atama takvimi, kimlerin başvuracağı ve branşlara göre dağılım açıklanırsa, öğretmenlerimizin sevinci daha katmerlenecek.
Yok eğer, yine bir sessizlik sürecine girilirse, sevincin yerini tedirginlik alır ki bu da öğretmenlerimizi daha da üzmenin ötesinde bir işe yaramaz!..
Bu arada 3.5 yıldır ailelerinden uzakta kalan öğretmenlerimizi ailelerine kavuşturma zamanı geldi de geçiyor. Müjdeli haberler kervanına onlar da eklenirse çok sevinecekler!..
Adil dağılım
Branş dağılımlarında hep bazı alanlara öncelik verildi. Bazıları ise hep unutuldu. En azından bu atama döneminde adil bir kadro dağılımı olursa, yüreklere su serpilmiş olur. Geleceğe yönelik umutlar artar...
Liselere bu yıl fazladan 600 bin öğrenci başlayacağına göre, branş öğretmeni atamasının artması gerekiyor ama bakanlığın kafası karışık.
Örneğin yeni müfredata göre mi alım yapılacak yoksa mevcut müfredata göre mi?
Doğa Bilimleri ve Sosyal Bilimler derslerini branş öğretmenleri mi verecek yoksa fen bilgisi ve sosyal bilgiler öğretmenleri mi?
Yeni alım yapılırken, branş öğretmeni mi alınacak fen ve sosyal bilgiler öğretmenleri mi?..
Bakanlık bu konularda çok net açıklamalar yapmalı ki şehir efsaneleri üretilmesin, öküzün altında buzağı aranmasın!..
Hangi yılın KPSS’si?
2018 KPSS’ye göre mi yoksa 2019 KPSS’ye göre mi atama yapılacak derken, 2017 KPSS’liler bizi de unutmayın diyor.
Bu konuda geçmişte çok tartışma yaşandı, şu andaki tartışma konularının en başında da yine bu geliyor.
İşte bu konuda gelen mesajlardan bazıları:
2018’de ÖABT sınavı 50 soru iken, 2019’da 75 soruya çıkartıldı. Ama bu iki sınavın sonuçları eşit tutuldu. Soru sayısı farklı olan iki sınavın standart sapması ve ortalaması farklı iken puanlar nasıl eşit tutulabilir?..
Bilişim Çağı’nda bilişime hak edilen değerin verilmesi gerekiyor. 201 kadro gülünçtü. İnşallah ek atama vicdanları rahatlatır. 80’nin üzerinde puanı olan hiçbir öğretmenimiz kalmaz...
Ek 20 bin, 2018-2019 puanıyla olmalıdır. Bizler el ele, omuz omuza mücadele verdik. Ortada esamesi olmayan sınavı yapılmamış kişilere ek atama hakkı tanınamaz!
Vicdansızlık yapılmasın. 2018’ler çok atama gördü, ek atama sadece 2019’un hakkıdır!
Ek atamada karma mağduriyetine çözüm bulunsun. 2019 KPSS boşuna yapılmış olmasın!
Bölümler arası adalet sağlanmadığı sürece kaç bin atama olduğunun hiç önemi yok! Tarih mezunuyum ve her atama haberinden sonra “Onca bin atama yapıldı, sen hâlâ atanamadın mı?” sorusu açıkça insan psikolojisine ağır darbe!
Başvurular haziran sonrasında başlasın ki yeni mezunlar da yararlansın!
O kadar çok coğrafi felaket yaşadık ki MEB kaç kontenjan verecek, merakla bekliyoruz!
İlk 500’deyim, geçen yıl 2650. olan, benim önüme geçiyor!...
Kafa karışıklığı
Öğrenci seçme sınavlarında olduğu gibi öğretmen atamalarında da puanların uzun süreli kabulü ve sistem değişiklikleri büyük adaletsizliklere ve kafa karışıklığına neden oluyor. Bu yüzden, YÖK, ÖSYM ve MEB’in bu konularda karar alırken çok daha hassas olması gerekiyor.
Biz yaptık oldu mantığı tam bir dayatma örneğidir ve maalesef hepimiz yeri geldiğinde bunu çok yapıyoruz.
Ek atamaya damga vuracak olan da MEB’in bu konudaki tavrı olacaktır!
Hakkaniyet ölçülerine ne kadar uyulacak hep birlikte göreceğiz...
Özetin özeti: Öğretmenlerimiz her şeyin çok daha fazlasını hak ediyor. Onlar mutluysa, ülke mutludur. Bu kadarını onlara çok görmeyelim...
