Beynimizin kötü haberlere karşı daha fazla duyarlı olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bunu o kadar hızlı yapıyor ki, beynin bunu otomatiğe bağladığını söylemek mümkün.
Universty of Chicago’da görev yapan John Cacioppo bazı deneylerle bunu ispatladı.
Cacioppo insanlara değişik duygular uyandıracak resimler gösterdi.
Pozitif duygu uyandıran resimler: Ferrari araba, pizza v.s. sonra negatif duygular uyandıracak resimler, kötürüm bir insan, ölü bir kedi v.s. daha sonra nötr duygular uyandıran resimler gösterdi, tabak, bardak, fön makinesi v.s.
Bunlar yapılırken, bu sırada beyinde oluşan bilgi işlemin şiddetini yansıtan ve beynin serabrel korteksinde meydana gelen elektriksel aktivite kaydedildi.
Sonuçlara göre, beynin negatif uyaranlara karşı çok güçlü bir tepki verdiği gözlemlendi. Elektriksel aktivitede daha fazla bir dalgalanma olduğu saptandı.
Beynin bunu gerçekleştirmede tek bir amacı vardı. Hemen tepki göstermemizi sağlayarak, kötü olaylara karşı bizi korumak. Hayatta kalmamızı, beynimizin bu negatif tutumuna borçluyuz.
Bu iyi haberdi.
Kötü haber, beynin çalışma prensibi bu olduğundan, beynin negatif olaylara aşırı duyarlı
İlişkilere dair yapılan bazı araştırmalar kadın ve erkek psikolojisinin ilişkiye nasıl yansıdığına dair ipuçları veriyor.
* Fiziksel temas aşkın etkisini %70 oranında arttırıyor, birbirlerine dokunan, öpen çiftler birbirlerine git gide daha fazla âşık oluyor.
* Birlikte gülebilmek serotonin hormonunu yükseltiyor ve karşı tarafla görünmez bir bağ oluşmasına neden oluyor.
* Hem kadınlar, hem de erkekler kendilerini güldüren, esprilerini anlayan kişileri daha çekici buluyorlar.
* Erkeklerin sadece %12’lik bir bölümü dış güzelliğin bir kadının espri anlayışından, zekâsından ve tatlı davranışlarından daha önemli olduğunu söylüyor. Bu üç özellik erkeklerin %75’inden fazlasına daha çekici geliyor.
* Erkekler rahat mizaçlı, kendilerini yanında rahat hissedebilecekleri kadınlara daha fazla bağlanıyor.
* Kadınlar ise erkekte otorite görmek istiyor, çekindikleri erkeklere daha fazla âşık oluyorlar.
* Kadınlar kendilerini sahiplenen, koruyan ve bunu gösteren erkekleri daha erkeksi ve seksi buluyor.
Yaşadığımız tüm ilişkilerde hissettiğimiz mutsuzluk duygusunun temelinde karşımızdaki kişiyi yeterince anlamıyor olmamız yatar.
Daha fazla mutlu ve huzurlu olmak, doyumlu ilişkiler yaşamak istiyorsak, işe başkalarını anlayarak başlamalıyız.
Karşımızdaki kişiyi ne kadar iyi anlar ve>Empati duygumuz güçlendikçe ilişkiler de güçlenir ve aynı oranda mutluluğumuz ve huzurumuz artar.
Peki empati duygumuz nasıl oluşur?
Herkesin empati yeteneği çok gelişmiş olmayabilir veya bu duygu kişiden kişiye değişkenlik gösterebilir.
Yaşadığınız derin bir acıyı bir arkadaşınızla paylaştığınızı düşünün. Arkadaşınızdan da bu acınıza ortak olmasını ve saygı duymasını beklersiniz haklı olarak. Arkadaşınız bu acınıza kayıtsız kalarak, neşeli bir tavır, vurdumduymazlık yaparsa üzülürsünüz ve kendinizi çok yalnız hissedersiniz.
Burada arkadaşınızın sergilediği tavır aslında kalbi ile ilgili değil,>Empati, diğer insanlara karşı ne kadar bağlı hissettiğimizle, ne kadar şefkatli, hassas ve fedakâr olduğumuzla ilgili bir özelliktir.
Görüşmeye başladığımızda derin bir aşk acısı yaşıyor ve sürekli şu sözü tekrarlıyordu.
“Kokusunu çok özlüyorum, onsuz yapamıyorum. Belki yaşadığımız her şeyi unutabilirim ama kokusunu asla…”
Danışan ayrıldığı sevgilisinin kokusuna duyduğu özlemi gözyaşları içinde anlatırken, oldukça çaresiz ve yalnız hissediyordu kendini.
Diğer bir örnekte ise ;
Eşini severek evlenen danışanım, eşinin yaydığı kötü kokuya artık dayanamadığını ve onu seviyor olmasına rağmen, bu koku yüzünden ondan ayrılmak istediğinden bahsetmişti…
Aslında kişisel tarihimize baktığımızda bizler de birçok örnekle karşılaşırız.
Bazı kokular beynimizde iz bırakmış ve çapa oluşturmuştur. Biz ne zaman bu kokuları duysak, çapamız ile bağlantılı duyguyu hemen yaşamaya başlarız. Bu duygular iyi veya kötü olabilir.
Koku duygusu, diğer duyulardan -mesela görme, duyma, dokunma gibi,- çok daha kuvvetlidir.
Nemli gözlerle odama girdiğinde endişeli ve mutsuz görünüyordu.
Sorunu sevgilisi ile yaşadığı ciddi sorunlardı.
Onu çok seviyor ve kaybetmeyi asla istemiyordu.
Kendi anlatımı ile artık öyle bir noktaya gelmişti ki ilişkileri, ne beraber mutlu olabiliyorlardı, ne de ayrıldıklarında...
Geçen üç yıl içinde nerdeyse onlarca kez ayrılıp, barışmışlardı.
Biraz konuştuğumuzda ve ilişkinin dinamiklerini incelediğimde, bu mutsuz, endişeli güzel bayanın kendine güvenmediğini ve kendini bir dişi gibi hissetmediğini fark ettim.
Bir erkeğe nasıl fısıldaması ve erkeği alt yazılarla nasıl etkilemesi gerektiğini hiç bilmediğini gördüm.
Zaten ilişkiye başlamaları da flört etmeden ve aniden olmuştu.
Evet bu yazımın konusu da kadınlar, nasıl erkeklerden hoşlanır ?
Yine pek çok kadına sordum ve cevaplar alarak bu maddeleri oluşturdum.
Keyifli okumalar diliyorum :)
Kadınlar nasıl erkeklerden hoşlanır ?
1. Partnerini takdir eden
2. Partnerinin duygularına önem veren
3. Özel günleri unutmayan
4. Evrendeki her şeyle yakın ilişki kurabilen
Kadınların en çok merak ettikleri konulardan biridir.
Acaba erkekler nasıl kadınlardan hoşlanır ? Ben bu krtirlerle uygun muyum diye pek bir kafa yorarlar.
Bu merakı gidermek adına, pek çok erkekle konuşarak yanıtları madde madde hazırladım.
Bakalım erkekler nasıl kadınlardan hoşlanıyorlarmış ?
Bir sonraki yazımın konusu da "Kadılar Nasıl Erkeklerden Hoşlanırlar?"
Keyifli okumalar dilerim :)
1. Hayatımda mutlaka bir erkek olmalı, demeyen kadınlardan
2. Sevgilimle mutlaka evlenmeliyim demeyen kadınlardan
Kahvaltı
Yemek yemek üstüne ne düşünürsünüz bilmem
Ama kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı!
Cemal Süreya
<>>>
Bugünkü yazıma Cemal Süreya’nın güzel bir şiiri ile başladım.
Ne ilgisi var demeyin :)
Cemal Süreya harika bir tespit yapmış, gelin biraz daha açalım durumu.