Kokuların Duygularımız Üzerindeki Etkisi

Görüşmeye başladığımızda derin bir aşk acısı yaşıyor ve sürekli şu sözü tekrarlıyordu.

“Kokusunu çok özlüyorum, onsuz yapamıyorum. Belki yaşadığımız her şeyi unutabilirim ama kokusunu asla…”

Danışan ayrıldığı sevgilisinin kokusuna duyduğu özlemi gözyaşları içinde anlatırken, oldukça çaresiz ve yalnız hissediyordu kendini.

Diğer bir örnekte ise ;

Eşini severek evlenen danışanım, eşinin yaydığı kötü kokuya artık dayanamadığını ve onu seviyor olmasına rağmen, bu koku yüzünden ondan ayrılmak istediğinden bahsetmişti…

Haberin Devamı

Aslında kişisel tarihimize baktığımızda bizler de birçok örnekle karşılaşırız.

Bazı kokular beynimizde iz bırakmış ve çapa oluşturmuştur. Biz ne zaman bu kokuları duysak, çapamız ile bağlantılı duyguyu hemen yaşamaya başlarız. Bu duygular iyi veya kötü olabilir.

Koku duygusu, diğer duyulardan -mesela görme, duyma, dokunma gibi,- çok daha kuvvetlidir.

Yapılan araştırmalarda göze ve kulağa hitap eden uyaranların, ya çabuk unutabilmekte, ya birbirine karışmakta, ya da öğrenme esnasında araya giren başka faktörler bu duyuların öğrenilmesini büyük ölçüde engelleyebilmekte olduğuna işaret eder.

Koku duyusu ise, özellikle herhangi bir olay ile birlikte hafızaya kaydedildiğinde unutulması çok zor, hatırlanması kolay bir duyu olarak karşımıza çıkar.

Diğer duyularda meselâ görmede bir uyarandaki şekil, renk ve diğer özellikler başka bir uyaranda da bulunabilir ve kolayca karıştırılabilir. Kokuda ise algılama global olduğundan bu karıştırma işlemi yaşanmaz.

Koku molekülleri burnumuzun içindeki koku reseptörleri tarafından beynimize ulaştırılıp kokusal hafızamızı harekete geçirerek, anılarımız, düşüncelerimiz ve duygularımız üzerinde büyük etkiler yaratma özelliğine sahiptir.

Kokular çok güçlü fiziksel reaksiyonlar yaratır.

Beynimizdeki kokusal hafızamız da çeşitli kokularla hareketlenerek anılarımızı canlandırabilir. Çünkü her kokunun kendine özel bir elektriksel kalıbı vardır ve mıknatıs etkisi yaratır.

Yukarıda bahsettiğim danışan örneğinde olduğu gibi, ayrıldığı sevgilisinin kullandığı parfüm ve ten kokusunu aklından bir türlü çıkaramıyordu.

Haberin Devamı

Öte yandan diğer danışanım, eşinin yaydığı kötü koku yüzünden, ondan ayrılmak isteyordu.

Bu tanım herkes için farklıdır elbette.

Araştırmalar, kokunun fiziksel etkilerinin boyutu konusunda ipuçları veriyor.

Bir Japon firmasının yaptığı araştırmaya göre, iş yeri limon yağı ile kokulandırıldığında bilgisayar operatörlerinin % 54 oranında daha az hata yaptığı tespit edilmiş.

Amerika'da yapılan bir araştırmaya göre ise, Las Vegas'da kumar makinelerinin bulunduğu bölge kokulandırıldığında % 45 oranında müşteri artışı gözlenmiş.

Ayrıca karabiber öz yağının sigara içme isteğini engellediği ve huzursuzluğu azalttığı da tespitler arasında yer alıyor.

Kokunun etki alanı gerçekten çok geniş. Aynı ortamda yoğun çalışan veya çok vakit geçiren bayanların adet dönemleri senkronize olmaya başlıyormuş yani aynı günlere denk geliyormuş. Normalde hissetmediğimiz insan kokuları, hormonları harekete geçirerek bu duruma neden olabiliyormuş.

Yapılan deneylere göre ise uyku esnasında kokulandırma yapıldığında beyin dalgalarında hareketlenme görülmüş. Minimal koku molekülleri içeren karışımlar deneklere koklatıldığında "hiç bir koku almadım" demelerine rağmen, yapılan beyin dalgaları ölçümünde yoğun hareketlenme tespit edilmiş.

Haberin Devamı

Hayvanlar âleminde ise kokunun rolü çok daha fazla. Hayvanlar kokularına bakarak, olası eşler arasından en güçlüsünü ya da doğurganını seçme şansına sahipler.

Çoğunlukla kişiler karşı cinsi etkilemek için çeşitli parfümler kullanır. Koku burunda bulunan lifler aracılığı ile beynin her iki yanındaki, duyguların yönetildiği “limbik sistemdeki “amigdala” denilen bölümde değerlendirilir. Canlı, karşı cinse olan ilgisini burada değerlendirdiği koku ile belirler.

Aşk ve onun doğal uzantısı üreme içgüdüsü, tüm canlılarda “koku” ile tetiklenir.

Saygı ve sevgilerimle,

A.Nilgün Aktaş

www.aysenilgunaktas.com

nilgunaktas@hotmail.com