TeknolojiABD Ulusal Güvenlik Ajansı milyonlarca kişiyi takip etmiş

ABD Ulusal Güvenlik Ajansı milyonlarca kişiyi takip etmiş

04.05.2017 - 14:52 | Son Güncellenme:

ABD'de hükümet yetkililerinin, geçen yıl Ulusal  Güvenlik Ajansının (NSA) izlediği bin 900'dan fazla Amerikalının kimliklerini öğrenmeyi talep ettiği ve 2015'te çıkarılan yasaya rağmen 151 milyon ABD'linin telefonunu dinlediği ortaya çıktı.

ABD Ulusal Güvenlik Ajansı milyonlarca kişiyi takip etmiş

Yeni açıklanan yıllık istihbarat raporuna göre, NSA'nın geçen yıl sunduğu 3 bin 914 istihbarat raporunda ABD vatandaşlarının ve yasal kalıcı oturma iznine sahip kişilerin kimlikleri yer aldı. Bu tür istihbarat raporlarında birçok isim, mahremiyetin korunması amacıyla gizlenirken, geçen yıl hükümet yetkililerinin, daha önce NSA raporlarında afişe edilmeyen bin 934 kişinin kimlik bilgilerini talep ettiği kaydedildi. Hükümet yetkililerinin 2015 yılında da 2 bin 232 kişinin kimliklerinin gizlenmemesini istediği ifade edildi.

Haberin Devamı

2015'te çıkarılan Özgürlük Yasası kapsamında toplu bilgi toplama yasağı getirilmiş ve telefon kullanıcılarına ait verilerin toplanması yasaklanmıştı. Ancak bu yasaya rağmen NSA'in geçtiğimiz yıl 151 milyon ABD'linin telefon görüşmelerini kayıt altına aldığı da ortaya çıktı.
Veriler arasında konuşma tarihi, süresi ve telefon numaraları gibi önemli veriler bulunuyor. NSA ise bu verileri sadece terörle bağlantılı kişileri tespit edebilmek adına topladığını ve kullandığını söylüyor. NSA ayrıca bazı kişilerin birden çok defa görüşmesinin kaydedildiğini bu nedenle takip edilen toplam vatandaş sayısının 151 milyondan daha az olduğunu ifade etti.

ABD Başkanı Donald Trump, haftalar önce eski Başkan Barack Obama'nın ulusal güvenlik danışmanı Susan Rice'ın, NSA analistlerinden, Trump'ın istihbarat raporlarında adı geçen yardımcılarının kimliklerini açıklamasını isteyerek, muhtemelen suç işlediğini söylemişti. Susan Rice, kendisinin ve diğer Obama yetkililerinin, siyasi amaçlarla Trump'ın yardımcıları hakkında casusluk yapmak için gizli istihbarat raporlarını kullanmadığını savunmuştu. Rice'ın bulunduğu konum, ulusal güvenlik hedefleri doğrultusunda kimliklerin ifşa edilmesini istemeyi mümkün kılıyordu.