31.12.2018 - 10:29 | Son Güncellenme:
İHA
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Polis Akademisi Başkanlığı Elmadağ Şehit Mustafa Büyükpoyraz POMEM Müdürlüğünün 22. dönem mezuniyet törenine katıldı.
Burada bir konuşma yapan Bakan Soylu, Türkiye’nin özellikle son 5 yıldır çok ciddi ve büyük sınavlardan geçtiğine dikkat çekerek, “Küresel terör, göç, güney sınırımızdaki karmaşa, DEAŞ, içeride PKK terörü ve hepsine tuz biber gibi eklenen FETÖ ihaneti, bu resmin en karanlık parçalarıydı. Son 5 yılda yaşadığımız işler, alelade bir ülkenin kaldırabileceği işler değildir. Türkiye’den 2002’de başlattığı gelişmesinin ve kalkınmasının hesabını sormak istediler. Biz kalkındıkça onlar sinirlendiler. Biz yollar yaptıkça, şehir hastanesi yaptıkça, savunma sanayiinde üretimi arttırdıkça, yerli ve milli ürettikçe, kendi tüfeğimizi, kendi tankımızı, kendi İnsansız Hava Aracımızı yaptıkça, IMF’den bağımızı koparttıkça sinirlendiler ve hırçınlaştılar. Sürekli üstümüze geldiler. Attığımız her adımda karşımıza dikildiler. Türkiye’yi istikrarsızlaştıracak her ne varsa bütün terör örgütlerini, ihanet şebekelerini, içeride fitne çıkaracak en küçük bir sosyal medya hesabını bile desteklediler. Türkiye’nin son 5 yılda yaşadığı işler, alelade işler değildir. Ancak, Türkiye kendisine karşı kurulmak istenen bütün tezgahları bozmuştur. Hem kendi ülkesinde bozmuştur hem de bulunduğu coğrafyada bozmuştur. Yaşadığı bütün sınavlardan başarıyla çıkmış, karşılaştığı bütün fitneleri bileğinin gücü ve kardeşliği ile atlatmıştır. İstikrarımızdan asla taviz vermedik. Ne siyasal istikrarımızdan, ne ekonomik istikrarımızdan ne de güvenlik istikrarımızdan bir milim sapmadık. Dış politikamızı onun bunun ağzına bakarak, korkarak, başkasından medet umarak veya boş hayaller kurarak değil, kendi kararımızla, bin yıllık devlet aklımızla ve milletimize güvenerek kendimiz belirledik. Kimseden icazet almadık.
Girmemiz gereken yere girdik, atmamız gereken adımları attık. Sokaklarımıza sahip çıktık. Sandığa ve demokrasimize sahip çıktık. En önemlisi de kardeşliğimize sahip çıktık. Tüm bu yaşananlara rağmen üzerimizdeki göç yüküne, terör baskısına, küresel siyasi hesaplara rağmen Türkiye, gelişmesini ve kalkınmasını sürdürmeyi bilmiştir. Özellikle PKK ile mücadelede neredeyse sona yaklaştık. Şehirden tamamen sildiğimiz PKK’yı kırsalda da mağaraların içine tıktık. DHKP-C’yi ise kırsaldan tamamen sildik. Yazın olduğu gibi kışın da operasyon halindeyiz. Yerli üretim İHA’larımız yukarıdan buluyor, biz aşağıdan topluyoruz. Evlatlarımız bunlara nefes aldırmıyor. Öte yandan bunların beslendiği kaynakları kestik. Ele geçirdikleri belediyeleri tekrar milletin hizmetine verdik” ifadelerini kullandı.
"ÇATLASIN PKK, ÇATLASIN TÜRKİYE DÜŞMANLARI"
Dün Tunceli’de, onun öncesinde ise Ağrı’da olduğunu hatırlatan Soylu, “Bilesiniz, oralarda çok güzel şeyler oluyor. Şehirlerde huzur var. İlk kez Tunceli’de güveni, huzuru, esnafların bereketini, insanların bize bakarken kardeşhane bakışlarını, geleceğe ait huzurlarını, terörden kurtulmaları karşılığındaki o özgüvenlerini, kendi esnaf dükkanlarına gelip bana haraç vereceksin diyen PKK’nın artık oraya gelmediğinden dolayı yarına umutla baktığını hep beraber görmenin heyecanı ve huzuru içerisindeyiz. Tam bir yılda Tunceli’de bin 150 kadına iş bulunan tekstil atölyelerini gezdik. Terör olmayınca istihdam oluyor, ekonomi gelişiyor, insanlar rahat rahat o bölgelere yatırım yapıyorlar. Tunceli’de bu yaz oteller yüzde 92 doluydu. Önümüzdeki yıl için ise otellerin bütün rezervasyonları dolu ve hiçbir tane boş oda yok. Çatlasın PKK, çatlasın Türkiye düşmanları, çatlasın kardeşliğimizin düşmanları” açıklamasını yaptı.
Uyuşturucu ile mücadeleye ilişkin önemli bilgiler veren Soylu, şunları söyledi:
“Bu konuda hem uluslararası operasyonlar yapıyoruz hem de kendi sınırlarımız içinde büyük bir gayretin içindeyiz. Baronlarından torbacısına kadar hepsinin peşindeyiz. Bu yıl yaklaşık 140 bin operasyon gerçekleştirdik. Geçen yıl bu sayı 118 bin, önceki yıl 86 bindi. Uyuşturucu işinde gözaltılarımız geçen yıla göre yüzde 25 arttı. 2016, 2017 ve 2018’de bütün birimlerimizle uyuşturucu mücadeleyle ilgili büyük bir mücadele ortaya koyduk. 2019’da ise uyuşturucu ile mücadelede çok keskin bir yıl ortaya koyacağız. 2016 yılında uyuşturucuya bağlı ölümler adli top rakamlarına göre 920 idi, 2017’de 941, şu anda Aralık’ın başına kadar yürütülen bu mücadelede adli tıp rakamlarına göre sayı 380’dir. Bu büyük mücadeleyi aynı kararlılıkla devam ettirmeye ant içtik. Beni çok kınadılar. Neymiş, okulların önünde uyuşturucu satıcısı görünce polis kardeşlerimize demişim ki ayaklarını kırın. Ne söylemeliydim, misafir mi etselerdi. Çocuklarımızı zehirleyecekler, inancımıza, dinimize, neslimize, geleneğimize çocuklarımızı yabancılaştıracaklar, biz de aval aval bakacağız. Öyle aval aval bakan bir Türkiye yok, gereğini yerine getiren bir Türkiye var.”
"HIRSIZLIK OLAYLARI 341 BİNE DÜŞTÜ"
Polis ve bekçi alımlarıyla asayişte çok ciddi sonuçların elde edildiğine dikkat çeken Soylu, “Tüm hırsızlık olayları geçen yıl 427 bindi, bu yıl 341 bine düştü. Yüzde 20 azalış yaşandı. Evden hırsızlık ise geçen yıla kıyasla ilk 11 ayda yüzde 28 azaldı. Trafikte aldığımız önlemler ve ortaya koyduğumuz farkındalık sayesinde, araç sayısı artmasına rağmen geçen yıldan bu yıla, 11 aylık dönemde yüz bin araç başına düşen ölümlü kaza sayısı yüzde 7,5, can kaybı yüzde 5,7 azaldı” dedi.
Trafik denetimlerinin yoğunlaşması sonucu vatandaşlardan gelen şikayetlere değinen Soylu, şunları kaydetti:
“Denetlemeleri artırdık. Şikayetlerinizi anlıyorum. Polis çok ceza kesiyor, trafikte çok ceza var. Bir muhasebe yapalım ve kararını milletimiz versin. Sadece Kasım ayında yaptığımız denetlemelerle birlikte 2017 yılı Kasım ayına göre ölümlü kaza oranı yüzde 29, ölüm sayısı yüzde 28 tüm Türkiye’de azaldı. Gün gün takip ediyorum. Dün akşam da rakamlarını aldım. Aralık ayında bu rakam yüzde 40’a çıktı. Yani geçen yıl kaybettiğimiz her 10 kişiden 4’ünü bu Aralık ayında kaybetmedik. Her yıl 7 bin 400 trafik kazalarına can veriyoruz. Yüzde 30 azalttığımızı düşünelim. Bir karar vereceğiz, ya 3 binin üzerinde insanın ölmesine göz yumup denetlemeleri azaltacağız veya denetlemelerimizi aynı kararlılıkla devam ettireceğiz, bana trafik polisi ceza kesmesin diye telkin edenler, vatandaşlarımıza aman ne olursunuz trafik kurallarına uyalım diye telkinde bulunacaklar. Milletim hangi kararı verirse boynumuz kıldan incedir. Bu trafik cezalarından gelen paralar maliyeye gitmiyor. Bu trafik cezalarından gelen paralar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının sosyal bütçesine gidiyor ve oradan fakir fukaraya dağılıyor.”