30.07.2012 - 02:30 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Arif, yaptığı açıklamada, tabanın kendisine ısrarla aday olması teklifinde bulunduğunu belirtti. Genel Başkan adayı olmanın, herkesin hakkı olduğunu dile getiren Ozan Arif, “Hakkı da, haddi de bilmek lazım. Ben haddini bilenlerdenim. Ben Ozan Arif’im. Ülkücü milliyetçi hareket bana görev biçmiştir. Ben hareketin sesi olmaya devam edeceğim. Bugüne kadar böyle siyasi hırslara girmedim, beklenti içinde olmadım. 4 Kasım’daki büyük kongremizde kesinlikle aday olmayacağım. Tabanın bana anlayış göstereceğine de inanmaktayım” dedi.
Arif, ülkücülerin en iyi genel başkanı seçeceklerine inandığını vurgulayarak, şunları ekledi:
“Biz bir Başbuğ Alpaslan Türkeş aramıyoruz. Böyle bir liderin artık gelemeyeceğini de bilmekteyiz. Ama kongrede kim, hangi yönetim seçilirse seçilsin Devlet Bahçeli ve yönetiminden kat kat daha iyi olacağından hiç şüphem yoktur. Yeter ki, ülkücülere tüzük oyunları ile siyasi tuzaklar kurmasınlar, imkan tanısınlar. Kongre salonuna soksunlar. Bozkurtlar en iyisini seçerler. El şerefsiz, ayak şerefsiz, biraz da olsa artık utanma-arlanma duygusu kaldığını ve bu duyguyu taşıyanların artık çekileceği ve gerçek ülkücülere şanslar tanınacağı ümidini taşımaktayım. Arzum, gerçek ülkücülerin MHP’yi yönetmesidir, küskünleri-dargınları toparlaması ve tek yumruk haline yeniden getirmesidir.”
Bırakın Türkeş’i
Ozan Arif 1970 ve yurtdışına çıkmak zorunda kaldığı 1980’li yıllar boyunca doldurduğu kasetlerle ülkücü camianın önde gelen sanatçılarından biri olmuştu. Ozan Arif, “Bırakın bırakın Türkeş’i” adlı parçasıyla 12 Eylül yönetimi tarafından gözetimde tutulan Alparslan Türkeş’in serbest bırakılması çağrısında bulunmuştu.