30.12.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:
ŞEVKET YAMAN Ankara
96 yıllık siyasi tarihiyle Türkiye’nin en köklü partisi olan CHP, 2019’a yerel seçim hazırlıkları devam ederken girdi. Yılın ilk aylarında aday belirleme çalışmaları yapan CHP, bir yandan da “ittifak” görüşmelerini sürdürdü.
CHP, adaylarını toplamda 8 PM toplantısında belirledi. Bu toplantıların çoğu, parti içi muhalefetin, başkan adaylarına yönelik eleştirileri nedeniyle tartışmalı geçti. Aday belirleme süreci bitse de tepkiler dinmedi. Genel Sekreter Akif Hamzaçebi görevi bırakırken, çok sayıda il ve ilçe örgütünde de istifalar yaşandı. Aday gösterilmeyen bazı belediye başkanları farklı partilere katıldı.
İttifak sancısı
CHP, Saadet Partisi ile “dirsek teması” olarak tanımlanan bir iş birliği süreci işletirken, İYİ Parti ile kapsamlı bir seçim ittifakı kurdu. Ancak ittifakın oluşması süreci “sancılı” geçti. Özellikle Ankara ve Balıkesir’de hangi partinin aday çıkaracağı tartışmalarında ittifak masası dağılma noktasına geldi ancak liderler devreye girip sorunu çözdü.
30 yılın başarısı
Seçim söylemini “ekonomi” üzerinden şekillendiren ve başkan adaylarını öne çıkaran bir politika izleyen CHP, seçimlerde son 30 yılın en başarılı sonuçlarını elde etti. CHP adayları, 11’i büyükşehir olmak üzere toplamda 21 ilde göreve geldi. Türkiye’nin en büyük 3 kenti de CHP’li başkanların idaresine geçti. YSK’nın İstanbul seçimlerini iptal etmesiyle siyasette yeni bir süreç başladı. Yenilenen seçimi Ekrem İmamoğlu daha büyük farkla kazandı.
Yerel seçimlerin ardından CHP’de gündem büyük ölçüde belediyeler üzerinden şekillendi. Özellikle Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın yapmak istediği atamalarla ilgili gelişmeler uzun süre tartışıldı.
Yeni siyaset anlayışı
Kılıçdaroğlu hem yerel seçim kampanyasında hem de seçimlerden sonra milletvekillerine il ziyaretleri görevi verdi. Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin düşük oy aldığı illerde, CHP’ye “uzak” olan seçmenle görüşülmesi talimatı, CHP’nin yeni siyaset stratejisini de özetlemiş oldu.
Referandum çağrısı
Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerin hemen ardından Cumhurbaşkanlığı’nın tarafsızlığı için bir referandum çağrısında bulundu. Bunun yanında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de muhalefet tarafından tartışmaya açıldı.
Kılıçdaroğlu, yılın ikinci yarısında, iki konuyu hemen her konuşmasında dile getirdi. Tank ve Palet Fabrikası ile 15 Temmuz şehit ve gazileri için toplanan bağışların akıbetini gündemde tuttu.
İki tartışma
CHP, 2019’un son aylarını parti içi tartışmalarla geçirdi. İlk tartışmayı, kasım ayında “Külliye’ye giden CHP’li” iddiasıyla başlayan süreç oluşturdu. Bu konu yaklaşık iki hafta ülke ülke gündeminin ilk sırasında kaldı. İkinci tartışma ise eski CHP milletvekili Sinan Aygün’ün Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni hedef aldığı “rüşvet” iddialarıyla başladı. Yılın son ayında en çok konuşulan konulardan biri olan bu tartışma yargıya taşındı.
Gücünü pekiştirdi
Kılıçdaroğlu, genel başkanlığının 9. yılı olan 2019’da liderliğini pekiştirirken, neredeyse partideki en “güçlü” dönemini yaşadı. “Kılıçdaroğlu doktrini” olarak da tanımlanan seçim stratejisi ile gelen başarı, muhalif olan bazı isimleri bile Kılıçdaroğlu tarafına çekti. Bir yıl önce partiyi neredeyse ikiye bölen olağanüstü kurultay sürecini yürüten parti içi muhalefet ise, yerel seçimlerin ardından neredeyse suskunluğa gömüldü.
Çubuk’ta saldırı
31 Mart sonrası, İstanbul seçimi tartışmaları devam ederken Kılıçdaroğlu, bir şehit cenazesinde linç girişimine uğradı. Ankara Çubuk’taki saldırı sırasında yumruklanan Kılıçdaroğlu, 1.5 saat bir evde mahsur kaldı ve zırhlı araçla kurtarıldı.