Siyaset ‘Hükümet sistemini korumak için her fedakârlığı yaparız’

‘Hükümet sistemini korumak için her fedakârlığı yaparız’

26.11.2018 - 08:15 | Son Güncellenme:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin her aşamasında MHP’nin de katkısı olduğunu belirterek, “Mimarisinde pay sahibi olduğumuz hükümet sisteminin muhafazası için ihtiyaç duyulan her fedakârlığı elbette seve seve yaparız. Bundan gocunmayız” dedi. Bahçeli, Selahattin Demirtaş hakkındaki kararı nedeniyle AİHM’i de “ihanet mahkemesi” olarak niteledi.

‘Hükümet sistemini korumak için her fedakârlığı yaparız’

Antalya’da MHP İl Başkanları ve Belediye Başkanları Toplantısı’nın kapanış oturumunda konuşan Bahçeli’nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

Haberin Devamı

HER FEDAKÂRLIĞI YAPARIZ: MHP, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin teoriden pratiğe kadar her aşamasında içindedir, aktif bir öğesidir. Mimarisinde pay sahibi olduğumuz hükümet sisteminin muhafazası için ihtiyaç duyulan her fedakârlığı elbette seve seve yaparız. Bundan gocunmayız.

DEVLETİN BEKASI: Korkaklardan fatih çıkamaz. Biz bir tarih yazıyoruz. Türkiye’nin ve Türk milletinin son yıllarda yaşadığı beka düzeyindeki tehditler, bu ülkenin kurtarıcısı ve kurucusu olan milliyetçilere ve ülkücülere yeni ve çok daha önemli bir görev yüklemektedir. Unutmayınız ki, bütün kindar gözler üzerimizdedir. Bütün dikkatler bize çevrilmiştir. Uyursak mezarımızı kazarlar.

ZİLLET ALTIN VURUŞU YAPACAK: Bir gerçek vardır, o da şudur: Türkiye Cumhuriyeti’nin istikrarlı yönetimi, istikbalinin güvencesi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Bunu sağlayacak siyasi imkan ve irade ise Cumhur İttifakı’dır. Buna karşılık Türkiye’nin önüne hendek kazan, sandıktan umudunu kesip sokağa oynayan, demokrasi dışı arayışlara gülücükler saçan bir blok vardır ki, bütün melun niyet ve eylemleriyle ortadadır. Bir yanda cumhurun huzur ve güvenliği için kurulmuş bir ittifak duruyorken, diğer yanda cumhurun kaos ve kargaşaya düşmesi için el ovuşturan ihanet ve ihtilaf oluşumu pusudadır. Zafer cumhurun olmaz ise, zillet altın vuruşunu yapacak, öldürücü darbeyi indirecektir. CHP-HDP-İP aynı çizgidedir.

Haberin Devamı

ÖNCE TEDBİR, SONRA TEVEKKÜL: 24 Haziran’da sonuç alamayan bu güruh, 31 Mart’a umut bağlamıştır. Ancak hevesleri kursaklarında kalacak, Türkiye’nin doğruluşuna, yeni hükümet sisteminin doğasına zarar veremeyeceklerdir. Önce tedbir almalıyız, sonra tevekkül etmeliyiz.

SİYASİ KARA KIŞ: Milli fedakârlık yapılmazsa, 31 Mart’ta ülkemizi siyasi kara kış beklemektedir. Biz 31 Mart’a ne kazanıp ne kaybederiz gözüyle bakmıyoruz. Biz 31 Mart’a şu kadar belediye benim olsun, bu kadar Adalet ve Kalkınma Partisi’nde bulunsun diye de yaklaşmıyoruz. 31 Mart’ı Türkiye’nin beka mücadelesi açısından dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Seçimleri bir rejim krizine dönüştürmek isteyenlerin senaryolarını başlarına geçirmek, boynumuzun borcudur.

Haberin Devamı

Gelgitleri bir kenara bıraktık

Cumhur İttifakı’nda bir ara sorun çıkaran gelgitleri kenara bıraktık. Yanlış anlamaları, maksadını aşan söz ve değerlendirmeleri milli beka için yok saydık. Dün gerekçelerimizi de tek tek sıraladık ve kararımızı açıkladık. İstanbul, Ankara ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarımızı göstermeyeceğiz. Bu illerde Adalet ve Kalkınma Partisi kimi isterse, kimi dilerse aday çıkarabilir. Biz müsterih bir vicdanla ve ön şartsız destekleyeceğiz. Zillet İttifakı bu büyükşehirler dışında ortak aday çıkardığı her yerde de Cumhur İttifakı’nın gereği her neyse onu yapacağız, onun yanında olacağız.

AİHM ihanet mahkemesidir

Türk yargısı tarafsız ve bağımsızdır. AİHM Türk adaletini hiçe saymıştır. İspanya’da bölücü ve teröre bulaşmış bir partinin kapatılmasını onaylayan, konu Türkiye olunca bölücü ve teröristleri aklamaya kalkışan AİHM, ihanet mahkemesi olmaktan başka bir işe yaramamıştır. FETÖ’yü masum görüp FETÖ’cülere sığınma hakkı tanıyanların, 15 Temmuz darbe teşebbüsüne hâlâ inanmayanların, Türkiye’nin baskı ve dayatmalarla geri adım atmasını bekleyenlerin, PKK’yı yıllarca destekleyip Türkiye’ye saldırtanların hukuku da, kararı da, özgürlük ve insan hakları anlayışları da yerin dibine geçsin.