28.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Elif Altın - Dilekçede, Gülşen’in suça konu sözleri, bir müzisyen arkadaşıyla sahnede şakalaşırken ve sadece arkadaşına yönelik anlık bir refleksle sarf ettiği belirtildi. Sözlerin öncesi ve sonrasının kesilerek ve adeta cımbızlanarak sosyal medya ve basın kanalıyla servis edildiği belirtilen dilekçede, “Müvekkil kısa bir süre içerisinde nefret objesi haline getirilmiştir. Yaman bir çelişki ile esasen müvekkil, üzerine atılı suçun faili değil, mağduru haline gelmiştir. Müvekkilin beş yaşındaki evladından koparılarak cezaevine konulması kamu vicdanını rahatsız etmiştir. Hakkında başlatılan soruşturmada müvekkile herhangi bir çağrı kağıdı gönderilmeden, herhangi bir gözaltı ya da yakalama kararı olmadan kolluk tarafından evinden alınmıştır. Öyle ki, müvekkili evinden alan kolluk, müvekkili nereye götüreceğini dahi bilememiş, müvekkil önce İstanbul Adliyesi’ne götürülecekken, bilahare yönü Vatan Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube’ye çevrilmiştir” denildi. Dilekçede, tutuklama kararının kaldırılarak Gülşen’in tahliyesine karar verilmesi talep edildi.
Gülşen için ortak bildiri
Müzik meslek birlikleri MSG, MESAM, MÜYAP ve MÜYORBİR, tutuklanan Gülşen hakkında ortak bir bildiri yayınladı. Bildiride, “Sanatçı Gülşen’in aylar önce bir konseri esnasında yapmış olduğu bir yorum nedeniyle tutuklanması, ülkemizde hukukun herkese adaletli ve eşit olarak uygulanması gereğinin ne kadar önemli ve hassas bir konu olduğunu bizlere bir kez daha hatırlattı. Ceza hukukunun en temel ilkesi olan suç ve ceza arasındaki orantılılık ilkesi, işlenen suçun ağırlığı ve orantılı ceza ve güvenlik tedbiri uygulanmasını gerektirir. Ne yazık ki bu uygulamada bu ilkenin göz ardı edildiğini gördük. Müzik Meslek Birlikleri olarak ülkemizde hukukun üstünlüğünün egemen olması, herkese eşit şekilde uygulanan bir adalet anlayışının hakim olması, laik ve demokratik bir ülkenin olmazsa olmazlarının unutulmaması gönülden temennimiz ve devletimizden talebimizdir” ifadelerini kullandı.