28.11.2013 - 11:40 | Son Güncellenme:
Özbolat, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Bir basın mensubunun, “Makamınızda kızınız ve baldızınız arasında bir kavga olduğu ifade ediliyor, ne diyorsunuz?” sorusuna Özbolat, “Bence özel konularla siyaseti birbirine karıştırmamak lazım. Bunu yapan bundan medet bekleyenlere de buradan sesleniyorum, başta iktidarın o dinleme aracına sahip olanlar dahil olmak üzere, siyasetçilerin ve rakiplerin siyasi hayatına, ticari hayatına, özel hayatına müdahale eden bütün bu yöneticilere buradan sesleniyorum. Bu ateş bir gün sizin de elinizi yakacak” diyerek şöyle devam etti:
“Eğer bir siyasetçiyle hesabınız varsa tabii ki hesaplaşırsınız ama ben artık siyasetin ki dün birçok gazetede vardı iktidar-cemaat çatışmasına da atfen söylenilmiş ama birçok kaset var, dün Emin Çölaşan’ın çok ilginç bir yazısı vardı.
Siyasette bel altı vuruşlar, özel hayat, ticari hayat eğer gündeme gelirse herkesin birbirine söyleyeceği çok laf vardır. Hele aile bireyleri bu işlere karıştırılırsa daha da fazla artar. Onun için dürüst, namuslu, haysiyetli ve cesaretli siyasetçilere siyaseten bir şey yapamayanlar başka yerlerde onları yıpratmaya dönük çalışmalar yapmasınlar. Doğru olmaz. Karşılığını da görürler. Herkesin herkese söyleyecek bir lafı vardır.
Özel hayatla ilgili hiç kimse bir başkasının siyasi kariyerine yönelik bir çalışma yapmamalıdır.”
"TÜRKİYE BAŞKA BİR NOKTAYA GÖTÜRÜLMEK İSTENİYOR"
Bir basın mensubunun, “CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu soru önergesinde TÜİK anketinde yer alan soruları dile getirdi, ankette yer alan sorulara ne diyorsunuz?” sorusuna Özbolat şu yanıtı verdi:
“Ismarlama yapılan anketleri duyuyorum ve iktidarın rahatsız olamayacağı şekilde yapılan anketlerin artık inandırıcılığını kaybettiğini düşünüyorum. Bir de iş artık ayrıntıya girmeye başladı, bir tehditvari sorular sorulmaya başlandı ya da şikeli sorular sorulmaya başlandı. Ya da Türkiye’nin demokratik yapısına uygun düşmeyen sorular sorarak özele doğru da girerek Türkiye başka bir noktaya doğru götürülmek isteniyor. Artık anketlere ve verilere vatandaşların kamuoyunun inancı da kalmadı.
O sorulan soruları soranlar gerçekten Türkiye’ye iyilik yapmıyorlar, Türkiye’ye çok büyük kötülük yapıyorlar.”