23.11.2018 - 10:12 | Son Güncellenme:
Dışişleri Bakanı Mevlüt Bakan Çavuşoğlu, CNN TÜRK Ankara Temsilcisi Dicle Canova'nın sorularını yanıtladı.
Çavuşoğlu’nun açıklamaları şöyle:
ABD'de ziyaretlerimizde Suriye'nin tüm boyutlarını, İdlib'i, Münbiç'i ve Fırat'ın doğusunda neler yapmamız gerektiğini konuştuk. Fırat'ın doğusundan bize gelen taciz ateşlerinden sonra verdiğimiz cevaplar sahada neler yapabileceğimizi gösterdik hem de baktık ABD'yi rahatsız ettik. Onlara, "Tehdit gelirse gereğini yaparız" dedik.
TEHDİDİ ENGELLEMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPARIZ
YPG, ABD'nin verdiği destek nedeniyle çok şımardı. YPG bizim için tehdittir ve bu terör örgütüne karşı elimizden geleceğini yapacağımızı söyledik. ABD'ye, "Neden taciz atışlarını engellemiyorsunuz" dedik. Biz sınırımızın öbür tarafında var olan tehdidi engellemek için her şeyi yaparız.
Bizde bu konuda her zaman kararlılık var. Burada en sağlıklı yöntem Münbiç yol haritasının Fırat'ın doğusunda da uygulanmasını sağlamaktır. YPG'nin buradan çekilmesi lazım. Kobani'den YPG- PKK atılacak ve orada yaşayan insanlara teslim edilecek.
ASKERLERİMİZİN KARŞI KARŞIYA GELMESİNİ İSTEMEYİZ
Bizim ABD'yle aramızda diyalog ve bilgilendirme var. Biz taciz edişine karşılık verdiğimizde, askerlerimiz ABD'ye bilgi veriyor. Askerlerimizin karşı karşıya gelmesini istemeyiz ama ABD gibi bir müttefikimizin bir terör örgütüyle işbirliği yapmaması lazım. Rusya bu terör örgütünden hemen geri çekildi ama ABD maalesef lüzumsuz gerekçelerle terör örgütüyle angaje olmaya devam ediyor.
Münbiç yol haritasının yılsonuna kadar tamamlanması lazım. ABD'nin Suriye sınırında gözlem noktaları kurma kararı YPG'yi korumak için alındıysa bunun ABD'ye de YPG'ye de faydası olmaz.
İDLİB MUHTIRASI
M4 ve M5 otoyollarının trafiğe açılması bu güzergahta gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması lazım. Bizim bu yolda kat ettiğimiz mesafeden Rusya da memun, herkes memnun. Şu ana kadar İdlib Muhtırası çok iyi uygulanıyor. Siyasi bir çözüm olmadan bu attığımız adımlar kalıcı olamaz. Bunun içinde en önemli aktör Türkiye'dir.
CEMAL KAŞIKÇI CİNAYETİ
Suudi Arabistan bizim için de önemli bir ülke, ilişkilerimiz de gayet iyi. Cumhurbaşkanımızla Kral Selman arasında da samimiyet var. Ama burada önceden planlanmış vahşice bir cinayet var. Bizim derdimiz bunun aydınlatılması, burada topu dünyaya atmak gerek yok. Bizim tarafımızda soruşturma gayet şeffaf yönetiliyor. Ama en son başsavcının ziyaretinde Suudi Arabistan tarafından bir bilgi verilmedi. Biz ise elimizdeki bilgileri paylaştık çünkü bizim derdimiz bu cinayetin aydınlatılması. Trump bir anlamda gözümü yumarım diyor ama her şey para değildir. Bu bir cinayet, paranın gözü kör olsun denilmeli. Bu cinayet tesadüf değildir, her şey planlı yapılmıştır. Suudi Arabistan'ın bize bilgi verilmemesi nedeniyle uluslararası soruşturma daha faydalı olabilir. Biz uluslararası bir soruşturma olursa elimizdeki her şeyi paylaşırız demiştik.
CIA'DE SES KAYDI VAR MI?
Biz açıklamalarımızda hiçbir isim kullanmadık. Sayın Cumhurbaşkanımız “Kral Selman'ın bir ilgisi yok” dedi. Ama ABD'nin yaptığı açıklama da “Veliaht prensle ilgili olabilir, olmayabilir” dedi. Ama neye göre söyledi bilmiyorum. Burada olabilir de olmayabilir de açıklaması ilginç geldi bize de. Ellerinde bir ses kaydı var mı yok mu bilmiyorum, bizimle bir paylaşımları olmadı. Kaşıkçı meselesinde Avrupa'nın bir yaklaşımı var görüyoruz ama suni tedbirlerle bu olaya yaklaşılmaz. Suudi Arabistan'la ilişkilerimiz bozulmasın diyorlar. Biz de ilişkimiz bozulmasın isteriz ama bu konuda sonuna kadar gideceğiz. Mesela bu yerli işbirlikçi kim?
Cumhurbaşkanımız iki kere Kral Selman'la bir kere de Prens Selman ile görüştü. Prens Selman'da Arjantin'de Cumhurbaşkanımızla görüşmek istediğini söyledi. Görüşülebilir tabi. Bu görüşmede Cumhurbaşkanımız tüm bilgileri söyleyecektir. Talebi üzerine bu görüşme olabilir.
FETÖ MESELESİ
Trump, iadesi istenilen kişilerin listesini gönderir misiniz dedi. Ben de bu listeyi ilettim. İade taleplerimizi yeniledik ve orada FETÖ'nün iadesinin ne kadar önemli olduğunu söyledik. Ayrıca FBI'ın başlattığı soruşturmaları da gündeme getirdik.
HALK BANK KONUSU
Halk Bank davasına baktığımızda FETÖ motifli bir davadır. Daha önceki dava FETÖ'ye destek veren bir savcıydı. Kendi gitti ama ekibinden birileri kaldı demek ki. Orada bizim MASAK gibi kurumlarda bir soruşturma başlattılar. Halk Bankası kendileriyle ilgili tüm bilgileri verdiler. Tüm incelemeler sonucunda Halk Bankası'nın İran yaptırımlarını delmediği kararına varmıştır. Atilla'nın da bundan sonraki cezasını Türkiye'de çekebilmesi için gönderilmesi gerektiğini söyledim. Hakan Atilla Türkiye'ye dönmek istediğini bildirmişti şu anda bir temyiz süreci var. Nihai aşamada bu olacak.
AİHM'İN DEMİRTAŞ KARARI
12 yıl Avrupa Konseyi'nde zaman geçirdim. O dönemde de Avrupa Konseyi'nin reforma tutulması önceliğimizdi. Bu sürece en çok Türkiye katkı sağladı. Bu güzel bir şey. Avrupa Konseyi'nin siyasi kurumları var. Ama AİHM siyaset yapılacak bir yer değildir. Bu kurum siyasallaştı. İnsan Hakları Mahkemesi bu verdiği kararla siyasi karar verdiğini kanıtlamıştır. Bu karar hukuki değildir, siyasidir. Buna itiraz etme hakkımız var. Bu karar uygulanmadı, üyelik tehlikeye düşer diyorlar. Kim diyor bunu ya? Bu konuda bizim Adalet Bakanlığımız ve yargımız bunun yorumlarını yapacaktır. Ama ben bu kararları uygulamayan başka ülkeler de oldu ve üyelikleri tehdide girmedi.
AB EN GÜVENİLİR ORTAK MI?
Mogherini biraz haddini aştı. Toplantıda da bunu söyledim. Yunanistan'a neden sesiniz çıkmıyor dediğimde yüz ifadesini görmenizi isterdim. Onlar için AB üyeleri neler yaparsa yapsın iyidir. Bize Gezi döneminde ders vermeye kalktılar ama Fransa'da neler oldu hiçbir şey söylemediler. Türkiye'den güvenilir ortak bulamazlar.