23.08.2019 - 08:01 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, çalışma ziyareti için Ankara’da bulunan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Başbakanı Ersin Tatar’ı kabul etti. Görüşmenin ardından Türkiye ve KKTC heyetleri, çalışma yemeğinde bir araya geldi. Yemeğin ardından açıklama yapan Erdoğan, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini kararlılıkla sürdüreceğinin altını çizerken, Türkiye’nin bölgede bulunmadığını iddia eden CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na tepki gösterdi.
Erdoğan, şunları kaydetti: “Ülkemizde ana muhalefet partisinin başındaki zat maalesef oradaki silahlı kuvvetlerimize ait gemilerimizi, sondaj ve sismik araştırma yapan gemilerimizi herhalde başka yabancı düşman bayraklarla karıştırmak suretiyle bizim orada bulunmadığımızı söyleyecek kadar gözü var ama görmüyor. Amerika, Fransa, Katar oradaymış, şu oradaymış bu oradaymış ama olmayan tek ülke Türkiye’ymiş. Her şeyden önce kendisini gözden geçirmesi lazım ve orada bulunan silahlı kuvvetlerimize ait firkateynlerden tutunuz devasa ay yıldızlarla süslü olan sondaj gemilerimiz, sismik araştırma gemilerimizi tanımasını istiyorum. Demek ki Türk bayrağını bu da tanımıyor ama sana da bunu tanıtacağız. Biz orada bu çalışmalarımızı yürütüyoruz ve yürütmeye de devam edeceğiz. Çünkü milli davamız olarak gördüğümüz Kıbrıs meselesinin peşini, oradaki kardeşlerimizin güvenliğinden başlayarak siyasi ve ekonomik hakları kendilerine teslim edilene kadar bırakmayacağız. Taşınmaz mal komisyonu çalışmalarından, Maraş’ın yeniden iskana açılmasına kadar her meseleyi bu anlayışla yakından takip ediyoruz.
‘Uzlaşmaz tavırlar’
Kıbrıs’taki sorunun ortaya çıkışı bugüne kadar gelişi de tamamen Rumların uzlaşmaz tavırlarından kaynaklanmaktadır. Türkiye’nin Kıbrıs’a müdahalesinin sebebi de Rumların oradaki soydaşlarımıza karşı giriştiği kanlı saldırılar sebebiyledir. Dün Kıbrıs Türklerinin kanını akıtarak adayı ele geçirmeye çalışanlar bugün de siyasi ve ekonomik saldırılarla aynı amacın peşindedir. AB’nin adadaki sorunun çözümü konusunda BM ve uluslararası topluma verdiği sözlerin hiçbirini tutmayan Kıbrıs Rum Kesimi’nin yanında yer alması kendi ayıbıdır. Geçmişte Kofi Annan döneminde atılan adımlar ve bu adımlar karşısında yine ne yazık ki Rumların tutumları sebebiyle bir referanduma gidilmesi ve referandum neticesinde Kıbrıs Türklerinin sözünde durması, Rumların sözünde durmaması ama buna karşılık maalesef Güney AB’ye alınmış, Kuzey ise dışlanmıştır.
‘Türkiye yok sayılamaz’
Doğu Akdeniz’deki hidro karbon arama faaliyetleri sebebiyle ülkemize ve KKTC’ye yönelik sözde tedbirler açıklayan AB, bu tavrıyla bize değil kendisine zarar veriyor. Türkiye, Kıbrıs meselesiyle, ada ile olan derin tarihi bağları yanında buradaki 3 garantör ülkeden biridir. Üç garantör ülkeden biri olması hasebiyle de söz hakkı vardır ama hiç söz hakkı olmayanların kalkıp da burada tasarrufta bulunmaya yönelmesi bizi pek de ilgilendirmez. Kıbrıs Rum Kesimi ancak samimi ve gerçekçi bir uzlaşma zeminine gelirse adada herkesin beklediği çözüm yolu açılır. İşte o gün gelene kadar Türkiye olarak KKTC ile birlikte her alanda kendi yol haritamıza uygun adımlar atmaya devam edeceğiz. Doğu Akdeniz’de ne Türkiye’yi ne de KKTC’yi yok sayan hiçbir proje hayata geçirilemez. Ülkemizin bu konudaki kararlılığını sınamak isteyenler, şu ana kadar gerekli dersleri almış olmalıdırlar. Şayet yaşananlardan hala ders almayanlar varsa onlara da gereken cevapları vermekten çekinmeyeceğimizin bilinmesini isterim.”
Minik konuk
Erdoğan, dün Mali’nin Ankara Büyükelçisi Muhammed Ali İbrahim’i kabul etti. İbrahim’in oğlu 4 yaşındaki Amadou Ag Muhammed Ali, Erdoğan’ı öptü.
Siyam ikizleri Beştepe’de
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, siyam ikizleri Sema-Ayşe Tanrıkulu’nu Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kabul etti.