Pazar5 soruda evcil hayvanla seyahat

5 soruda evcil hayvanla seyahat

19.01.2020 - 07:50 | Son Güncellenme:

Ulaştırma Bakanlığı’nca yapılan değişiklikle artık evcil hayvanlar otobüs yolculuklarında hayvan sahibiyle birlikte seyahat edebilecek. Peki bu yolculuk sırasında nelere dikkat etmeli, ne tür önlemler almalıyız?

5 soruda evcil hayvanla seyahat

Ulaştırma Bakanlığı’nın Karayolu Taşıma Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle artık evcil hayvanlar otobüs yolculuklarında hayvan sahibiyle birlikte seyahat edebilecek. Aşı karneli olmak şartıyla, kedi, köpek (tehlike arz edenler hariç) ve kuşları (saka, muhabbet kuşu veya kanarya) kapsayan bu düzenlemeye göre evcil hayvanlar artık özel kafesleri kilitli olmak şartıyla hayvan sahibi yolcunun kucağında veya oturduğu koltuğun önünde taşınabilecek. Yönetmelik değişikliğinin önemini ve evcil hayvanlarla seyahat sırasında dikkat edilmesi gerekenleri İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Veterinerlik Fakültesi, İç Hastalıkları Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatma Alev Kaymaz’a sorduk. İşte 5 soruda evcil hayvanla seyahat ederken yapılması gerekenler:

1 - Evcil hayvanla otobüs yolculuğuna çıkarken nelere dikkat etmeli?

Öncelikle yolculuk öncesi mutlaka veteriner kontrolü yapılmalı, aşı karnesi tamamlanmalı ve hayvanın rahatça kalabileceği bir çanta veya kabin edinilmeli. Evcil hayvanlar kendi ortamları dışına çıktıklarında ses, koku ve durum değişikliklerinden çok kolay etkilenir ve strese girerler. Hayvan yakınları, yanlarında bulunduracağı bir örtü ile taşıma kutularının üzerini örterek onların kendilerini daha güvende hissetmesini sağlayabilir. Ancak sıcaktan ve havasızlıktan da etkilenmeleri ihtimaline karşı dikkatli olunmalı. Bu yüzden aracın havalandırılmasının düzenli bir şekilde çalıştırıldığından emin olunmalı. Yine stres nedeni ile özellikle kedi ve köpekler idrar ve kaka yapabilirler, araba tutmasına bağlı olarak kusabilirler. Eğer hayvan yakını kedi veya köpeğinin araba yolculuğundan etkilendiğini biliyorsa mutlaka yola çıkmadan hekimine uğrayarak gerekli önlemi almalı. Ayrıca oluşabilecek idrar ve kaka kaçırmaları ile kusmaya karşı mutlaka taşıma çantası içine hasta bezi sermeli ve yanında alkol içermeyen temizlik maddeleri ile yedek malzeme bulundurmalıdır.

2 - Hayvanın sık sık havlaması ya da miyavlamasına karşı bir önlem alınabilir mi?

Hayvan yakını, yolculuk sırasında hayvanının sorumluluğunu alamayacağını ve diğer yolculara rahatsızlık verebileceğini düşünüyorsa hayvanı ile toplu taşıma yolculuğu yapmamalıdır. Eğer mecbursa, uzun seyahatlerde mola sırasında hayvanlar mutlaka taşıma çantalarından çıkarılmalı, tasmaları takılarak yürütülmeli veya el ile bacakları hareket ettirilmeli, hava almalarına ve tuvaletlerini yapmalarına olanak sağlanmalıdır. Eğer engel oluşturacak bir durum yoksa az olmak kaydı ile su ve yemek verilebilir. Ben hekim olarak hayvanların birtakım ilaçlar ile uyutularak yolculuk yapmasını uygun bulmuyorum. Seyahat sırasında hayvanlarımızla ilgili bir sağlık sorunu gelişebilir ve müdahale edilemeyerek hayvan kaybedilebilir.

3 -  Otobüste hayvan alerjisi olan yolcular olması durumunda ne yapılabilir?

Hayvan yakınının otobüs firmasını hayvanı ile seyahat edeceği konusunda mutlaka bilgilendirmesi gerekir. Eğer hayvan yakını yanındaki koltuk için ödeme yaptıysa otobüs firması diğer yolcuları, otobüs içinde bir yolcunun (türünü belirterek) hayvanı ile seyahat edeceğini müşterilerine biletleme sırasında sözlü veya yolculuk öncesinde SMS ile bilgilendirmesi uygun olur. Hayvan yakını sadece kendi seyahat edeceği koltuğun ödemesini yaptıysa firma özellikle yan koltuğu alacak kişiyi ve daha sonra da diğer yolcuları bilgilendirmelidir. Böylece hayvan fobisi ve/veya alerjisi olan yolcular o saatteki otobüs seyahatlerini değiştirebilir veya seyahat edeceklerse alerji ilaçlarını alabilirler.

4 - Bu tavsiyeler uçak yolculuğu için de geçerli mi?

Hayvanın kilosu 8 kg altındaysa ve hayvan yakını yanında yolculuk edecekse saydığımız tedbirler aynen uygulanabilir. Ancak uçak şirketlerinin hayvan taşıma kuralları uçak şirketlerine göre değişkenlik gösterebiliyor. Örneğin Türk Hava Yolları, evcil hayvanları kafesiyle birlikte ağırlığı 8 kg’ı geçmeyecek şekilde ve 23 cm yükseklik x 30 cm genişlik x 40 cm uzunluk boyutlarındaki kafeslerde uçağın kabin bölümünde taşınmasına imkan tanıyor. Hamile olan hayvanlar ve 10 haftadan küçük kedi ya da köpek yavruları uçuş için kabul edilmiyor. Amerikan Pitbull Terrier, Amerikan Staffordshire Terrier, Pitbull Terrier, Japanese Tosa, Dogo Argentino, Fila Brasileiro gibi tehlike arz eden köpeklerin taşınması ise yasak. Ancak görme engelli kişilere eşlik eden özel eğitimli ve sertifikalı rehber köpekler uçuş süresince kişinin ayakları önünde oturtulma, köpeğin tasma veya koşum ipinin uçuş boyunca hayvan yakınının kemerine bağlı olması kaydı ile kabinde yolculuk edebiliyor. Tabii tedbir olarak mutlaka yanında ağızlık bulundurması gerekiyor.

5 - Uçağın kargo bölümünde taşınan hayvanlar için neler yapılabilir?

8 kg’ın üzerindeki köpekler, taşıma kutularına su konulmaksızın, su sızdırmayacak ve mutlaka hava delikleri olacak şekilde kargo bölümünde taşınabiliyor. Bu bölüm, yolcuların bulunduğu bölüme göre daha soğuk ve sesli (motor ve iniş takımları sesi) bir ortam olduğu için köpeklerde korku ve terkedilme duygusuna neden olabiliyor. Mümkünse bu tür yolculukların yapılmaması, eğer çok elzemse öncesinde bir veteriner hekim kontrolü ile hayvanın herhangi bir hastalık, aşı titrasyonu açısından değerlendirilmesi, hekimin yolculuk öncesi ve yolculuk sırasında öngöreceği bir uygulamaya izin verilmesi, seyahat rezervasyon koşullarının öğrenilmesi, yurtdışı yolculuğu ise hayvanın gideceği ülkeye hayvan girişi ve karantina koşullarına göre gerekli önlemlerin alınması gerekiyor. Bu sayede yolculuğun hayvan üzerinde yaratacağı travmayı minimuma indirmek mümkün olabilir.

5 soruda evcil hayvanla seyahat



“Mal değil can oldukları anlaşıldı”

Prof. Kaymaz, hayvan refahı ve hakları için önemli bulduğu bu yönetmelik değişikliğiyle, önceki yönetmelikte yer alan ve hayvanların “eşya” kabul edildiği ibarenin de kaldırıldığını söylüyor: “Bu konu, TBMM Hayvan Hakları Komisyonu toplantılarında da ele alınmış ve hayvanların ‘mal kapsamı’ndan çıkarılması gündeme gelmişti. Bu anlamda yönetmelik hayvanların mal değil de can olduğu anlayışının oluştuğunu göstermesi bakımından önemli bir aşama.”