20.09.2021 - 16:29 | Son Güncellenme:
Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - 'Youtuber'lık günümüzde çağın popüler mesleklerinden birine dönüştü! Uzmanlar, teknolojiyle beraber hayatımızın bir parçası haline gelen sosyal medya platformlarının, çocukların gelişimini doğrudan etkilediği görüşünde hemfikir. Kısa zamanda binlerce kişi tarafından tanınarak popüler olma ya da kısa sürede büyük kazançlar sağlama gibi nedenlerle çocukların Youtuber'lara özendiğine dikkat çeken uzmanlar, yaşanan bu durumun olumsuz etkilerine dikkat çekiyor.
Çocukların baskı ve sömürü tehlikesine karşı daha açık olduğunun altını çizen uzmanlar, bu durumun benlik ve kimlik gelişimini olumsuz etkilediğini vurguluyor.
'EĞLENCELİ VE MUTLU BULUYORLAR'
Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı Doç. Dr. Sevcan Karakoç ile Uzman Klinik Psikolog Dilan Duran'a, çocukların neden Youtuber olmayı seçtiğini ve bu durumun psikolojilerine nasıl etki ettiğini sorduk.
Doç. Dr. Sevcan Karakoç bu durumu 'kişinin nevrotik ihtiyaçlarına' bağlıyor. "Toplumsal alanda göze çarpmak, kişisel hayranlığa duyulan ihtiyaç, kişisel başarıya yönelik ihtiyaçları fenomen olmak karşılıyor" diyen Karakoç, bütün bu manevi duyguların yanında gençlerin para kazandıklarını da belirtiyor. Uzman Klinik Psikolog Dilan Duran ise çocukların bu mecrada yaşanan hayatları eğlenceli bulduğunu ve kişileri hep mutlu olarak algıladıklarına dikkat çekiyor.
'ANNE-BABASI GİBİ OLMAMAK İÇİN KOLAY PARAYI HEDEFLİYOR'
İnsanların sosyal öğrenmeyle deneyim kazandığını belirten Doç Dr. Karakoç, çocukların göz önünde idealleştirdikleri fenomenlerin rol modelleri olduklarını ve henüz kimlik yapısı şekillenmemiş çocuk ve ergen grupta model almanın daha etkin olduğunu söylüyor. Karakoç, ebeveynlerinin sürekli meşgul olduklarını ve yoğun çalışma hayatını gören çocukların 'onlar gibi olmamak için' kolay parayı hedeflediklerini de ifade ediyor. Dilan Duran ise bu durumu, "İçinde bulunduğumuz pandemi süreci evresinde birçok şeyin internet üzerinden yapılıyor olmasının da internet kullanımını artırarak etkilediğini düşünüyorum" diyerek özetliyor.
'BEDENLERİYLE BARIŞIK DEĞİLLER'
Beğeni toplama dürtüsüyle hareket eden birçok çocuk çok küçük yaşlarda Youtube'a adım atıyor. Henüz 7-8 yaşındaki kızlar makyaj videoları çekmeye başlıyor. Bir şekilde Youtube mecrasında olmaya çalışan küçük çocuklarda, yeme bozuklukları (aşırı zayıflama), beden dismorfik bozukluk (bedeninden rahatsız olma) ve takıntılı olup düzeltmeye çalışma gibi psikiyatrik hastalıklar da görülüyor.
Bu rahatsızlıkların en çok kız çocuklarında görüldüğünü ve ne yazık ki sıklığının giderek arttığını söyleyen Karakoç, çocukların gelişim dönemleriyle uyumsuz içeriklere erken yaşta maruz kalmasının çocukların duygusal gelişimlerini bozduğunu da vurguluyor. Son zamanlarda 18 yaş altı estetik ameliyat olan bireylerin sayısında bir artış olduğunu söyleyen Karakoç, "Yüksek beğeni toplamak için erken yaşta makyaj ve dış görünüşe müdahalelerle karşılaşıyorlar. Bu nedenle yanlış bir güzellik algısı ve güzellikle gelen değer algısını kırmak için izlediklerine de dikkat etmek gerekir" diyor. Bu durumun benlik ve kimlik gelişimi olumsuz etkilediğini belirten Psikolog Dilan Duran ise ailelerin destekleyici olmasında ve bir sınırlama getirilmesi konusunda Doç. Dr. Sevcan Karakoç'la aynı düşünceyi paylaşıyor.
'KİMLİK VE RUHSAL GELİŞİMİNDE SORUNLARA YOL AÇIYOR'
Youtuber olma yolunda devam etmek isteyen çocuklar aynı zamanda yaşlarından oldukça büyük görünmeye çalışıyorlar. Bazı ebeveynler 7-8 yaşında bir çocuğu 25-30 yaşındaki biri gibi giydirebiliyor. 'Büyük görünme' konusunun çocukların kimlik ve ruhsal gelişiminde sorunlara yol açabileceğini söyleyen Doç. Dr. Sevcan Karakoç, "Gelişimin aşamalı ilerlemesi esastır. Örneğin cümle kurmak için hecelemeden başlanması ve kelime eklenerek konuşmanın ilerlemesi gibi ruhsal açıdan da gelişim aşamalıdır, bir sırayı izlemelidir. Bu sıranın bozulması, atlanması, bir gelişim döneminden elde edemediği kazanımlarının olması erişkinlik yaşamında ciddi sorunlara yol açabilir" diyor.
"Çocukluk insan yaşamındaki en önemli dönümdür" diyen Karakoç, gelişim ve olgunlaşma sonrasında bir kimlik ve kişilik kazandırmanın bu dönemde görüldüğünü belirterek artık takipçi sayısının başarı sayıldığını da söylüyor.
İLETİŞİM PROBLEMLERİ, DEPRESYON VE KAYGI SEBEBİ
Genç yaşta Youtuber olma hayalleri kuran çocukların iletişim konusunda yaşıtlarıyla problem yaşayabileceğini söyleyen Duran, böyle bir durumda çocukların oyun oynamaktan geri kaldığını, yaşıtlarıyla iletişim kuramayacağını belirterek gelinen noktanın çocukların sosyal gelişimi üzerinde olumsuz bir etki yaratacağını belirtiyor. Youtuber olma hayalleri kuran çocukların böylelikle 'kolay para' kazanmayı da kendilerine bir hedef olarak görüyorlar. Fenomenliğin dışarıdan göründüğü gibi sürekli neşe veren ve hızlı para kazandıran bir meslek olmadığını belirten Psikolog Dilan Duran çocukların beklenti sonrasında karşılaşabilecekleri zorlukların depresyon ve kaygı bozukluklarının oluşmasına sebep olabileceğini söylüyor.
'PSİKOLOJİK DENGEYİ BOZUYOR'
Pek çok psikolojik kuramcıya göre bireyin 'çalışan ve üreten' insan olduğunu söyleyen Doç. Dr. Karakoç, günümüzde fazla üretmeden para kazanmanın psikolojik dengeyi bozduğunu da söylüyor. "Çalışıp başarma, yenilgiye rağmen devam etme aslında psikolojik iyi oluşu destekleyen etmenlerdir. Sadece para odaklı olunduğunda insanların hayatındaki değerler pas geçiliyor" diyen Karakoç, artık para olmadığında kendini güçsüz ve yetersiz hisseden bir nesil oluştuğunu, sahte bir benlik algısı ve para ile yaratılan sahte güçlü bir birey oluştuğunu da belirtiyor.
SOSYAL GELİŞİMİ ZAYIFLATIYOR
Psikolog Duran, "Sosyal medya kaynaklı çocuklardaki ruhsal bozukluklar nelerdir?" sorusuna şu cevabı veriyor: "Çocuklarda 'ne kadar çok beğeni alırsan o kadar popülersin, o kadar seviliyorsun ve o kadar başarılısın' algısı oluşuyor. Yaşananlar, çocukların bir rekabet içerisine girmesine sebep oluyor yaşananlar. Bu durum da benlik ve kimlik gelişimini olumsuz etkiliyor. Görünüşte çok arkadaşı var gibi duran çocuğun, derin paylaşımlar yapabileceği gerçek arkadaşlarının olmamasına yol açıyor. Gerçek ilişkiler kurmak yerine sosyal medyada sanal yüzeysel ilişkiler kurmasına sebep oluyor. İletişim kurma becerilerini olumsuz etkileyerek sosyal gelişimini zayıflatıyor."
'BENCİL VE SABIRSIZ BİR NESİL MEYDANA GELDİ'
Z kuşağının her an her yere ulaşabilen bir kuşak olduğunu belirten Doç. Dr. Sevcan Karakoç ise dünyanın her yerine ulaşabilmenin, mevcut kültürel ortam içerisinde henüz sindirilmemiş bilgilerle yer almaya çalışan ve uyumsuzluk yaşayan çocuklar olduğunu, bunun sonucunda da daha bencil ve sabırsız bir neslin meydana geldiğini söylüyor.
ÇOCUĞA KENDİNİ DEĞERSİZ HİSSETTİRİYOR
"İnternet bağımlılığı başta olmak üzere beden algısı bozukluğu, yeme bozuklukları ve kendine zarar verme en çok artan sosyal medya etkenli hastalıklardır" diyen Karakoç, özellikle 'challenge' videoları, günlük değişen 'story'ler, estetik görünüme aşırı değer verme, 'like' oranı azsa değersiz hissetme gibi durumların sık görüldüğünü de belirtiyor. Ayrıca erişkin hesaplara açık olan profilleri nedeniyle çocuklar taciz edildiğini veya akranları tarafından da siber zorbalığa uğradığını da hatırlatıyor. Bu gibi durumların önüne geçmek için ise uzmanlar, çocuğun 12 yaşına kadar sosyal medya hesabının bulunmamasını ve 12-15 yaş arası ebeveyn kontrollü olması gerektiğini vurguluyorlar.