19.04.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:
EĞİTİM SERVİSİ
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, CNN Türk’te “Buket Aydın ile 40” programına katılarak, eğitim gündemine ilişkin soruları yanıtladı. Bakan Selçuk’un açıklamalarından satır başları şöyle:
YABANCI DİL: Zorunlu yabancı dil kalkacak veya kalkmayacak şeklindeki bir yaklaşımı doğru bulmuyorum. Eğer hazırlık sınıfı olan bir okul varsa oradaki yaklaşımımız değişik, meslek liselerinde yabancı dille ilgili yaklaşımımız değişik. Bazen 4 yıl verebiliriz bazen bir yıl verebiliriz. Hangi çocukların neye ihtiyacı var, bunu saptamak önemli. Bunun saptanmasına ilişkin model çalışmaları var. Aceleye getirip sadece müfredatı değiştirerek İngilizce öğretemeyeceğimizi biliyoruz. Bunun yanı sıra öğretmen eğitimi, araç gereç yönetimi çok önemli.
EĞİTİM FAKÜLTELERİ: 2040’a kadar hangi branşta ne kadar öğretmene ihtiyaç olduğuna ilişkin simülasyonlarımız bulunuyor. Bunu bildiğimiz halde neden ihtiyacımızın çok ötesinde mezun olsun? Bu çocukların hepsi umut besliyor. Daha rasyonel bir tabloya ihtiyacımız var, peyderpey önümüzdeki yılda eğitim fakültelerinin kontenjanlarının azaltılmasıyla ilgili bir mutabakatımız var. Türkiye’nin öğretmen ihtiyacı ile mezun sayısı arasındaki ilişkiyi rasyonel bir hale getirmek istiyoruz. Bakanlık olarak eğitim fakültelerinde alan daraltımı gibi bir talebimiz yok. Sadece ‘Türkiye’nin fotoğrafını çekelim, mezun sayısına bakalım, hangi yılda ne kadar ihtiyacımız var ve bunu makul bir çerçeveye çekelim’ niyetindeyiz.
Formasyon öğretmen olacak kişiye lazım. O zaman öğretmenliği kazanan kişiye ücretsiz verelim. Ücret de ödemesin, umuda da kapılmasın boşu boşuna, kim kazandıysa o formasyonu alsın.
OKULA BAŞLAMA YAŞI: 4+4+4 ile birlikte iki çağ nüfusu birbirine karıştı. Yani 5 yaş ve 6 yaşın çocukları sistemden dolayı aynı yıl okula başladı. Çağ nüfusunun yüzde 40 daha üstünde öğrencimiz oldu aynı yıl. Fakat aynı sınıfta çok farklı becerilere ve birikime sahip çocuklar olunca çocuklar aslında yaşlarından ya da materyalden kaynaklanan eksikliği kendi yeteneklerindeki eksiklik zannettiler.
Çocukta bir sorun yok aslında, 5-6 ay daha beklese o da yapacak. Bu çalışmayı ‘Çocuğum rapor alsın mı almasın mı?’ gibi tartışmaların önüne geçmek için yaptık. Bu konuda 69 ayı ortalama olarak ele aldık, velilerin bu konuda çocuklarının kişisel durumuna bakarak hareket etmesi gerekir.
ÖĞRETMENLİK MESLEK KANUNU: Sanki bu kanun yazılmış bitmiş ve yasalaşmaya hazırmış gibi bir algı söz konusu. Böyle bir şey söz konusu değil, bizim hazırlıklarımız bitmek üzere. Bittikten sonra kamuoyuyla paylaşacağız ve bütün sivil toplum örgütlerinin, sendikaların görüşünü alacağız. Ondan sonra bunu yürüteceğiz. Personel rejimi, okul müdürlerinin görev standartlarının ortaya konulması, ödüllerle ilgili birçok husus kanunda yer alıyor. Kanunla öğretmenin öğretmenlik meslek statüsünün yükseltilmesi amaçlanıyor.
OKUL TATİLLERİ: Bölgelere göre tatil, şu anki mevzuatla mümkün. Tek tip anlayışımızdan kaynaklanan neden dolayısıyla, bölgesel tedbir almakta biraz zorlanıyoruz. Önümüzdeki süreçte tatillerin düzenlemesi, araya küçük tatiller koymakla ilgili bir açıklamamız olacak. Fakat Türkiye birden bire 200 gün, 220 gün olsun gibi bir hazırlığa henüz sahip değil. Şu anda mevcudu ne kadar iyi yapabilirizin peşinde olmalıyız ve bu amaçla da bölgelere göre tatil olabilir, bunun önü açılabilir.
SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLER: Belli bir çerçevede atama yapmaya devam edeceğiz, yıllar içerisinde açığı gidereceğiz, ücretli öğretmen sayısını azaltıp kadrolu, sözleşmeli öğretmen sayısının artmasıyla ilgili bir süreci uyguluyoruz. 4 artı 2 olan zorunlu hizmetle ilgili süre 3 artı 1’e indirilecek.