17.06.2023 - 10:08 | Son Güncellenme:
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Dr. Fatih Erbakan, CNN Türk yayınında Hafta Sonu programında Hakan Çelik'in sorularını yanıtladı.
Erbakan'ın açıklamalarından satır başları şöyle; Yeniden Refah Partimiz ilk girdiği seçimde güzel bir sonuç elde etti. Bu nedenle tabi milletimize bu teveccihinden dolayı çok teşekkür ediyoruz. 1 milyon 529 bin oy, 5 milletvekili, İstanbul'dan 3, Kocaeli ve Konya'dan birer tane olmak üzere, hatta Malatya'da da çok az bir farkla bir milletvekili çıkaracaktık. Bunu kaçırdık. Tabi yüzde 3'e yakın bir oyla özellikle de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde belirleyici oldu Refah Partimiz.
Bu sonuç hem teşiklatlarımızın, milli görüşün 50 senelik teşkilat modeline uygun çalışması, fedakarlığı, gayreti, hem de tabi ki milletimizin kalbinde halen daha milli görüşün, rahmetli Erbakan hocamızın önemli bir yeri olduğunun göstergesi.
Gerçekten de kısa bir süre içerisinde yeni kurulmuş bir parti olarak ve tabi pek çok imkandan da yoksun olmamıza rağmen böyle bir sonucun elde edilmesi aslında milli görüşün, rahmetli Erbakan hocamızın o 54. hükümette yaptığı çok önemli hizmetlerin halen milletimiz tarafından takdir edildiğinin ve milletimizin kalbinde bir yeri olduğunun göstergesi.
Burada tabi 5 milletvekili çıkarmamızın bir önemi de şuradan; Kendi listemizle, kendi amblemimizle, kendi seçmenimizle, kendi alın terimizle bunun çıkartılmış olması son derece önemli. Bir başka partiden, bir başka parti listesinden milletvekili çıkarılsa bu etkiyi tabi yapmazdı. Şimdi inşallah tabi çok kısa süre içerisinde yapılacak olan yerel seçimler için şimdiden kollarımıza sıvayıp çalışmalarımıza başladık. Bu çalışmaların aslında ilk etabı olarak da değerlendirebileceğimiz İstanbul'daki yaptığımız teşekkür ziyaretleri.
HAZİNE YARDIMI AÇIKLAMASI
Çok kıl payı hazine yardımını almaktan mahrum kaldık maalesef. Yüzde 3'ü geçseydi hazine yardımı alınacaktı. Çok önemli. Şimdiye kadar nasıl geldiysek, teşkilatlarımızın fedakarlığıyla, desteğiyle devam edecek. Tabi hazine yardımı gerçekten de önemli. Benim çocukluk dönemimde rahmetli babamın seçim kampanyalarını o dönemki Refah Partisi'nin seçim kampanyalarını düşününce tabi harcamaların miktarı da çok arttı.
80'ler, 90'ların başında bir seçimde harcanan parayla şimdiki seçimlerde harcanan paralar gerçekten kıyaslanacak gibi değil. Çok astronomik bütçeler harcanıyor. Çok astronomik bütçelerle reklam kampanyaları, seçim kampanyaları yürütülüyor. O bakımdan önemli. Reklam bütçesi, afişler, pankartlar bunların giderleri, dijital ekranlar ciddi bir maliyet. İnşallah milletimizin teveccühüne layık olmak için çalışacağız.
"SAADET PARTİSİ'NİN CHP LİSTESİNDEN SEÇİME GİRMESİ NEGATİF ETKİ OLUŞTURDU"
Bu büyük bir sorumluluk. Sorunlarının çözümlerini isteyen kesimler bize umut bağladılar. Saadet Partisi'nin izlediği politika olumsuz etki bıraktı. CHP'li bir cumhurbaşkanı seçilmesi için gayret oluşturulması olumsuz etki oluşturdu. 7'li masa dediğimiz Millet İttifakı'na PKK yöneticilerinin destek açıklamaları, Fetullah Gülen örgütünün destek açıklamaları ve HDP'nin de desteği vermesi burada Saadet Partisi'ni yıprattı.
Bir de tabi en önemli hususlardan bir tanesi, Saadet Partisi'nin kendi logosuyla seçimlere girmemesi ve CHP listesinden seçime girmesi negatif etki oluşturdu. CHP logosuna oy vermeleri imtina edildi.
HDP seçime gidiyor Diyanet İşleri Başkanlığı'nı kapatacağım diyor. LGBT ile ilgili söylemler ortada. Çok açık bir şekilde PKK yöneticileri destekte bulundular. FETÖ'nün desteği... Sezgin Tanrıkulu'nun HDP'nin 11 maddelik tutum belgesini onaylıyoruz' demesi. Özerklik noktasına gidebilecek hususların olması. Saadet Partisi üzerinde negatif etkisi oldu, oradan bize ciddi bir oy yönelmesi oldu.
Teşkilat modeline uygun çalışmanın yapılması, Milli Görüş tarafından ortaya konulan disiplinli çalışmanın çok etkisi oldu.
"MİLLİ GÖRÜŞ" VURGUSU
Hep söylüyorum. 'Gerici Erbakan' 76 yılında ASELSAN'ı kuruyor. Ve ASELSAN Türkiye'nin savunma sanayiinin, elektronik sanayiinin en önemli ve ilk adımı. 56 yılının Türkiye'sinde Gümüş Motor'u kurmuş bir insan. Kendisi de o sırada 30 yaşında. Bu gerçekten de filmlere, belgesellere konu olacak bir olay. 30 yaşında bire genç Türkiye'nin ilk yerli ve motor fabrikasını kuruyor.
Milli Görüş çizgisi gericilik değildir. Teknoloji alanında Türkiye'de en büyük sanayileşme hamlesi Erbakan Hoca döneminde yapıldı. Yaşam tarzına müdahale ilgiliyle de hep söyledik öncelikle inancımız buna engel. Cenabı Allah insanlara günah işleme özgürlüğü vermiş. Mani olursanız büyük bir günah işlersiniz. Zorla ve korkudan dolayı namaz kılması, başını örtmesi şirk koşmaya girer. Devlet korkusuyla yapması halinde bunu yapan da yaptıran da günaha girer. Zorlamayla olması bizim inancımıza aykırı. İnsanların isteğiyle bunu yapar veya yapmaz. Zaten bir imtihan için dünyadayız. Buna göre de mükafat alacak. Bunlar Seçim döneminde, sol zihniyetli, CHP'li kimselerin yaptıkları algı operasyonları. Bunlar tutmadı bir karşılık bulmadı. AK Parti 21 yıldır iktidarda. Kimsenin yaşam tarzına müdahale edilmedi. Bu gibi algı operasyonlarına milletimiz itibar etmedi.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ HAKKINDA NE DÜŞÜNÜYOR?
Anayasanın değiştirilmesiyle ilgili sayın Cumhurbaşkanımızın da bir teklifi ve iradesi var. Bu noktada geniş katılımlı bir şekilde Meclis'te olan Meclis'te olmayan siyasi partilerin de katkı sağlamasıyla, sivil toplum kuruluşların da toplumun her kesiminden sürece dahil olmasıyla kısacası 'ben yaptım, oldu' anlayışıyla değil yerli, milli, sivil ve hakkı üstün tutan, insan haklarına saygılı, özellikle 'laiklik' kelimesinin anlamının maksadının açık şekilde yazıldığı bir anayasanın yapılması faydalı olacaktır.
Bu noktada tabi bizim de desteğimiz olur. Bu mevcut anayasa maalesef askeri dönemin, darbe döneminin ürünü. Şimdiye kadar defalarca rötuşlar, düzenlemeler, düzeltmeler yapılmaya çalışılmış. Tabiri caizse artık yamalı boğça haline dönüşmüş. Köklü bir değişikliğin yapılması son derece faydalı olacaktır. Bu noktada dediğim gibi bizim de desteğimiz tabi ki olur.
LAİKLİK SÖZLERİ
Bir kere 'laiklik' kelimesi Türkçe bir kelime değil. Bunun her kesim tarafından farklı anlaşılması ve farklı uygulanmasına maalesef yol açıyor. Mesela 90'ların sonunda, 28 Şubat sürecinde bu laiklik kavramı maalesef yanlış bir şekilde yorumlandı. Yanlış bir şekilde baskıcı bir kavram olarak uygulandı. Rahmet Erbakan hocamızın söylediği, 'Lakliği siz din düşmanlığı olarak uyguluyorsunuz. Halbuki laiklik; herkesin inancına, herkesin dinini yaşamasına, bu düşüncesine saygı duymak demektir. Devletin buna müdahale etmemesi demektir. Ama siz tam tersine laikliği din düşmanlığı hatta toplumun yüzde 99'unun sahip olduğu bir inanca düşmanlık olarak, baskı unsuru olarak gösteriyorsunuz ve uyguluyorsunuz' diye itiraz ediyordu. Bunun önüne geçilmesi lazım.
Laiklik herkesin dinini yaşamasına saygı duymak demektir, devletin bunlara saygı duyması demektir. Laiklik din düşmanlığı değildir. Kavram yanlış yorumlandı, bunun önüne geçilmeli. Dünya artık Mars'a Ay'a gitmiş, böyle bir dönemde biz sakallı insan şuraya giremez başı örtülü insan buraya girmez.
Osmanlı zamanında her dinden insan barış içinde yaşamız. Bizim inancımız bunu gerektiriyor. Kelime zaten yabancı, 28 Şubat sürecinde yaşananlar... Bunların tekrar yaşanmaması için bunun bir tanımı yapılmalı. AK Parti iktidarının 21 yıldır iktidarda olması, bugün böyle bir şey yaşanmıyor. İktidar değiştikten sonra tekrardan böyle bir sıkıntı yaşanmasın. Devlet kimsenin inancına karışmaz. Herkes kendi inancının gerektirdiğini yapabilir. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın varlığı önemli. Siyasi bir çizgiye girmemesi de gerekir. Birçok eleştiriyi de haksız buluyoruz.
"DEVA VE GELECEK PARTİSİ HAYAL KIRIKLIĞI YARATTI"
4 tane partinin, masadaki küçük partilerin oylarının sıfıra yakın olduğu ortaya çıktı. 2 tane yeni kurulan parti "DEVA ve Gelecek Partisi" çok ciddi reklam kampanyalarıyla balon gibi şişirilmelerine rağmen hayal kırıklığı yaşattı. Gelecek seçimde ne yapacaksınız? Sıfır oyunuza karşılık 30 vekil verecek bir CHP bulabilecek misiniz? Anayasayla ilgili kendilerinin de ifadeleri oldu, DEVA ve Gelecek Partisi'nin. Destekleri ve ortak hareket etme olabilir.
'İHA'lara SİHA'lara dokunacağız' diyorlar. 'Zorunlu din derslerini kaldıracağız' diyorlar. Yeşil Sol Parti diyor... Müslüman bir anne-babanın çocuğuna dininin öğretilmesi önemli. LGBT ile ilgili söylemler... Saadet Partisi'nin oy kaybında büyük etkisi oldu. Rahmetli Erbakan Hocamız derdi, 'CHP'nin döktüğü suyla abdest olmaz.' Saadet Partisi seçmenlerine kapımız açık diyorum. Seçimde seçmenleri bize destek verdi.
"KILIÇDAROĞLU ELİNDEN GELENİ YAPTI YÜZDE 25'İ GEÇEMEDİ"
21 senedir yıpranmış bir iktidar. Kendi genel başkanları cumhurbaşkanı adayı oldu. Buna rağmen yüzde 25'i geçemediler. Bu seçim onu gösterdi. Kılıçdaroğlu gerçekten çok gayret gösterdi. Buna rağmen yüzde 25'i geçemediler. Orada kim olursa olsun bir başarı elde etmeleri pek de mümkün değil.
ABDÜLLATİF ŞENER'İN 'SİNAN OĞAN'A OY VERDİM' AÇIKLAMASI
Kamuoyunun takdirine bırakmak lazım. Aday olmayınca bu tavra girmiş. Kamuoyunun değerlendirmesi daha uygun olur.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET
Bu konuyla ilgili yerli milli yasalar yapalım. İthal, aile yapımıza uymayan yasalar yerine yerli yasalar yapalım. Babayı da koruyan yasalar yapalım diyoruz. Tankların yerlisini millisini yapalım diyoruz, yazılımın yerli millisini yapalım diyoruz. Kadını koruyacağım derken aileyi yıkan bir düzenleme olmasın. Şiddeti savunmak inancımıza aykırı, siyaseten de mümkün değil. Aile yapımıza uygun düzenlemeleri yapalım.