17.04.2024 - 06:50 | Son Güncellenme:
ALEYNA SEVİM İstanbul - FSVO duyurusunda, yüksek seviyede borun fetal gelişimi ve doğurganlığı etkilediğini, ürünün uzun vadede sağlık riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğini de vurguladı.
BEYPAZARI: RİSK YOK
Beypazarı markası yetkilileri ise ortada risk içeren bir durumun olmadığını belirterek şu ifadelere yer verdi: “Firmamızın Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve ABD Çevre Koruma Ajansı tarafından belirlenen parametrelerin tamamında uygun değerler içinde olduğumuzu vurgularız. Haberin İsviçre kaynaklı olmasına rağmen, bu haberin “yüksek değer çıktı” şeklinde sunulmasının, bilgiyi yanlış algılamaya yönelik bir çaba olduğunu düşünüyoruz.”
‘İÇTİĞİMİZ SUYU BİLMİYORUZ’
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyesi Halk ve Çevre Sağlığı Uzmanı Doç. Dr. Cavit Işık Yavuz, “Bor sınır değeri 1 mg/L olarak belirlenmiş durumda. Bakanlık tüm suları düzenli denetler. Sıkıntı analiz sonuçlarının açıklanmaması. Türkiye’de içtiğimiz suyun sonuçlarını bilmiyoruz “dedi. Üsküdar Üniversitesi Adli Bilimler Enstitüsü’nden Doç. Dr. Kaan Yılancıoğlu da şunları dedi: “DSÖ’ye göre kilogram başına 0,4 mg sağlık açısından sorun yaratmıyor. 70 kilo biri günlük 28 mg bor tüketebilir. İçme sularında 0.2 mg/L boron var. Ankara özelinde maden sularında 3mg/L boron bulunuyor. Zararlı olması için günde 10 litre içmeniz gerekir.”
‘KANSER ÖNLEMEDE KULLANILIYOR’
İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Kardiyoloji Bölümü Uzm. Dr. Demet Erciyes deterjan, bulaşık tabletlerinde zararsız miktarda bor bulunduğunu belirterek, “Borun, kemik, kas sağlığı ve az da olsa prostat kanserini önlemede yardımcı faktör olduğu ispatlanmış. Doğurganlığı etkileyen net çalışma yok. Yüksek dozda erkek hayvanların üremesine toksik etkileri olduğu çalışmalarda yer alıyor, zehir demek doğru değil” dedi. Kimyagerler Derneği Genel Sekreteri Sefa Karta ise alınabilecek bor miktarının ülkeler arasında farklı olabildiğini belirterek “FSVO’nun tespit ettiği bor miktarına ilişkin somut veri yok. Dönemsel doğal mineralli sularda elementel değerler farklılık gösterebilir” diye konuştu.