29.09.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:
BURCU ÜNAL Gökçeada
Yeni eğitim öğretim yılında Gökçeada’da bir ilk yaşandı. Adada 40 yıl aradan sonra Gökçeada Rum Ortaokulu yeniden açılırken, Gökçeada Rum Lisesi ise tarihinde ilk kez kapılarını öğrencilere açtı.
Gökçeada’ya bağlı Tepeköy’de 1.5 yıl süren çalışmalar sonucunda, köyün girişinde metruk halde bulunan iki eski okul binası da restore edilerek yeni eğitim öğretim yılında açıldı. 5’i ortaokul, 6’sı lise olmak üzere 11 öğrencisi bulunan okulun öğrencilerinin sadece 1’i doğma büyüme Gökçeadalı. Diğer 10 öğrenci ise sadece birkaç ay önce Yunanistan’dan adaya göç eden Gökçeadalı ailelerin çocukları...
1960’larda doğdukları köyden ayrılmak zorunda kalan Rum aileler, Yunanistan’ı vuran ekonomik kriz sonrasında çocuklarının eğitim alabileceği okulun da açılmasıyla yeniden küçük yaşta veda ettikleri topraklara döndüler. Dönüşlerle birlikte Tepeköy’ün 25 olan nüfusu 50’ye çıktı. Okulun açılış gününde veliler ve öğrenciler büyük bir heyecanla okul binasını doldurdular.
En heyecanlısı müdür
Duygusal anlar yaşanan açılış gününün en heyecanlı isimlerinden biri de şüphesiz okul müdür Makis Kamburopulos idi. 1963’te Gökçeada’da dünyaya gözlerini açan Kamburopulos; ilkokula bugün müdürü olduğu ortaokul ve lise binasında başlıyor. O zamanlar Türkçe eğitim veren ilkokulun birinci ve ikinci sınıfını burada okuyan Kamburopulos’u ailesi Rumca da öğrenebilmesi için İstanbul’da Rum bir ailenin yanına gönderiyor.
Kamburopulos “Hiç tanımadığım, benim için tamamen yabancı insanlardı” dediği ailenin yanında ilkokul 3. sınıfa başlıyor ve İstanbul’daki lisa eğitiminin ardından Selanik’in yolunu tutuyor. Burada Rum Dili ve Edebiyatı eğitimi alan Kamburopulos daha sonra uzun yıllar Yunanistan’da öğretmenlik yapıyor. Eğitime adanan 25 senenin sonundaysa İmroz Kültür ve Eğitim Derneği’nin, “Okulu açıyoruz” davetiyle doğduğu topraklara geri dönüyor.
Bu kararı nasıl aldığını sorduğumuzda ise dilinden şunlar dökülüyor: “Çocuk yaşta ailemden ayrılmak zorunda kalınca yaşadığım travmalar olmasaydı; Yunanistan’daki rahatımı bırakıp buraya dönmek aklıma bile gelmezdi. Şimdi burada umutlar yeşeriyor. Ben Yunan olduğum kadar da Türk’üm.”
Kamburopulos gibi Gökçeada’ya dönen ailelerden bir diğeri de Gaitanidhs ailesi... Gaitanidhs ailesinin 15 yaşındaki oğlu Yorgo ve ablası Selanik doğumlular. Babası Yunan, annesi Gökçeadalı olan Yorgo, doğduğundan beri her yaz geldiği Gökçeada’yı Selanik’ten daha çok sevdiğini söylüyor.
Okulun Gökçeada doğumlu tek öğrencisi Alex Kaan Kalleci’nin hikayesi ise çok daha ilginç. 2013 yılında ilkokulu Özel Gökçeada Rum İlkokulu’nda bitiren Kaan ve ailesi Gökçeada’da Rum Ortaokulu olmaması nedeniyle mecburen İstanbul’a göçmek zorunda kaldı. Kaan’ın eğitimi için doğup büyüdüğünü Gökçeada’dan ayrılmak zorunda kaldığını söyleyen Mari Karakaş, orada bir sene boyunca bir kadının evinde çalıştığını anlatıyor. “Buraya döndüğünüze sevindiniz mi” sorusuna aldığımız ise bu okulun Gökçeadalı Rumlar için ne kadar özel olduğunun bir kanıtı: “Canımı verecek kadar çok sevindim. Buraya dönmek için ölürdüm. Benim vatanım burası...”
Bugün bir düğündür