‘Özel, hücrelere dokunmadı’

Emekli Tuğgeneral Ünal Karaosmanoğlu, 2005-2008 arasında İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevinde bulunduktan sonra Kastamonu, Diyarbakır ve Adana Jandarma Bölge Komutanlığı görevlerini üstlendi. Jandarma Genel Komutanlığı Denetleme Başkan Yardımcısı görevini sürdürdüğü sırada 2013’te kendi isteğiyle TSK’dan ayrılan Karaosmanoğlu, birçok vatanperver subay gibi FETÖ’nün hedefinde yer alan isimler arasındaydı. 15 Temmuz’dan sonra hem kendi yaşadıklarını hem de Jandarma Teşkilatı’na sızan FETÖ’cülerin ayak oyunlarını kaleme alan Karaosmanoğlu, ‘Yaşadıklarım Paylaşamadıklarım 15 Temmuz 2016’ya Giden Yol’ kitabını kaleme aldı.

Kitapta eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Necdet Özel ve Jandarma eski Komutanı emekli Orgeneral Bekir Kalyoncu’ya yönelik eleştirilerini sıralayan Karaosmanoğlu, 15 Temmuz FETÖ darbe girişimini anlamak için 2007’den başlayan kumpas sürecinin çok iyi anlaşılması gerektiği görüşünde. “Görev yaptığım dönemde Jandarma Genel Komutanı Kalyoncu’ya birçok kez teşkilat içerisinde olup bitenleri, FETÖ’cülerin ayak oyunlarını anlattım ancak ‘Halimizi görüyorsun’ diyerek mücadele iradesinin olmadığını gösterdi. Necdet Özel, Genelkurmay Başkanlığı döneminde kendisine ulaştırılan FETÖ’cülere yönelik hukuki süreci başlatmış olsa 15 Temmuz yaşanmazdı” diyen ilginç bir tespitte bulundu: “TSK’ya sızan FETÖ’cülere karşı TSK’nın vatansever çocukları karşı koydu. Bu mücadeleyi görmezden gelmek TSK’yı yıpratmaya devam etmek anlamına gelir.”

‘Dik duruş göstermedi’

Emekli Tuğgeneral Ünal Karaosman-oğlu’nun anlatımları şöyle: “TSK’dan ayrılırken, eski Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Bekir Kalyoncu’nun acizliğine bizzat şahit oldum. Hem Necdet Özel, hem de Bekir Kalyoncu, FETÖ’nün hışmına uğrayan general ve subayların arkasında dik duruş göstermedi. FETÖ’nün darbe cesaretini bulması 2008’den itibaren başladı. 2012 ise TSK içindeki FETÖ’cüler için adeta piyangoydu. 17-25 Aralık sürecinden sonra siyasi iktidar harekete geçerken, polis ve yargıda FETÖ temizliği başladı. Ancak TSK içindeki hücrelere dokunulmadı. 2013-2015 arasında TSK içinde temizlik yapılmış olsa 15 Temmuz sürecini yaşamazdık.”