23.07.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
ÇİĞDEM YILMAZ/ BOLU - D.HAKAN AKGÜN/Milliyet
ÇİĞDEM YILMAZ/ BOLU- Bolu’nun Çaydurt Yuva köyünde Kurban Bayramı’nın son gününde bazı çocuklarda karın ağrısı, mide bulantısı ve kanlı ishal görülmüş, hastaneye götürülen 20 çocuğa yapılan tetkikler sonucu bağırsak enfeksiyonu olduğu tespit edilmişti. Çocuklardan durumu ağırlaşanlar Ankara’ya sevk edilmiş, çeşitli hastanelerde yoğun bakıma alınmıştı. Zehirlenen kişi sayısı dün itibariyle 112’ye yükseldi. Ankara Üniversitesi Cebeci Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli, son duruma ilişkin şu bilgileri verdi:
BEŞ ÇOCUK DİYALİZDE
“Üç ile 15 yaşındaki 6 hastanın tedavisi devam ediyor. Altı hastamızdan 5 çocuğumuza şu an diyaliz uygulanıyor. Dördü yoğun bakımda fakat bu hastalarımızdan 2 çocuğumuz yoğun bakımdan çıkıp servise alınacak hale geldi. Servise çıkaracağımız çocuklardan biri 4, diğeri 15 yaşında. Yoğun bakımdaki kalan 2 çocuğumuzun tedavilerine de devam ediyoruz. Onların da biri 6 diğeri 12 yaşında. En kısa zamanda kendilerini taburcu etmeyi planlıyoruz.”
KURBAN ATIKLARI
Bölgede araştırmalarını sürdüren Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü yetkilileri, su depolarını besleyen çok fazla kaynak bulunduğunu, mümkün olduğunca hepsinin incelendiğini belirterek, “Kurban Bayramı’ndan sonra sel sularıyla birlikte debi yükseldi. Kurban atıkları sel sularıyla su depolarına karışmış olabilir. Bu ihtimal çok yüksek. Analizlerimiz devam ediyor. Analiz sonuçlarımızdan sonra köye su verilecek” dedi.
KAYNAK KESİN ET
Bu kadar kişinin zehirlenmesine yol açan nedene ilişkin araştırmalar sürüyor. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, Milliyet’e yaptığı açıklamada ana nedenin bozulmuş et olduğunu söyledi:
“Bu şekilde salgınlar ülkemizde zaman zaman görülür. Hemolitik Üremik Sendrom (HÜS) çocuklardaki akut böbrek yetmezliğinin en sık görülen nedenidir. Bunun sebebi de bozuk ettir. Çocuklardaki tablo inceliğinde, ishal, kanlı ishal ve böbrek yetmezliğinin olduğu görülüyor. Buna neden olan şey ise et. Et bozulunca bakteri üretiyor, bu da saydığımız tüm bu belirtilerin oluşmasına neden oluyor. Burada ana kaynak et olduğu için, boruların araştırılmasının ve bunlardan örnek alınmasının bir anlamı yok. Burada bakılması gereken su kaynaklarının ve boruların etrafında herhangi bir hayvan atığı var mı, yok mu? Ya da orada bir hayvan kesilmiş mi? Çünkü Kurban Bayramı’ndan hemen sonra yaşandığı için kurban atıklarının da bu sulara karışma ihtimali çok yüksek.
‘BULAŞICI DEĞİLDİR’
Vatandaşlar kestikleri kurbanın atıklarını iyi gömmemiş olabilir, onlar da yağışlarla birlikte suya karışmıştır. Kırsal kesimlerde hayvan kesim yerleri olmadığından bu atıkların derine gömülmesi gerekiyor. Bu tip salgınlar da bulaşı değildir. Sadece kaynağı tüketen insanlar etkilenir. Bu nedenle büyük kitlelere ulaşmaz. Burada risk taşıyanlar o kaynağı tüketenlerdir. Bu tip salgınlarda kaynağı bulup ortadan kaldırmak önemli, kaynak bulunup ortadan kaldırıldığında salgın da biter. Buradaki vaka sayılarına baktığımızda içme suyu kaynaklı olduğu kesin. Sebep olan şeyse yüzde yüz bozuk et.”
VALİ: KÖYE SU VERİLECEK
Hastalığın sebebiyle ilgili araştırmaların sürdüğünü belirten Vali Erkan Kılıç, bütün köyde tedbirlerin alındığını belirterek, köye su verilmeye başlanacağını açıklayıp şöyle konuştu: “Bugün (dün) itibarıyla da yavaş yavaş kontrollü bir şekilde köyümüze de su vermeyi düşünüyoruz. Onların da tahlilleri yapılacaktır. Çok şükür şu anda gidişat iyiye doğru gidiyor ama çevre illerde diyaliz gören çocuklarımız var. İnşallah onlar da kısa sürede diyalizden de kurtulurlar ve evlerine ulaşırlar. İdari ve adli süreç başladı. Onunla ilgili hem Valilik olarak hem de adli süreçte başladı. Adliye kendi araştırmalarını yapıyor. Bizler de kendi araştırmalarımıza başladık. Onlar devam ediyor. Onun sonucunu da göreceğiz.”
‘YOĞUN ET KOKUSU VARDI’
Yuva köyünün muhtarı Murat Erdoğan, bazılarının zehirlenmelerin etten, bazılarının da sudan kaynaklandığını söylediğini belirterek, “Ekipler rahatsızlananların içtiği su ile yediği yiyeceklerden numune aldı. Bulaşıcı bir hastalık mı, değil mi, belli değil. Köylüler de korkuyor. Bu suyu içmeyen, damacana su kullanan da hastanelik, suyu içen bazı vatandaşlarımızda da hiçbir şey yok. Aynı evde kadına bir şey olmamış, eşi hastanede yatıyor, anne baba iyi, çocuk yoğun bakımda” dedi. Köydeki su kuyusunda temizlik yapan işçiler ise şunları dedi: “Bizim temizlediğimiz bu su kuyusu normalde kullanılan bir suyu kuyusu değildi. Kurban Bayramı’nda su takviyesi için bu kuyudan da su takviyesi yapılmış. Biz çarşamba gününden beri burada temizleme yapıyoruz. Geldiğimiz ilk gün burada yoğun bir et kokusu vardı.”
Köy sakinlerinden Ferhat Yılmaz da zehirlenme olayının bayramın 4. günü patlak verdiğine dikkat çekerek, “Kurban Bayramı’ndan hemen sonra şiddetli bir yağmur yağdı. Yağmurla hayvan atıklarının suya karıştığını düşünüyoruz. Sudan numuneler alındı, analiz sonuçlarında her şey belli olur” dedi. Annesi Bahriye Özdoğan’ı 3 gün önce hastaneye kaldıklarını söyleyen Murat Özdoğan ise “Köyün yüzde 50’si etkilendi. Bizim de ne olacağımız belli değil. Çünkü bazılarında rahatsızlık yeni görülmeye başladı” diye konuştu.
JANDARMA NUMUNE ALDI
Köydeki dere kenarında biz de inceleme yaptık ve Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’ın da ifade ettiği gibi açık alanlarda hayvan atıklarını gördük. Bolu İl Jandarma Komutanlığı’ndan gelen ekipler de köydeki su depolarından ve dere kenarındaki hayvan atıklarından numune aldı. Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Dairesi’nin köydeki kaynak ve depolardan aldığı günlük numuneler de Ankara’daki Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne
gönderildi ve klor ölçümleri yapıldı.