Neden randevu alamıyoruz?

Son günlerde hastalar, Sağlık Bakanlığı’nın 2011 yılında faaliyete geçirdiği Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) ve Alo 182 üzerinden randevu alamamaktan şikayetçi. Bazı polikliniklerde aylar sonrasına randevu verilebildiğini belirten vatandaşlar,  şikayetlerini sosyal medyada ve online şikayet platformu olan ‘sikayetimvar.com’da da paylaşıyor. Platformda ‘MHRS’ ve ‘Alo 182’ için yazılan binlerce şikayet var. Şikayetlerin bazıları şöyle:

‘1 yıldır alamıyorum’

- “Tuzla Devlet Hastanesi kadın doğum a** ö**den randevu almak istiyorum, alamıyorum. Aylardır çabalıyorum tüm randevuları dolu. MHRS’den alamıyorum, arıyorum alamıyorum. Her gün deniyorum sürekli dolu diyor. Hamileyken yakınımda olan devlet hastanesine gitmek istiyorum gidemiyorum”

- ”Ümraniye Devlet Hastanesi’ne tıbbi onkolojiye herhangi bir doktora bir türlü randevu alamıyoruz. Doktor Eylül ayında randevu almamızı söyledi. 182’yi arıyoruz, ‘Hastanenin en yoğun doktoru diye randevu vermiyor, öbür doktorlara da randevu alamıyoruz. Kasım sonu geldi”

- ”1 yıldır Bakırköy Sadi Konuk sağlık kuruluna randevu alamadım. Sürekli dolu uyarısı alıyorum. Yatağa bağlı çocuğuma rapor çıkarmam gerek. Özel bir çocuğum var.”

- ”MHRS’den 1 aydır randevu talep ediyorum fakat randevu vermiyor. Çocuğum kırmızı reçete ile verilen ilaç kullanıyor ve bu ilacı sürekli kullanması gerekli. İlacı bitti, ilaç yazdırmaya gittiğimde doktor randevulu şekilde muayeneye gelmemizi istiyor. 1 aydır randevu talebi oluşturmama rağmen randevu alamadığımızı söylüyorum. ‘Alan nasıl alıyor, bir şekilde alacaksın’ diye azarlanıyorum.”

- ”Doktor 1 ay sonra kontrole çağırıyor, randevu alana aşk olsun.”

- ”Saat 16.00’da arayın’ diyorlar. Arıyorum tüm randevular dolu. 184 ‘ü arayıp sorunumu dile getirdim. Sonuç ‘vatandaş kaynaklı’ denildi.”

Şikayetler üzerine biz de MHRS ve Alo 182 üzerinden randevu almayı denedik. Polikliniklere en erken 10 gün sonrasına randevu alabildik. Ancak deri ve zührevi hastalıkları ile ortopedi-travmatoloji polikliniklerine randevu bulamadık.

‘Çözüm sevk sistemi’

Sistemin neden bu kadar yoğun olduğunu da İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip’e sorduk.

Mevcut sağlık sisteminde aşırı bir talebin yaratıldığını belirten Prof. Saip şunları söyledi: “Sağlık Bakanlığı verilerine göre; ülkemizde kişi başı hekime müracaat 2002 yılında 3.1 iken 2017 yılında 8.9’a yükselmiştir. Son 15 yılda devlet hastanelerine başvurular yüzde 220 arttı, üniversite hastanelerinde yüzde 340, özel hastanelerde ise yüzde bin 150 başvuru artışı var. Kamuda bu sayıları karşılayacak sayıda hekim, sağlık çalışanı ve hastane olmadığı için beklentiler karşılanamaz duruma gelmiştir. Bir devlet hastanesinde çalışan hekim günde 100-120 hasta bakmaktadır. Oysa bir hekim hastaya en az 15-20 dakika ayırarak günde ancak 20-30 hasta bakabilir. Mevcut randevu sistemi 10 dakikada bir aynı anda 3 hastaya birden randevu verir hale getirilmiştir. Sağlık sistemi ve randevu sisteminin tıkandığını bir diğer göstergesi de acile başvuran hasta sayılarımız. 80 milyonluk ülkemizde acile başvuru sayımız yıllık 110 milyon.

Çözüm; birinci basamak koruyucu sağlık hizmetlerinin güçlendirilerek hastanelere başvuruyu azaltmak. Sevk zincirini sağlarak ihtiyacı olan hastaları hastanelere yönlendirmek, gereksiz tetkik ve girişimleri arttıran performans sisteminden vazgeçmek. Mevcut kapasitemiz doğru değerlendirildiğinde gerçek hastalar için uzayan hasta randevularının önüne geçilebilir.”