Maskeler, çiçek koklamak için çıkacak

Çiçeklerin izinden seyahat etmek tüm dünyada çok popüler. Lale tarlalarıyla Hollanda, kiraz çiçekleriyle (Sakura) Japonya, en çok ziyaret edilen ülkelerin başında geliyor. Türkiye de çiçekler konusunda çok zengin. Konya, Tunceli ve Elazığ’da lale, Isparta’da lavanta ve gül, Adana’da portakal çiçeği, Edirne’de ayçiçeği ilk akla gelenler.

Ziyaretçiler, bu bölgelere mis kokulu bir görsel şölen yaşamaya gidiyor ancak doğal fotoğraf stüdyosu olan çiçek tarlaları sosyal medyadaki fotoğraflar nedeniyle de ünlü.

Bu yıl eski kalabalıklar olmasa da koronavirüse rağmen çiçek tarlaları, ziyasetçilerini ağırlamaya devam ediyor.

Üstelik çiçek tarlaları, sosyal mesafenin de en rahat sağlanabileceği alanlardan; maskeler ise sadece çiçekler koklanırken çıkarılıyor. İşte, virüsün stresinden uzaklaşmak için gidebileceğiniz, çiçekleriyle meşhur şehirler:

Dünyanın gül bahçesi

Isparta, dünyadaki gül yağı üretiminin yüzde 65’ini tek başına karşılıyor. Bu özelliğiyle adeta dünyanın gül bahçesi olan şehirde Gül Festivali de düzenleniyor. Bu yıl koronavirüs nedeniyle festival iptal edilerek Gül Konvoyu yapıldı. Isparta Belediyesi tarafından caddeler gül suyuyla yıkandı ve güller serpildi.
Rakımı düşük olan bölgelerde gül hasadı sona erse de hasat yapılmayan tarlalar, hâlâ ziyarete açık. Şehirde gül yağı, gül konkreti, gülsuyu ve gülden yapılan kozmetik ürünler de satılıyor.

Lavanta kokulu köy

Isparta, Edirne, Burdur, Çanakkale, Kırklareli, Tekirdağ’ın da aralarında bulunduğu birçok ilinde lavanta yetiştirilen Türkiye, dünyanın önde gelen lavanta üreticilerinden. Lavanta uçucu yağına kozmetik, temizlik, sağlık, parfümeri sektörlerinde artan talep lavanta tarlalarının sayısını da artırdı. Türkiye’de lavanta üretiminin yüzde 80’ini karşılayan ve ‘Lavanta kokulu köy’ olarak da bilinen Isparta’daki Kuyucak ise en çok ilgi gören yerlerden. Kuyucak, erken açan ‘Lavandula Angustifolia’ cinsi lavantalarla öne çıkıyor. Bölgeye özellikle temmuz ayında birçok tur şirketinin programı bulunuyor.
Yine Edirne de lavanta için bir başka adres. Edirne’deki tarlalar da koronavirüse rağmen yoğun ilgi görüyor.

Doğada sarı gelin

Ayçiçekleri ise doğanın sarı gelini olarak adlandırılıyor. Ayçiçeği üretiminin yüzde 80’nin yapıldığı Trakya, göz alabildiğince uzanan ayçiçeği tarlalarına ev sahipliği yapıyor. Birbirinden güzel fotoğraflara dekor olan ayçiçeği tarlaları, sunduğu görsel şölenle doğa yürüyüşçüleri tarafından da çok seviliyor. Bu nedenle Edirne’de doğa sporları ve fotoğraf meraklıları arasında tarlalar, yürüyüş rotası haline geldi.

Görenleri büyülüyor

Ağrı’nın Hamur ilçesinde, denizden yüksekliği 2 bin rakımın üzerindeki yaylalarda açan ve lavanta bahçelerini aratmayan rengârenk çiçekler, doğaya ayrı bir güzellik katıyor. Özellikle dağların eteğindeki yol ve akarsu kenarlarında açan yabani mor çiçekler, güzelliğiyle görenleri büyülüyor. Ayrıca Van, Ağrı ve Bitlis sınırlarında bulunan Süphan Dağı’nın eteklerindeki göletlerin sığ noktalarında açan nilüfer çiçekleri de görsel şölen sunan bir diğer çiçek. Avrupa’da koruma altında olan nilüferler, gizemli ve mitolojik bir sembol olarak da görülüyor.

Takviminize ekleyin!

Koronavirüs nedeniyle mayıs ayının ortasına kadar, evlerimizden, bulunduğumuz şehirlerden ayrılamadık. Tabii bazı bölgelerdeki özel çiçeklerin açma tarihlerini de kaçırdık. Ancak bu çiçekler gelecek yıl da açacak, şimdiden tarihlerini takviminize ekleyin ve ilk fırsatta mutlaka görün. 300 bine yakın badem ağacının pembe ve beyaz renkteki çiçekleriyle ovaları, vadileri süslediği Datça Yarımadası, bunlardan biri. Şubat ayında açan çiçekler uzaktan bakınca bölgeye kar yağmış gibi bir görüntü veriyor.

Doğu ve Güney Doğu Anadolu bölgesinde yüksek rakımlarda yetişen ve halk arasında “Ağlayan Gelin” ile “Hüzün Çiçeği” olarak bilinen ters laleler, baharda dağların zirvelerindeki karların erimesiyle boy vermeye başlıyor. Bu lalelerin ömrü yalnızca 15-20 gün.

Laleleriyle ünlü bir diğer şehir de Konya. Hollanda’yı aratmayan Konya’da özel firmalara ait tarlalarda 130’dan fazla çeşit lale üretiliyor. Tarlaları görmek için nisan sonu gitmek gerekiyor.

Şanlıurfa ise karagülüyle ünlü. Dünyada sadece Şanlıurfa’nın Halfeti ilçesinde yetişen, kendine özgü rengi ve kokusunu yetiştiği topraktan alan karagül, ilkbaharda açıyor.

Size özel araç ve rehberle ‘Biz Bize Turlar’

Yurt dışına 26 yıldır farklı turlar düzenleyen Prontotour son yıllarda yurt içi kültür turlarında yaptığı atılımla da dikkatleri çekiyor. Anadolu’nun zenginliklerini gözler önüne seren kültür turları ile yeni normal olarak nitelenen Post-Covid döneme deneyimli kadrosu, özgün ve güvenli tur içerikleriyle hazırlanan Prontotour, yeni konseptli “Biz Bize Turlar” ile kişiye özel araç ve rehberle doğal güzellikleri, tarih ile kültürel zenginlikleri keşfetme fırsatı sunuyor.

“Biz Bize Turlar” ile ilgili bilgi veren Prontotour Genel Müdür Yardımcısı Hakan Öksel, “Evde kalan, koronavirüsle mücadeleye destek veren 7’den 70’e herkesin tatili hak ettiğine inanıyoruz. Tedbiri elden bırakmadan, bilim insanlarının tavsiyelerine uyarak, riski en aza indirip sizleri sevdiklerinizle ihtiyacınız olan tatile davet ediyoruz. Covid-19 tedbirlerini üst düzeyde aldığımız ‘Biz Bize Turlar’ ile güvenli seyahat ediyoruz. Gruba özel araç ve rehberimizle aileniz veya yakınlarınız, arkadaş, dost ya da komşularınızla sizi keşfe çağırıyoruz” dedi.

Bu konsepti dileyen misafirlerin yurt dışı turlar için de tercih edebileceğini belirten Öksel, tur rotalarıyla ilgili de şunları söyledi:

“Yurt dışında Balkan coğrafyası, Ukrayna, Baltıklar, Orta Avrupa, Malta, Portekiz gibi rotalarda farklı şehir seçeneklerimiz var. Yurt içinde ise Likya Yolu, Lavanta Tarlaları ve Salda Gölü, Karadeniz ve Yaylaları turları ile Gökçeada-Bozcaada, Bodrum-Didim-Şirince-Kuşadası turlarını örnek verebiliriz. Ayrıca Mavi Yolculuk Turları, Kıbrıs Otelleri ve Türkiye’nin en güzel küçük otellerini satış ağımıza eklediğimizi söylemeliyim. Anadolu’da keşfedilecek pek çok güzellik var. Biz o yüzden #ÇokGüzelsinTürkiye sloganıyla herkesi keşfe davet ediyoruz.”

‘Fiyata yansıtmadık’

Turizmde artan maliyetlerin paket tur fiyatlarına etkisini de değerlendiren Öksel, şunları kaydetti: “Pandemiden en çok turizm sektörünün etkilendiği bir gerçek. İşletme ve tedarikçi giderleri artış gösterdi. Bu durum paket tur pazarında fiyatlara minimum yüzde 15 civarında etki edecektir. Ancak biz Prontotour olarak bu artışları misafirlerimize yansıtmayacağız.”