Orman yangınları için risk oluşturan yüksek sıcaklık, düşük nem ve kuvvetli rüzgar, İçişleri Bakanlığı'nı harekete geçirirken, AFAD Başkanlığı da 81 ilin valiliğine orman yangınlarına karşı alınacak tedbirler konulu genelge gönderdi. Buna göre, sıcaklıkla orman alanları ve çevresinde artan insan hareketliliğinin yangın riskini artıracağına dikkat çekilerek dikkatli olunması istendi. Genelgeyle yangın için riskli bölgelerdeki ormanların çevresinde ateş yakılması ve ormana girişler, 31 Ağustos’a kadar yasaklandı. Kamping işletmeleri haricinde orman alanında kamp yapılması ve çadır kurulmasına da izin verilmiyor.
ZİYARETÇİ SAYISI AZALDIBursa’da, 19 Temmuz’dan itibaren başlayan yasaklarla birlikte Uludağ’daki ormanlara girişler yasaklandı. Piknikçilerin sadece belirlenen mesire alanlarında ateş yakmadan piknik yapmalarına izin veriliyor. Belirlenen güzergahlar dışında yürüyüşe ve koruma altındaki ormanlara girilmesine müsaade edilmezken, Uludağ’a gelen ziyaretçi sayısında da düşüş yaşandı. Geçen yıl Temmuz ayında Uludağ'a 510 bin kişi gezmek ve piknik için gelirken, bu rakam bu sene aynı ayda 180 bine düştü. Yine geçen yıl Temmuz ayında 50 bin 615 aracın geçiş yaptığı milli park gişelerinde, bu sene aynı dönemde 35 bin 54
araç kayıtlara geçti.
'ULUDAĞ’DA EKOSİSTEM KENDİNİ YENİLEDİ'Kışın kayakseverlere, diğer mevsimler ise doğa yürüyüşü yapanlara, fotoğraf hayranlarına ve piknik tutkunlarına ev sahipliği yapan Uludağ’daki ormanlar, yaklaşık 1 aydır sadece asıl sahiplerinin, yaban hayvanlarının yaşam alanına döndü. Yasaklar, yaz sıcağında ağaç gölgesinde serinlemek isteyen ve mangal yakmadan piknik keyfi yapamayanları küstürürken, yaban hayatına ve Uludağ’ın endemik bitki örtüsüne ise büyük faydası oldu.
İnsan hareketliliğinin azalmasıyla ülke genelindeki ormanlarda olduğu gibi Uludağ’da da ekosistemin kendini yenilediğini belirten Orman Mühendisleri Odası Bursa Şubesi Başkanı
Muhammet Ali Akaç, şunları söyledi:
“
Son yıllarda meydana gelen iklimsel değişiklikler ve buna bağlı olarak orman yangınlarında artış nedeniyle, birçok korunan alandaki orman ekosistemleri zarar görmüştür. Bunu önlemek ve mümkün olduğu düzeyde azaltmak amacıyla belli zaman aralıklarında, orman alanlarına ve korunan alanlara ilişkin giriş çıkışlara ve mangal ve benzeri faaliyetlere kısıtlama getirilmiştir. Buradaki asıl amaç önleyici faaliyetler kapsamında, orman yangınlarına hassas ekosistemlerin olabildiğince yangınlardan olumsuz etkilenmesini önlemektir. Alınan bu koruma tedbirleriyle mangal ve benzeri faaliyetlerin yasaklanması, bazı orman alanlarına ise girişin tamamen yasaklanmasıyla doğada bir geri dönüş yaşanmaktadır. Ülkemizde korunan alanların kullanımında hedeflenen amaç; doğal ve kültürel kaynak değerlerinin korunması ve bozulmadan gelecek nesillere aktarılmasıdır. Bu yasak ve tedbirler ile orman ekosistemleri içerisinde yer alan yoğun insan hareketliliği, buna bağlı toprak sıkılaşması, vejetasyon tahribi gibi bazı olumsuz etkenler azalmış ve neredeyse bazı orman ekosistemleri alanında sıfıra yaklaşmıştır. Alınan bu tedbirler ve yasaklar ile yaban hayatı ve bitkisel tür çeşitliliği olumlu etkilenmiş, insanların rekreasyonel faaliyetlerinin kısmen azalması ile doğadaki bu olumlu değişim ekosistemin tekrar canlanması ve kendisini toparlamasına imkan sağlamıştır.”