20.09.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
MERT İNAN
MERT İNAN- Ailesiyle Bodrum’da yaşarken geçen yılın ekim ayında akut lösemi ile tanışan Beren Taş, teşhis konulmadan önce mide bulantısı, karın ağrısı ve vücudun pek çok yerindeki ağrılar nedeniyle ızdırap yaşıyordu. 9 yaşındaki Beren’in en önemli belirtisi ise bir türlü 38 derecenin altına düşmeyen ateşti. Hem kan kanseri tedavisi gördüğü hem de ilik nakli olduğu sırada onlarca kez kan bağışına ihtiyaç duyan Beren, bağışçıların desteği ile yaşama tutunurken hastalığı yendi. İyileştikten sonra ailesi ile kendi durumundaki yaşıtlarının sesini duyurmak isteyen Beren, Milliyet aracılığı ile “Kan bağışı hayat kurtarıyor, sağlıklı herkes kan bağışlasın, herkes kan olsun hayat olsun” çağrısı yaptı.
İLAÇ DEĞİL Kİ
Beran Taş’ın annesi Aslı Taş ise kızına nasıl teşhis konduğunu anlatırken, doktorların soğuk algınlığı demesine rağmen kan tahlilinde ısrar ettiğini ve kızına akut lenfoblastik lösemi teşhisi konduğunu söyledi. Önce Muğla ardından da İstanbul’da tedaviye başladıklarını kaydeden Aslı Taş, şunları dedi:
“Kızım neredeyse her kemoterapiden sonra eritrosit, trombosit bağışına ihtiyaç duydu. Kan değerleri o kadar değişik bir şey ki bir gece iyi oluyor, ertesi gece kötüleşiyor. Bir telefon geliyor ‘Kan bulmanız lazım. Paranız var ama eczaneye gidip alınacak bir ilaç olsa evladınız için alacaksınız. Ama kan öyle bir şey ki yalnızca bağışlanıyor. Bağışlanmazsa kan yok, kan yoksa tedavinizde ilerlemiyor.”
BANA NE OLACAK?
Almanya’dan bağışlanan yüzde 90 uyumlu ilik nakli ile geçen nisan ayından bu yana Beren’in tamamen iyileşme sürecine girdiğini anlatan anne Baş, “Hem kanser tedavisinde hem de ilik nakli sürecinde sıklıkla kan ihtiyacı duyduk. İlk kan ihtiyacımız 2 gün sonra karşılanabilmişti. O süreçte kızımın kaygılandığını görmek ‘Anne kan bulunamazsa bana ne olacak?’ soruları çok yaralıyordu. Ancak kan bulununca her şey yoluna giriyordu. Kızım 9 yaşında hayata tutundu bir başkasının çocuğunun da bence buna hakkı var, kan yüzünden çocuklar ölmemeli. Canınız yanmadan bir başka çocuğun, bir başka insanın damarlarında sizin kanınızın gezmesi kadar güzel bir şey yok. Herkese kan olun, hayat olun, mücadele olun” dedi. Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Barış Malbora ise Beren Taş’ın tedavi sürecinde 23 ünite kan ürünü kullanıldığını söyledi.
DAMARDAN KAHRAMAN OLUR MUSUN?
Kan bağışlarının yaklaşık yüzde 25’inin kanser hastaları için kullanıldığına dikkat çeken Kanser Savaşçıları Derneği Başkanı Belma Kurdoğlu Akgün ise “Damardan Kahraman Olur musun?” kampanyasını hatırlatarak, şu çağrıyı yaptı:
“Tüm toplumumuzu kanser hastalarına destek olmak için düzenli kan bağışçısı olmaya davet ediyoruz. Kampanyamız dahilinde farkındalık çalışmalarımızla toplu kan bağışı almak üzere her ay farklı kurumlarını ziyaret edeceğiz. Toplumsal konulara duyarlı, sorumluluk sahibi kurumlarımızı da bu kampanyamıza katılmaya davet ediyoruz.”