20.11.2021 - 08:32 | Son Güncellenme:
Fazilet Şenol / Milliyet.com.tr - Irak'ta doğan Hussam Saraf, 2009'dan beri Avustralya'da yaşıyor. Victoria eyaletindeki Shepparton bölgesinde bahçıvanlıkla uğraşan Hussam Saraf, yaklaşık 3 yıldır kendi aşılayarak büyüttüğü ağacında 10 farklı meyve yetiştirdi. Saraf, daha sonra da Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuru yaptı.
'BİR ÖNCEKİ REKOR 5'Tİ'
Hussam Saraf verdiği röportajda, "Bir önceki rekor 5 meyveydi, ben de 10 tane meyve aşılamaya karar verdim" dedi. Başarıya ulaştıktan sonra Guinness Rekorlar Kitabı'na başvuruda bulunduğunu belirten Saraf, başvurusunun ilk etapta reddedildiğini ve yetkililerin ağaçta farklı çeşitlerde değil, farklı türlerde 5 meyve olması gerektiğini söylediğini belirtti.
Ancak yetkililerin değerlendirmesine itiraz eden Saraf, bir önceki rekor sahibinin ağacındaki şeftali ve nektarinin aslında tek meyve olarak sayılması gerektiğini söyledi. Saraf, itirazının değerlendirmeye alındığını belirterek, "Onlar da söylediklerimi kabul etti. Benden önceki rekor sahibinin meyve sayısını 4 olarak değiştirdiler, benim ağacımdakileri de 5 olarak kaydettiler" dedi. Böylece bahçıvanın ağacı, resmi olarak erik, kayısı, badem, şeftali ve kiraz meyveleriyle kabul edildi.
Saraf'ın ilk olarak beyaz nektarin tohumu ile başladığı, 2019 yılından bu yana da farklı tarihlerde aşılama ile yetiştirdiği ağacın verdiği meyveler şöyle:
Beyaz nektarin, kırmızı erik, şeftali-kayısı karışımı (Peachcot), sarı erik, badem, sarı şeftali, kayısı, kiraz, sarı nektarin, beyaz şeftali.
Bir önceki rekorun sahibi olan Şili'den Luis H. Carrasco, ağacında kayısı, kiraz, nektarin, erik ve şeftali yetiştirmişti.
'BARIŞ İÇİNDE YAŞAYAN ÇOK KÜLTÜRLÜ TOPLUMU TEMSİL EDİYOR'
Guinness Rekorlar Kitabı'na yaptığı açıklamada Saraf, ağacının "barış içinde yaşayan çok kültürlü toplumu" temsil ettiğini söyledi. Saraf, henüz kendisine rekor sertifikasının ulaşmadığını ve ağacın son kez incelenmesi için Melbourne Üniversitesi'nden üç tarım uzmanının bahçesini ziyarete geleceğini de ekledi.
70 YAŞINDAKİ HAMDİ SIRRI YILMAZ DA YAPTI
Yalnızca Hussam Saraf değil, Türkiye'den 70 yaşındaki Hamdi Sırrı Yılmaz da bir ağaçta 10 çeşit elma yetiştirdi. Hamdi Sırrı Yılmaz, yıllar önce iş yerinin önüne diktiği yarı bodur starking çeşidi elma ağacına sonrasında starking, Amasya misketi, Kaliforniya, golden ve granny smith türü elmalardan aşıladı. Yılmaz, tamamen organik olan meyveleri müşterilerine ikram ediyor. Ağacın üst kısmındaki elmaları çatıya çıkarak toplayan Yılmaz, olgunlaşmayan meyvelerin kopartılmasına ise müsaade etmiyor.
40 FARKLI ÇEŞİT YETİŞTİRDİ
Sam Van Aken de bir ağaçta birden fazla meyve yetiştirmeyi seven insanlardan biri. Bir ilke imza atarak 40 farklı çeşit meyve veren bir ağaç yetiştirdi. New York'ta kapanacağını duyduğu bir meyve bahçesini satın alarak topladığı tüm meyveleri yıllar süren bir araştırmayla tek bir ağaçta topladı.
Syracause Üniversitesi’nde profesör olan Sam Van Aken, çeşitli meyveleri birleştirerek yarattığı ağacı 'çentikli aşılama' isimli bir yöntem kullanarak yaptı. Van Aken, National Geographic'e verdiği röportajda bu fikrin aklına çocukluğunda gördüğü bir aşılama yönteminden esinlenerek geldiğini söyledi.
TEK TEK HARİTALANDIRDI
Van Aken, yarattığı ağacın her bir aşamasını haritalandırıp şemalandırdı. Tasarladığı ağaç 3 yaşına geldikten sonra ana dallarına başka bir ağacın dalını aşılayarak nakil işlemini gerçekleştirdi. Böylelikle dal kendini özelliğini yitirip zaman geçtikçe aşılanan bitkiye dönüştü. Van Aken'in "40 Meyveli Ağaç" olarak isimlendirdiği bu ağaç müzelerin, sanat merkezlerinin ve evlerin bahçelerinde yetiştiriyor.
NASIL YETİŞİYORLAR?
Peki, aşılamayla birden fazla meyve verdiren bir ağaç yapmak nasıl mümkün oluyor? Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Hasan Murat Kapıkıran, “Ağaçlar belli bir yaşa kadar büyütülüyor ve bir gövde yapısına sahip hâle geliyor. Uygun bir taç yapısı oluşturuluyor” dedi.
Kapıkıran, gövdenin bittiği yerden itibaren 8-10 adet dal geliştiğini, bu geliştirilen her bir dalın uygun yerinden kesildiğini söyledi. "Büyük ölçüde göz aşısıyla yapılıyor yani yarma aşısı dediğimiz aşı yapılıyor. O aşı dala yapılıyor ve aşı yapılan dal sarılıp muhafaza ediliyor" diyen Kapıkıran, sözlerine şöyle devam etti: “Ağacın ertesi meditasyon döneminde her bir dalına uygun, ağaç gövdesine yapılabilecek meyve türü aşılandıktan sonra gelişmeye başlıyor."
Hasan Murat Kapıkıran, “Aşı tutmuşsa eğer gelişmeye başlıyor, büyüyor ve sezonu geldiğinde de hangi aşı olmuşsa o aşının çiçeği açıp meyveye dönüyor” diye konuştu. Kapıkıran, bir ağaç türünde yalnızca birkaç meyve türü aşılaması yapıldığının da altını çizdi. "Bazı ağaç türleri aşılamaya müsait türler" diyen Kapıkıran, her ağaç türünün aşılamaya müsait olmadığını, aşılamanın uyumluluk içerisinde yapıldığını da vurguladı.