Melih Aşık

Melih Aşık

m.asik@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Türkiye ile Ermenistan arasında yıllar sonra ilk kez tatlı bir barış havası esiyor.

Ermenistan Başbakanı Nicol Paşinyan’ın soykırım iddialarını gündemin arka sıralarına çekmesi havayı yumuşattı.

Diplomatik ilişki kurmanın hazırlığı yapılıyor.

Yumuşama ABD’ye de yansıdı.

Donald Trump, Joe Biden’ın aksine bu yıl “soykırım” ifadesi yerine “Metz Yagern” yani “Büyük Felaket” ifadesini kullandı.

Havanın yumuşamasından tek rahatsız olan bizim DEM Parti sanırız.

DEM geçen yıl açıklamasında “Metz Yagern” ifadesini kullanmıştı.

Haberin Devamı

Bu yıl yine ağır bir suçlamayla “soykırım” suçlamasına yöneldi.

Türkiye partisi olsunlar diyoruz ama...

Bunlar Ermenistan partilerinin de gerisine düştüler.

Üstelik... Soykırım diye adlandırdıkları trajedide başrolü Güneydoğu’daki Kürt aşiretlerinin oynadığını, yollardaki Ermeni kafilelerini kendi atalarının katledip yağmaladığını unutuyorlar.

Ya da milleti aptal sanıyorlar!

Barış sözü ağızlarında hedefe varmak için kullandıkları bir ucuz yalan gibi duruyor...

SiSTEM

Tüketici Konfederasyonu kamuoyunu uyarıyor:

“Türkiye’de resmi deprem uyarı sistemi yok, bu konuda yapılan açıklamaları ciddiye almayın”

ABD ve Japonya’da bu uyarı sistemi var. Depremin ilk titreşimleriyle birlikte elektrik ve gazla çalışan tüm cihaz ve araçlar otomatik olarak duruyor, nükleer tesisler kilitleniyor vs...

Bizde de 1999 depreminden sonra bu sistemin kurulacağı yolunda açıklamalar yapıldı. Haberler yayıldı. Aradan 26 yıl geçti.

Bu sistemin lafıyla eğlendik. Ama sistemi kurmadık. Atla deve değil, sistem birkaç milyon dolarlık bir yatırımla kurulacak ve milyonların hayatını kurtaracaktı. Bir futbolcuya 10 milyon, 20 milyon euro transfer ücreti ödeyebilen Türkiye paraya kıyıp bu hayati sistemi topraklarına yerleştiremedi.

Depremden korkmasını biliyor ama korkmamak için hiçbir şey yapmıyoruz... Böyle tuhaf bir milletiz...

TEFTiŞ

1920 yılının yaz ayları… Batı Anadolu’da Yunan harekâtı başlamış...13 Temmuz’da Afyon,17’sinde Kütahya, 19’unda Eskişehir düşmüş. Garp Cephesi Kumandanı İsmet komutasındaki birlikler Sakarya gerisine çekiliyor. Moraller bozuk. Meclis Başkanı Mustafa Kemal cepheye gidecek. İsmet’e şu telgrafı çekiyor:

Haberin Devamı

“Şimdi hareket etmek üzere olan bir trenden yararlanarak yüksek şahsınızla gelip görüşmek istiyorum. Sıkıntı verir miyim? Karşılığınızı makine başında bekliyorum. Salih Beyi de birlikte alacağım”

İsmet cevap veriyor:

“Teşrifinize cidden müteşekkir kalırım”

Durumu yerinde görmek için cepheye gidecek olan Mustafa Kemal’in askerlikte astı olan kumandana karşı sergilediği nezakete dikkat buyurun...

Bir de bugünkü siyasi konuşmalara bakınız...

Kaynak: Sina Akşin: Savaş ve Etnik Temizlik. S. 351. Türkiye İş Bankası Kültür yayınları...

ESSPRi

Kendimce beğendiğim bir espri yaptım...

Twitter’a koydum.

Ama rağbet görmedi!

Bence klas bir espriydi.

Depreme karşı ne yapıyorsun sorusuna şu yanıtı vermiştim:

“Bilimin yanılması için dua ediyorum”

Paradoks anlaşılamadı… Veya ilgi çekmedi...