Derleyen: Can Şişman / milliyet.com.tr - Kate ve erkek kardeşi Tom Ballard, daha bebekken vadilerde dolaşan iki çocuktu. Dağcılık onların DNA'sında vardı. Çünkü onlar dünyaca ünlü İngiliz dağcı Alison Hargreaves'in çocuklarıydı. Etle tırnak gibiydiler. Çocukluklarından beri dağcılığın içindeydiler. Dağ onlar için bir aile geleneğiydi. İlk tırmanma botlarını ilkokuldayken aldılar. Yetişkinliğe adım attıklarında bile bu aile geleneğini devam ettirdiler.
Şimdi biraz geçmişe gidelim. Bu iki çocuğun annesi dünyaca ünlü bir dağcıydı. Anne Alison Hargreaves, takvimler Mayıs 1995'i gösterdiğinde tarihe adını altın harflerle yazdırdı. Himalayalar'daki Everest'e tırmanan anne Hargreaves, dünyanın en yüksek dağına tek başına ve oksijen takviyesi olmadan tırmanan ilk kadın dağcı olarak tarihe geçti. Bu tarihi başarının üzerinden üç ay geçti. Hargreaves'in bir sonraki hedefi dünyanın en yüksek üç dağına peş peşe tırmanmış olmak, kırdığı rekoru daha da unutulmaz kılmaktı.
ADINI DAĞCILIK TARİHİNE YAZDIRDI
Ancak işler yolunda gitmedi. Anne Alison Hargreaves, Pakistan-Çin sınırındaki K2 Dağı'na tırmanırken şiddetli bir fırtınaya yakalandı. Üstelik tam da zirveye ulaşmışken! Alison Hargreaves, K2 Dağı'nda zirveyi gördükten sadece birkaç saat sonra fırtınanın etkisiyle gözden kayboldu. Anne Hargreaves'ten geriye sadece kanlı bir ceket, koşum takımı ve tırmanma botu kaldı. Cansız bedeni hiçbir zaman bulunmadı. Hayatını kaybettiğinde henüz sadece 33 yaşındaydı.
Alison Hargreaves, adını dağcılık tarihine yazdırsa da her şeyden önce iki çocuk annesiydi. Alison Hargreaves'in ölümü medyada çok tartışıldı. Nasıl olur da iki çocuk annesi bir kadın çocuklarını evde bırakıp böyle büyük bir riski göze alabildi? Bazı kesimler Alison Hargreaves'in anneliğini bile sorguladı. Ancak bu sorgulamalar sonucu değiştirmedi. Anne Hargreaves, çocuklarını annesiz bırakacak kadar dağcılığı çok sevmişti.
KAR SPORLARI EĞİTMENİ OLDU
Peki ya çocukları? Anne Hargreaves yaşamını yitirdiğinde büyük kardeş Tom altı, Kate ise henüz dört yaşındaydı. Annelerini erken yaşta bir dağ tırmanışında kaybeden Tom ve Kate'in içindeki dağcılık aşkını hiçbir şey engelleyemedi. Kardeşler, annelerini bir dağ tırmanışında kaybetmelerine rağmen dağcılığa hiçbir zaman küsmedi. Tam tersi bu sporu büyük bir tutku haline getirdiler. Kate Ballard, önceleri üniversitede deniz biyolojisi okumak istedi ancak içinde dağ aşkı daha baskın geldi ve bu kararından vazgeçti. İsviçre'ye taşındı ve burada hem kar sporları eğitmeni hem de yoga öğretmeni oldu.
HENÜZ 26 YAŞINDAYDI
Kardeşlerden Tom Ballard'ın ise dağcılığa çok daha büyük bir yeteneği ve ilgisi vardı. Tom Ballard'ın bu yeteneği annesinden miras aldığı tartışmasız ortadaydı. 2015 yılında önemli bir başarıya imza attı Tom Ballard. Henüz 26 yaşındaydı. Tek bir kış mevsiminde Alpler'in kuzey yamacındaki altı dağa tek başına tırmanan ilk dağcı oldu. Matterhorn, Cima Grande di Lavaredo, Petit Dru, Piz Badile, Eiger ve Grandes Jorasses dağlarına sadece tek bir mevsimde tırmanan Tom Ballard, tıpkı annesi gibi dağcılık tarihine adını yazdırarak dünya çapında tanınmaya başladı.
TIPKI ANNESİ GİBİ O DA TIRMANIŞTA ÖLDÜ
Başarılarla geçen yıllardan sonra Tom Ballard artık annesi gibi hedefini Himalayalar olarak belirlemişti. Kendini hazır hissediyordu. Annesinin yarım bıraktığı hikâyeyi o tamamlayacaktı. Takvimler o esnada Ekim 2019'u gösteriyordu. Alison Hargreaves'in ölümünün üzerinden tam 24 yıl geçmişti. Tom Ballard tıpkı annesi gibi Himalayalar'a tırmandı.
Ancak işler onun için hiç de iyi gitmedi. Tıpkı annesi gibi Himalayalar onun da sonu oldu. Tom Ballard'ın cansız bedeni annesinin öldüğü dağdan 160 kilometre ötede bulundu. Böylece Tom Ballard tıpkı annesi gibi bir dağ tırmanışında hayatını kaybetmiş oldu. Annesi ve ağabeyini bir dağ tırmanışında kaybeden Kate Ballard ise aynı acıyı ikinci kez yaşamanın derin üzüntüsünü yaşadı.
'BENDEN DAHA KORKUSUZDU'
Kate ve Tom kardeşler bir yandan çok farklı bir yandan da çok yakındılar. Tom fiziksel olarak güçlüydü. Saçları parlak sarıydı. Kamera önünde konuşmaktan çekinirdi, bakışları esrarengizdi. Kate ise daha koyu saçlı, daha dışa dönük ve güleryüzlüydü. İki kardeş de birbirini tamamlıyor gibiydi. Kate Ballard, ağabeyi ile kendisini 'dağların çocukları' olarak tanımlıyor. Kardeşini ise şöyle anlatıyor: "Hayatı adım adım yaşayan, acelesi olmayan, dağcılığı hayatının merkezine koyan biriydi. Benden daha korkusuzdu."
YARIM KALAN HİKÂYEYİ TAMAMLAYACAK
Kate Ballard bugünlerde önemli bir yolculuk için hazırlık yapıyor. Bir anma yolculuğu bu. Hedef Himalayalar. Amaç, hem annesini hem de ağabeyini kendisinden kopartan Himalayalar'a gidip onların yarım bıraktığı hikâyeyi tamamlamak. Ona göre cansız bedeni henüz bulunamayan Tom henüz ölmedi. Bu ölümü kabullenmekte çok zorlanıyor.
"Tom'u bulana kadar, operasyonlar durdurulana kadar Tom'un öldüğünü düşünmeyeceğim, bunu asla kabul etmeyeceğim" diyor. Annesinin ölümünü ise kabullenmiş Kate Ballard. Annesi için şunları söylüyor: "Elbette keşke annem ölmeseydi. Ama aynı zamanda onun başardıklarıyla gurur duyuyorum."
'YAŞANMASI GEREKEN MUTLAKA YAŞANIYOR'
Kate Ballard belki de yoga eğitmeni olması sayesinde hayata karşı pozitif bakıyor. Üstelik yaşadığı iki trajik ölüme rağmen. Ballard, hayata şu şekilde baktığını söylüyor: "Daha yüksek bir güç bizi geri almak istediği bir aşamada isterseniz bir şehirde kalabalıklar arasında olun, isterse bir dağ yolunda ilerleyin hiç fark etmiyor. Yaşanması gereken mutlaka yaşanıyor ve yaşanacak." Ona göre yaşanılan tüm trajik olaylara rağmen hayata devam etmeyi seçmek gerekiyor. Kate Ballard, kendisine en büyük iki acıyı yaşatan Himalayalar'dan kaçmıyor. Tam tersi korkusunun, acısının üzerine yürüyor.
'ANNEM SANKİ AĞABEYİMİ KUCAKLIYOR GİBİ'
Yaşadıkları bir belgesele de konu olmuş Kate Ballard'ın. Ağabeyi Tom'un ölümünden iki buçuk yıl geçmesine rağmen acısı hâlâ taze. Yeni bir şey yapmak istediğinde içindeki sesleri bastırmakta zorlandığını kabulleniyor. "Annem bunu yapardı" ya da "Tom burada olsaydı..." diye geçmişi düşünmeden edemiyor. Şu anki savaşı bu hissi yok etmek üzerine. Sık sık annesini ve kardeşini kendisinden alan dağları düşünüyor. "Annem artık Tom'u kucaklıyor gibi. Artık sonsuza kadar orada olacaklar. Yapmak istediklerini yaptılar."
Peki, Kate Ballard onların yanında olmak ister miydi? Kate Ballard cevap veremiyor. Uzun bir sessizlik. İsimlerini dağcılık tarihine yazdıran anne Alison Hargreaves ve ağabey Tom Ballard, ailenin en küçük üyesinin hislerini elbet bir yerde hissediyor ve gülümsüyor.