29.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Çiğdem Yılmaz - Çeşme / Göçmenler yıllardır Ege Denizi'nden Yunanistan’a, oradan da hayalini kurdukları Avrupa ülkelerine ulaşmaya çalışıyor. Ancak birçoğunun bu hayali Yunanistan Sahil Güvenlik güçlerinin uyguladığı insanlık dışı muameleler yüzünden kabusa dönebiliyor. Yunanistan askerlerinin insanlık dışı uygulamalarına geçtiğimiz günlerde Milliyet olarak biz de tanık olduk.
Kurtarılan göçmenler Sahil Güvenlik botunda Çiğdem Yılmaz’a konuştu.
Yüzlerde çaresizlik
İzmir Çeşme’den kaçak yollarla Yunanistan’a gitmek isteyen 15 Filistinli düzensiz göçmenin botuna Yunanistan Sahil Güvenlik güçleri tarafından el konulduğu ve göçmenlerin bir can salına konulup denize itildiği tespit edildi. Gece yarısı Sahil Güvenlik Ege Denizi Bölge Komutanlığı Yardımcı Arama Kurtarma ve Koordinasyon Merkezi’ne gelen bir ihbarla birlikte, sahil güvenlik botuyla göçmenleri kurtarmak için hareket eden ekiple birlik yola çıktık. Gördüğümüz manzara içler acısıydı. Can salıyla denize bırakılan göçmenlerin kendi çabalarıyla Ege Denizi’nde bulunan Süngü Kaya Adası’na çıktığını gördük. Saatlerce Süngü Kaya Adası’nda kurtarılmayı bekleyen göçmenlerin çaresizliği yüzlerine de yansımıştı.
Gözlerde endişeli bakış
Adadan sahil güvenlik botuna alınan ve soğuktan titrediği görülen göçmenlerin, gözlerindeki endişe de dikkat çekiciydi. Pazartesi günü kaçak yollarla Ege Deniz’den bir botla 17 kişi olarak yola çıktıklarını söyleyen göçmenler, iki gün Yunanistan’da gözaltında tutulduktan sonra telefon, pasaport ve paralarına el konulup, ellerine plastik kelepçe takıldığını söyledi. Aralarında bir kadın ve bir çocuğun da olduğunu söyleyen göçmenler kadın ve çocuğun Yunanistan’daki bir kampa alındığını kendilerininse bir can salıyla denize bırakıldığını ve saatlerdir denizde olduklarını aktardılar.
İlk sözleri: Üşüdük
Sahil Güvenlik botuna alınan göçmelerin ilk söyledikleri cümle, ‘Çok üşüdük’ oldu. Birçoğunun da kıyafetinin ıslak olduğu dikkati çekti. Sahil Güvenlik botundaki yetkiler tarafından kendilerine battaniye dağıtılan göçmenler, biraz olsun ısınmaya çalışsalar da hava 3 dereceyi gösteriyordu. Ayrıca bir yandan da üzerimize yağmur yağıyordu. Botun içerisinde daha korunaklı bir yere alınan göçmenlerin, hepsinin ortak hayaliyse günün birinde Avrupa’ya gitmek ve orada yeni bir yaşam kurmaktı. Bazıları defalarca yakalanıp geri gönderilmesine rağmen denemekten vazgeçmemiş ve denemeye de devam edeceklerini söylerken, bazıları da gitme umudundan vazgeçip Filistin’e geri döneceğini söylüyor.
‘İnsanca yaşamak istiyorum’
Yeni bir yaşam için ölümü göze alıp, kaçak yollarla Avrupa’ya gitmek isteyen ancak hayalleri Ege Denizi’nde son bulan o mülteciler yaşadıkları kabus dolu anları anlattı:
Riyat Madi (26): “Filistin’den 4 ay önce Türkiye’ye geldik. İstanbul’da bir süre kaldıktan sonra bir hafta önce İzmir’e geldik. Yaşadığımız coğrafyada yıllardır savaş var. İş yok ve fakirlik çok fazla. Arap ülkelerinde insan hakları yok. İnsanca yaşamak için Avrupa’ya gitmek istiyorum. Avrupa’da hayvana verilen değer, Arap ülkelerinde insana verilmiyor. Avrupa’ya gidip hayvana verilen değeri görmeye razıyım. İnsanca yaşamak istiyorum. Bu yolla ailemden bazıları İsviçre’ye gitti. Ben de gidene kadar deneyeceğim. Bugün bizim pasaport, telefon ve tüm paramız alındı. Bizi dövdüler. Bunları yapanlar da Yunan askeri değildi, Yunan mafyasıydı.”
‘Bizi dövüp gönderdiler’
Abu Hudey(35): “Filistin’den Mısır’a, Mısır üzerinden İstanbul’a iki hafta önce geldim. Her şey ayarlanmıştı. Erkek kardeşim bizi botlarla Yunanistan’a gönderecek kişilere bin 400 Euro vermişti. Ancak gidemedik ve her şeyimize el koyup bizi dövdükten sonra geri gönderdiler. Pasaportuma el koydular şimdi ben ne yapacağım bilmiyorum. İlk kez gitmeyi denedim ama olmadı bir daha denemeyeceğim. İstanbul’a dönüp Filistin Başkonsolosluğu’ndan pasaport talep edeceğim. Filistin’de 3 çocuğum ve eşim var. Onları bırakıp tabii ki gitmek istemezdim. Ancak Filistin’de iş yok. Pandemi öncesinde Dubai’de çalışıyordum pandemi başlayınca işimize son verildi. İsveç’te yakınlarımız var. Onların yanına gitmeyi planlıyordum ama olmadı. İsveç’te olan bir yakınımızın eşi ve 3 yaşındaki çocuğu da bizimleydi. Yunanlılar anne ve bebeği oradaki kampa aldılar ancak bizi dövüp gönderdiler.”
‘Dönmeyi düşünmüyorum’
Omar Odey (24): “Filistin’den 6 ay önce Türkiye’ye geldim. Bir süre İstanbul’da bir tekstil atölyesinde çalıştım ama çok az para veriyorlardı. Bundan önce 4 defa daha geçme denemelerim oldu ama her defasında Yunan askerleri bizi geri gönderdi. Son gittiğimizde de bizi iki gün tuttular ve her şeyimize el koyduktan sonra ellerimize plastik kelepçe takıp can salına bindirdikten sonra plastik kelepçeleri açtılar. Gidene kadar geçmeye çalışacağım. Filistin’e dönmeyi düşünmüyorum. Orada yapabileceğim hiçbir şey yok. Avrupa’nın herhangi bir ülkesine gidip hayatımın geri kalanını orada yaşamak istiyorum.”
‘Gidenler daha mutlu’
İbrahim Atarne (25): “6 aydır Türkiye’deyim. Filistin’de savaş ve kötü bir yaşam var. Yıllardır insan Filistin’den kaçıyor. Ben de Almanya’ya gitmek istiyorum. Gidenlerin hepsi gittiği yerler de daha mutlu. Gidene kadar deneyeceğim.”
‘Ne yapacağımı bilmiyorum’
Enes Zoru (20): “Türkiye’ye 4 ay önce geldim. İstanbul’da bir mobilyacıda çalıştım. Pasaportuma el konuldu şimdi ben ne yapacağımı bilmiyorum. Tek istediğim Avrupa’ya gidip Gazze’deki ailemi de yanıma almaktı.”
1 yılda 20 bin 782 göçmen kurtarıldı
Sahil Güvenlik Ege Denizi Bölge Komutanlığı sorumluluk sahası içerisinde 1 Ocak ile 22 Aralık 2021 tarihleri arasında, 11 bin 930 erkek, 4 bin 442 kadın ve 4 bin 420 çocuk olmak üzere toplam 20 bin 782 düzensiz göçmen sahil güvenlik tarafından kurtarıldı. Kurtarılan düzensiz göçmenlerin ağırlıklı olarak uyruklarıysa şöyle: Bin 964 Somalili, 3 bin 679 Afgan, 3 bin 110 Suriyeli, bin 828 Kongolu ve bin 790 Filistinli.
Afrikalılar ilk sırada
Edinilen bilgiye göre, son yıllarda özellikle Afrikalılar kaçak yollarla Ege Denizi üzerinde Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya gitmeye çalışıyor.