07.03.2019 - 17:01 | Son Güncellenme:
AA
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, gençlik yıllarından itibaren kadınların sesini duyurabilmek için sosyal ve siyasi faaliyetlerin içinde yer aldı.
İlk olarak adını kendisinin koyduğu "İdealist Kadınlar Birliği"nin kurucu üyesi olan Erdoğan, Milli Türk Talebe Birliği ve dönemin Hanımlar İlim ve Kültür Derneğinin faaliyetlerini yakından takip etti.
Emine Erdoğan, 4 Temmuz 1978'de hayatını birleştirdiği Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi mücadelesinde en büyük destekçisi oldu. Erdoğan, eşinin Refah Partisi İstanbul İl Başkanlığı yaptığı dönemde "İl Kadın Kolları"nın kurucu yönetim kurulu üyeliğini üstlendi.
Emine Erdoğan, yaptığı çalışmalarla Türkiye'de kadınların siyasete aktif olarak katılımına öncülük yaparak, Refah Partisinin seçim başarısına büyük katkı sağlayan kadın hareketini başlattı.
Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildikten sonra ise eşi Emine Erdoğan AK Parti belediyelerinde kadın hareketi faaliyetlerini sürdürdü.
Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakan olduğu yıllarda Türk kadınını güçlendirmeye yönelik faaliyetlerine hız veren Erdoğan, 2005 yılında Toplumsal Gelişim Merkezinin (TOGEM) kuruluşuna öncülük ederek, çocukların ve kadınların eğitimi ile ilgili önemli çalışmaların yapılmasına destek oldu.
"HAYDİ KIZLAR OKULA" KAMPANYASI
Emine Erdoğan, Türkiye'nin bazı bölgelerinde kız çocuklarının okutulmaması sorununa karşı Milli Eğitim Bakanlığı ile yurt çapında "Haydi Kızlar Okula" adı altında büyük bir seferberlik başlattı. Bu kampanya ile 300 bine yakın kız çocuğunun okuma-yazma öğrenmesi ve eğitim imkanına kavuşması sağlandı.
Erdoğan'ın kadınların eğitimi konusundaki bu çalışmaları, "Ana-Kız Okuldayız" kampanyasıyla devam etti. İsmini kendisinin verdiği bu çalışma ile okuma yazma öğrenme fırsatı bulamamış anneler, çocuklarıyla birlikte okul sıralarında eğitim alıp "öğrenme" mutluluğunu yaşadı. 2008 yılında başlayan ve 2012'de sona eren kampanya kapsamında 2 milyon 139 bin 981 yetişkin kursiyere okuma yazma sertifikası verildi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan tarafından 1 Şubat 2018'de açıklanan Okuryazarlık Seferberliğinde ise tarihi bir başarı yakalandı. Seferberliğin ilk yılında yaklaşık 800 bin vatandaşa ulaşılarak Cumhuriyet tarihinin rekoru kırıldı. Seferberlik kapsamındaki okuma yazma kurslarına en büyük katılım 659 bin 174 kişi ile kadınlardan oldu.
Eğitimin yanı sıra kadının iş hayatında daha aktif rol alabilmesi için de çalışmalar yürüten Emine Erdoğan, bölge ülkelerinin liderlerinin eşleriyle "İş Hayatında Kadın" temalı uluslararası konferanslar düzenlenmesine destek verdi.
Toplumda gönüllülük bilincini artırmak ve kamu hizmetleri uyumunu sağlamak üzere 7 yıl önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından hazırlanan "Toplum Kalkınmasında Gönül Elçileri" projesini himaye eden Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinden vali eşleri ile kadın, yaşlı, çocuk, engelli, gazi ve şehit aileleri, yoksullar ve madde bağımlıları gibi grupların yaşam kalitesini yükseltmek üzere bir gönüllülük seferberliğine öncülük yaptı.
"En iyi kamu projesi" dalında "Altın Pusula" ödülünü alan bu proje, BM tarafından diğer ülkeler için örnek teşkil eden projeler arasında gösterildi ve büyük ilgi gördü. Proje, 2012 yılından bu yana Emine Erdoğan'ın himayesinde sürdürülüyor.
Eğitimden sağlığa, kadın sorunlarından engellilerin problemlerine kadar çeşitli alanlarda faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının kampanyalarını da destekleyen Emine Erdoğan, bu grupların seslerinin duyulmasına katkı verdi.
DÜNYANIN FARKLI ÇOĞRAFYALARINDAKİ KADINLARIN DA SESİ OLDU
Erdoğan, dünyanın farklı coğrafyalarından yükselen seslere de kulak vererek, özellikle zulüm ve yoksullukla mücadele eden halkların yanında oldu, insan hakları ihlallerine şiddetle karşı çıktı.
Gazze, Myanmar ve Pakistan'da yaşanan insanlık trajedilerine karşı uluslararası organizasyonlar düzenleyen Emine Erdoğan, 2009'da da Gazze'ye yönelik saldırılar karşısında Arap dünyası ve Batılı ülke liderlerinin eşlerini bir araya getirip, tüm dünyaya "savaşı durdurun" çağrısında bulunan ilk "First Lady" oldu.
Erdoğan, 2012'de Myanmar'da yaşanan insanlık dramını, "can güvenliği riski" uyarılarına rağmen bizzat yerinde görüp, bölgeye ulaştırdığı insani yardımlarla milyonlarca annenin duygularına tercüman oldu. Bölgedeki kadınların sorununu dünya gündemine taşıyan Emine Erdoğan, büyük yardım kampanyalarının başlamasını sağladı.
Erdoğan, "Kadınların Güçlendirilmesi ve Kadın Sağlığını İlgilendiren Tabularla Mücadele" konusunda da başta Afrika olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kadınların temel eğitim ve sağlık ihtiyaçları için çalışmalar yürüttü.
Ayrıca Afrikalı kadınların eğitim ve sağlık sorunlarının çözümüne katkı sunmak amacıyla 2016'da "Afrika El Sanatları Pazarı ve Kültür Evi" projesinin hayata geçirilmesine katkı sağladı. Böylece Afrikalı kadınların el emeklerinin hak ettiği değerde, kar amacı gütmeksizin pazarlanması ve Türkiye-Afrika ilişkilerine katkı sunulması sağlandı.
Emine Erdoğan, yurt dışı ziyaretlerinde, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) aracılığıyla yapılan kadınlar için sağlık merkezleri, okullar, meslek edindirme kurslarını bizzat ziyaret ederek, ihtiyaçların giderilmesinde öncülük yaptı.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik ettiği yurt dışı seyahatlerinde farklı ülkelerin "First Lady"leri ile çeşitli sosyal sorumluluk projeleri çerçevesinde fikir alışverişinde bulunmaya da devam ediyor.
"KADINLARIN OLMADIĞI BİR SİYASİ VE SOSYAL YAŞAMDA, TOPLUMSAL İLERLEMEDEN BAHSEDİLEMEZ"
5 Aralık Dünya Kadın Hakları Günü'nde yaptığı konuşmada, kadın haklarını, "Kadınların olmadığı bir siyasi ve sosyal yaşamda, toplumsal ilerlemeden bahsedilemez" sözleriyle özetleyen Emine Erdoğan, başta 28 Şubat sürecinde yaşananlar olmak üzere kadınlara yönelik ayrımcılık konusundaki tavrını her platformda dile getirdi.
Erdoğan, çocuğa yönelik şiddet ve çocukların zorla çalıştırılmasına karşı "7 Çok Geç" adıyla başlatılan ve erken çocukluk eğitiminin önemini vurgulayan sosyal destek projesine de destek verdi. Ayrıca, Türkiye'de büyük destek ve ilgi gören 'Kardeş Aile Projesi' de Emine Erdoğan'ın katkısıyla büyük ilgiyle karşılandı.
'SIFIR ATIK'DA KADIN ELİ
Kadınlara yönelik projelerinin yanı sıra Erdoğan, çevreci ve doğa dostu faaliyetleriyle de dikkati çekiyor. Bu kapsamda başta Sıfır Atık Projesi olmak üzere "Ata Tohum", "Bereket Ormanları" gibi projeleri başarıyla yürüttü.
Özellikle 2023'e kadar tüm kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektör tarafından uygulamaya geçirilmesi hedeflenen, şu anda yüzde 13 seviyelerinde olan geri kazanım oranının 2023'te yüzde 35'e, 2030 yılında ise yüzde 60'a çıkarılması amacını taşıyan Sıfır Atık Projesi'yle yakından ilgilenen Emine Erdoğan, "Kadın inanırsa o işin başarı oranı artıyor" diyerek, atıkların ayrıştırılmasında Kadınların alışkanlıklarının belirleyici bir faktör olduğuna vurgu yaptı.
Türkiye Cumhuriyeti'nin halk tarafından seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı'nın eşi olan Emine Erdoğan, başta kadınlara ve çevrenin korunmasına yönelik projeler olmak üzere toplumsal hayata katkı sağlayacak birçok projeye katkı vermeyi sürdürüyor.