GündemDeğerler aniden düştü! Marmara'da deprem korkusu

Değerler aniden düştü! Marmara'da deprem korkusu

14.08.2018 - 10:41 | Son Güncellenme:

İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu, geçen Nisan ayında Marmara Denizi'ndeki verilerin iletildiği sistemdeki bütün ölçü değerlerinin aniden düşmesi ile kısa süreli endişe duyduklarını açıkladı. Olası deprem ile ilgili sismik, jeolojik verilerin yanı sıra elektrik alanlarındaki gelişmeler bölgedeki 50’ye yakın istasyonda sürekli gözlemlenirken, ‘Depremin habercisi’ olarak nitelendirilen 1026 olgudan bazılarını tespit edenlerin bunları iletmesi istendi.

Değerler aniden düştü Marmarada deprem korkusu

Doğa Hareketleri Araştırma Derneği (DOHAD) Başkanı Fuat Agalday, Marmara Bölgesi’ne 50’ye yakın istasyon bağlı olduğu Beylikdüzü'ndeki Deprem Öncü İşaretleri İzleme ve Değerlendirme Merkezi’nde olası Marmara Depremi’ne ilişkin öncesindeki değişkenlikleri ölçtüklerini söyledi. Agalday, yerel yönetimlerin desteği ile belirlenen noktalarda kurulan istasyonların 24 saat aralıksız sismik, jeolojik veri, elektrik alan gibi çeşitli değişkenlere ilişkin verileri topladığını vurgularken, DHA muhabirine şunları anlattı:

Haberin Devamı


“Bazı noktalarda 160 metreye varan sondajlarımız var. O sondajlarda sismik cihaz ve kiltmetrelerimizi koyuyoruz. Deprem öncesinde olabilecek değişiklikleri sürekli gözlemliyoruz. Marmara’daki 45 istasyondan 22'si İstanbul, 6’sı Tekirdağ'da, diğerleri Bursa’da. Bunların yanı sıra Tokat’ın Niksar ilçesinde de Kuzey Anadolu Fay hattı üzerinde de 4 istasyon kuruldu. Büyük depremlerden önce elektrik alanında bazı değişimler oluyor. Projenin başlangıcı 2000’li yılların başına, 2002’ye dayanıyor. İTÜ’den Dr. Berk Üstündağ hocamızın geliştirmiş olduğu bir duyarga kullanılıyor. Marmara Bölgesi’nde yoğunluk olduğu için 5 büyüklüğündeki depremler öncesinde ölçtüğümüz verilerde sürekli gelişim kaydettik diyebilirim. Yakın dönemde Marmara Bölgesi’nde büyük bir deprem olmadığı için bir tespitimiz olmadı. Genelde 4 veya 5 büyüklüğünde depremler oluyor. Bu depremlerden önce bazı işaretler topladığımız verilerde görebiliyoruz. Yıkıcı bir deprem öncesinde bunları gördüğümüz zaman zaten bizim bu verileri paylaşmakla yükümlüyüz. Ciddi bir işaret aldığımızda AFAD’a bildirmekle yükümlüyüz. Ondan sonraki tabii ki tedbirlerimizi alacağız"

Haberin Devamı

"ARAMIZDA BİR HEYECAN OLDU"


Jeofizik Uzmanı Dr. Oğuz Gündoğdu da, bölgedeki istasyonlardan olağanüstü veri değişikliği görmeleri halinde dünya genelinde kabul gören Strasbourg Etik Kuralları’na uymak zorunda olduklarını, kısa sürede bilim kurulunun toplanıp değerlendirme yapması ve Ankara’ya bunu bildirmeleri gerektiğini anlattı. Gündoğdu, cihazlardan gelen verilerin değerlendirildiğini, olağanüstü durumda konuya yakın insanları çağırıp, bilgi vereceklerini, verilerin çok iyi korunduğunu anlattı. Oğuz Gündoğdu, bir soru üzerine geçen Nisan ayında manyetik alandaki verilerin birden düştüğünü açıkladı. Gündoğdu, "Nisan ayının ortalarında manyetik alandaki veriler birden düştü. Bunun üzerine kısa sürede toplandık. Ancak, diğer parametrelerde değişiklik görülmeyince bunun tehlikeli bir durum olmadığını anladık. Bunu bildirmemiz gereken yere paylaşmadık. Çünkü; bilim insanlarına sunulacak bir şey yoktu. Verilerin ani düşüşü ile aramızda bir heyecan olduğunu söyleyebilirizö dedi.

Haberin Devamı


"CİDDİ BİR ANOMALİ VARSA BUNU ANKARA'YA İLETİYORUZ"


DOHAD Başkan Yardımcısı Özden Işık da, teknik takip dışında doğa ve tüm canlıların yaklaşan felaket öncesi bir takım uyarılar verdiğini, elektronik ve ev eşyalarında da bir takım değişimler görülebildiğini hatırlattı. Işık, Prof.Dr. Ülkü Ulusoy’un 1999 Gölcük ve Japon Prof. Motoji Ikeya‘nın Kobe depreminin habercisi olarak nitelendirilen1026 olguyu tespit ettiklerini belirtti. Işık, şunları söyledi:


“Doğada halkın UFO olarak tabir ettiği ateş topu görünümlü özellikle lacivert, mavi, yeşil renkli floresan ışığının aydınlatması şeklindeki ışımalar görülebiliyor. Bunlar elektrik alanında daha doğrusu fayların gerildiği andaki elektrik ağında ısınan havanın su buharı ve su buharına tutunan partiküllerin daha sonra açığa çıkması ile oluşuyor. Genellikle gece ortaya çıkıyor. Sudaki iletkenlik değiştiği için su hayvanları tamamen suyu terk edip, su yüzüne çıkıyorlar. Karıncalar çay dökülmüş gibi kümeleşebiliyor, yıldız haline görülebiliyor. Kurbağalar, fareler dışarı çıkabiliyor. Sürüngenler; yılan, kertenkeleler yüzeye çıkıyor. Köpeklerde sürüleşme, uzun süre ulumalar görülüyor. Kedi ve köpeklerde karın üstü yatmalar görülüyor. Bitkilerden örneğin küstüm çiçeği, begonyalar yapraklarını kapatıyor. Elektronik, röntgen, MR cihazlarında ciddi anormallikler oluyor. 12 Kasım depremi öncesi bu konuda çok ciddi ihbarlar yapılmıştı"

Haberin Devamı


Özden Işık, DOHAD’ın ‘Biyopar’ adını verdikleri, insanlara ilişkin gözlem ağları bulunduğunu anlatırken, “Büyük depremler öncesi insanlarda baş dönmeleri, ağrılar, uykusuzluk görülebiliyor. Gözlem ile ilgili ihbarların DOHAD’ın gözlem sayfasına bildirilmesini istiyoruz. Bunlar önemli. Tüm diğer parametrelerle birlikte manyetik veriler ile eşleştirilince ciddi bir anomali varsa bunu Ankara’ya iletiyoruz" diye konuştu.