17.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ANKARA
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ/ANKARA- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Sergi Salonu’nda düzenlenen Türkiye Yüzyılı’nın Emektarları Programı’na katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:
BÜYÜK PAY SAHİBİSİNİZ: 16 milyonu aşkın emeklimizi temsilen burada bulunan siz kardeşlerimiz ülkemizin bugünkü noktalara ulaşmasında büyük pay sahibisiniz. Sahip olduğunuz bilgi, erdem ve hayat tecrübeleriyle bir yandan ailenize ve çevrenize diğer yandan ülkemize ve milletimize önemli değerler kazandırdınız. Türkiye Yüzyılı’nın taşlarını döşediniz, gücüne güç kattınız.
EMEKLİYİ YÜK OLARAK GÖRMÜYORUZ: Son 22 yılda emekli ailemize 10 milyon yeni üye katıldı. Emeklilerimizi sosyal güvenlik sistemimiz için asla bir yük olarak görmedik, bugün de görmüyoruz. Kuşatıcı ve kolaylaştırıcı sosyal devlet anlayışıyla emeklilerimize dönük hizmet ve faaliyetlerimize her geçen gün bir yenisini ekledik. 2002-2024 döneminde farklı statüdeki emekli aylıklarında reel olarak yüzde 78 ile yüzde 631 oranlarında artış yaşandı. 2018 yılında başlattığımız bayram ikramiyesi uygulamasıyla bugüne kadar 252,1 milyar lira ödedik.
EN BÜYÜK DUAMIZ: Tayyip Erdoğan olarak, yarım asırdır siyaset sahnesinde olan, ülkeme ve milletime siyaset yoluyla hizmet etmeye çalışan bir kardeşinizim. Halkın teveccühünü kazanarak hakkın rızasına ulaşmanın çabasındayız. Yarın arkamızdan ‘Bir Tayyip Erdoğan vardı, dürüst adamdı, ahlaklı adamdı, mert adamdı, vicdanlı, merhametli adamdı. Milletine ve memlekete çok sevdalı bir adamdı. Allah ondan razı olsun’ denilmesi bizim en büyük arzumuzdur, duamızdır.
MUHALEFET İSTİSMAR ETTİ: 31 Mart Seçimleri emeklilerimizin sıkıntılarının ve beklentilerinin en fazla istismar edildiği bir dönem olmuştur. Muhalefet seçim propagandasını emeklilerimizi hükümetimize karşı kışkırtmak üzere kurgulamış, haftalarca bunun üzerinde adeta tepinmiştir. Hiçbir ekonomik ve mali temeli olmayan uçuk vaatler üzerinden kelimenin tam anlamıyla vaat panayırları düzenlediler. Bundan ne yazık ki belli oranda netice de aldılar.
MAAŞLARDA ÇARPITMA YAPIYORLAR: Emekli aylıkları ve asgari ücret üzerinden de çarpıtma yapıyorlar. Biliyorsunuz son iki yılda altın gibi değerli madenlerin fiyatları tarihinin en yüksek rakamlarına ulaştı. Altın fiyatlarındaki ani artışın Türkiye ekonomisiyle bir alakası yok. Dünyada en fazla ne yükseldiyse onun üzerinden hesaplama yapılmaz. Bir diğer çarpıtma da asgari ücret ve en düşük emekli maaşıyla ilgilidir. Ülkeyi yönetme görevini devraldığımızda en düşük emekli aylığı 66 lira, yani 43 dolardır. Asgari ücret ise 184 liraydı. Bu rakam da 122 dolara denk geliyordu. Bugün en düşük emekli maaşı 12 bin 500 lira, yani 370 dolar. Asgari ücretin dolar bazında karşılığı ise 590 dolar. Dikkat ederseniz Sayın Özel bu rakamları hiç ağzına almıyor.
GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL: Elbette her şey güllük gülistanlık demiyoruz. Emeklilerimizin yaşadığı bütün sıkıntıların bir kardeşiniz olarak ben de farkındayım. Fırsatçılığın da sebeplerinden biri fahiş fiyat artışlarının özellikle sizi emeklerimizi zorladığını çok çok iyi biliyorum. Emeklilerimizin yükünü hafifletmek için samimi gayret gösterdiğimizi de yine en iyi sizler biliyorsunuz. Toplumun tüm kesimleri gibi emeklilerimizi de enflasyona ezdirmeme prensibimize bağlıyız, bu vaadimizin sonuna kadar arkasındayız. İnşallah önümüzdeki süreci bu hassasiyetle sürdüreceğiz. Ekonomide uyguladığımız programın etkilerini görmeye başladık. Enflasyondaki düşüş eğilimi inşallah bundan sonra hızlanarak sürecek. Enflasyon geriledikçe alım gücü de artacağı için bundan en fazla emeklilerimizin başında olduğu sabit gelirli vatandaşlarımız faydalanacak.
‘Konsere gelince para var’
Erdoğan, “31 Mart akşamı sandıklar kapandı ve muhalefetin emekçilerimize verdiği sözlerin neredeyse tamamı unutuldu. Bugün bir konsere harcadıkları para, yardım yaptık dedikleri emeklilere verdikleri rakamdan daha fazla. Reklam amaçlı bir iki göz boyama dışında hiçbir iş yapmayıp vaatlerinin üzerine kalın bir sünger çektiler. Bırakın sözlerini tutmayı SGK’ya olan prim borçlarını dahi ödemiyorlar. Kaynağı karanlık paralarla kule dikmeye gelince bunların paraları var. Şişirilmiş konser faturaları üzerinden yandaşları zengin etmeye gelince bunların paraları var. Ama SGK’ya olan prim borçlarını ödemeye gelince kırk dereden kırk kova su getiriyorlar. Biz devlet başkanı sıfatıyla devletin kurumuna olan borçlarını hatırlatınca da beyefendiler bundan rahatsız oluyor. Ne yapalım? Emeklinin, işçinin, esnafın, garip gurebanın hakkını savunmayalım mı?” dedi.