GündemÇarşı’nın 35 yıllık hafızası

Çarşı’nın 35 yıllık hafızası

18.11.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Çarşı grubunun kurucularından Erol Özdil, 35 yıllık tribün maceralarını bir kitap haline getirdi. Grubun yaratıcı pankartlarının arkasındaki isim olan Özdil, ilginç anılarını ve bilinmeyenleri ‘Çarşı-35 Yılın Pankartları’nda ölümsüzleştirdi

Çarşı’nın 35 yıllık hafızası

Beşiktaş’ın ünlü taraftar grubu Çarşı’nın kurucularından olan ve tribünlerde açtığı birbirinden yaratıcı pankartlar ile tanınan “Dewe Erol” lakaplı Erol Özdil, fanatizmi ve holiganlığı anlatan bir kitap yazdı. Çarşı’nın sembol ismi, deplasman maçları için kilometrelerce uzağa giderken yaşadıklarını ve karşı takım taraftarlarıyla yaşananların yanı sıra, ‘Optik’ lakabıyla bilinen ve 2007’de hayatını kaybeden en yakın arkadaşı Mehmet Işıklar ile olan ilginç anılara da kitapta yer verdi.

Haberin Devamı

Kırık camla 36 saat yolculuk

‘Çarşı-35 Yılın Pankartları, Eski Tribün Kavgaları, Deplasman Anıları’ adlı kitabı Siyah Beyaz Yayınları’ndan çıkan Özdil, güç koşullarda bir araya gelen taraftarların dayanışmasını öne çıkardı.

‘Optik Mehmet’in yanında getirdiği genç Beşiktaşlının kahvaltıda tüm salamı yemesi için hiçbirinin el sürmemesi, “Pasaklı Sally” adlı sokak köpeğinin İnönü Stadı’na kadar kendilerine eşlik etmesi, Kokarca Cavit, Pembe Hasan, taraftar otobüsünü durduran jandarmaya espri yapmak için su tabancasıyla su sıkılması, 36 saatte camları kırık otobüsle Rize’den İstanbul’a yolculuk, parkta sabahlarken ısınmak için yakılan kayık, 132 desibel rekorunun kırıldığı Liverpool maçı gibi pek çok anı da kitapta bulunan ilginç anılar arasında.

Haberin Devamı

Efsane olan pankartlar

Küresel ısınmaya dikkat çekmek için “Hepimiz Ozon Tabakasıyız”, Hasankeyf için hazırlanan “Bırakın hasan keyfine baksın”, ırkçılığı protesto etmek için “Çarşı Neo-nazilere karşı”, Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nun yıkımına karşı çıkmak için “Çarşı tiyatro yıkımına karşı”, maden kazalarını protesto etmek için “Siyah bile kaybetmiş asaletini, yokluğunuzun karanlığında” gibi efsanevi pankartları hazırlayarak tribünlerde açan Özdil, kitabında pankartların nasıl hazırlandığına dair de bilgiler verdi. Özdil’in kitabında yazdığı anılardan birkaçı ise şöyle:

Çarşı’nın 35 yıllık hafızası


Çarşı grubu 2011’de meydana gelen Van depreminde zarar görenler için ‘30 bin taraftar 30 bin atkı’ kampanyası düzenlemiş, sahaya binlerce atkı yağmıştı.

‘Optik için tribünde akan gözyaşları sel olmuştu’

“Bir maç için Ankara’da bir arkadaşın evine kalıyoruz. Optik (Mehmet Işıklar), yanında bir çocukla geldi. Kahvaltıya oturduk, çocuk köyden gelmiş. Salamı işaret etti. ‘Bu ne’ diye sordu, biz ‘salam’ dedik. ‘Bizim orada hiç böyle bir şey yok’ dedi, daldı salama. Başka da bir şey yemiyor. Biz utandık, çocuk salam yesin diye yemiyoruz. Hepsini yiyip bitirdi. Sonra bizim Optik başını okşadı. ‘Tamam sana salam alacağım’ dedi. Optik, çok acayip bir insandı. O holigan ruhunun altında acayip vicdanlı biri vardı. Optik için dökülen gözyaşları sel olmuştu tribünde.”

Haberin Devamı

Taraftarın köpeği Sally

“Eskiden sabahlama zamanlarında bir köpeğimiz vardı. Sally. Hepimizi tanır, gün boyu peşimizden ayrılmazdı. Onunla Optik ilgilenirdi. İşkembeciden para verip ayıklanmış kelle kemikleri alırdı. Sally kelleye bayılırdı. 10 sene yanımızda kaldı. Sabahlama zamanlarında bir Fenerbahçe zamanlarında taraftalarla birlikte yolun karşısına geçerken bir arabanın altında kalıp öldü.”

‘Harçlığım feda olsun’

“Deri mont fabrikasında çalışıyorum o yıllarda. O bembeyaz konfetiler sahaya yağınca çok hoşuma gidiyordu. Birkaç hafta tüm harçlığımı o rulolara yatırdım. Alıp tribünlere dağıtırdım. Tabi eve gidince bizimkilerden yiyordum fırçayı. Ama feda olsun Kara Kartalıma.”

İnönü’nün kalorifer dairesi

“Maçlara gitmeye paramız yoktu. İnönü’nün en sağında mahzen gibi bir yer vardı. Karanlık kalorifer dairesi gibi bir yer. Orayı keşfettik. Stadın demirlerinden biri bükülmüştü. Mahzene girip saklandık. Sıcak boruların geçtiği yağlı bir yerdi. 50 kişi oraya girer, kapılar açılınca hurra diye içeri girerdik. Bir çıkışımız vardı, evlere şenlik. Hepimiz kapkara, yağlara bulanmış, pislik içinde.”