GündemBurhan Felek’in gözüyle Gelibolu

Burhan Felek’in gözüyle Gelibolu

18.03.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:

Türk basınının ‘Şeyh-ül Muharririn’i gazeteci Burhan Felek, Çanakkale Savaşları’nın bitmesinin ardından Gelibolu Yarımadası’na giderek savaş alanını fotoğraflamıştı.

Burhan Felek’in gözüyle Gelibolu

Çanakkale Cephesi’nin izlerini kadrajlayarak 108 yıllık tarihi zaferin nasıl kazanıldığını gözler önüne seren gazeteci Burhan Felek’in kendi ağzından anlattığı cephe hikâyeleri Milliyet’te.

Haberin Devamı

11 Mayıs 1889’da İstanbul Üsküdar’da doğan ve 1910’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Burhan Felek’in fotoğraf merakı, Çanakkale Savaşları’nda Karargâh-ı Umûmî fotoğrafçısı olmasının ve 1918’de profesyonel olarak Tasvîr-i Efkâr’da spor ve foto muhabirliği yapmasının önünü açar. 1. Dünya Harbi esnasında Başkomutanlık Vekâleti Karargâhı’nda Karargâh-ı Umûmî fotoğrafçısı olan Felek, Çanakkale Muharebeleri biter bitmez Gelibolu Yarımadası’na gönderilerek harp sahasını fotoğraflamıştı.

TSK’nın arşivinde

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin arşivinde bulunan “Çanakkale Fotoğrafları”nı ve “Harb-i Umumi Panoraması” adı ile Osmanlı sınırlarında Müdafaa-i Milliye Cemiyeti yararına satılan 6 ciltlik fotoğraf albümündeki tahliye sonrasını gösteren fotoğrafları Burhan Felek çekmişti.

Haberin Devamı

Gazeteci Burhan Felek, Harb-i Umumi Panoraması’nda yayımlanan fotoğrafları çekme hikayesini şu sözlerle anlatıyordu: “Çanakkale Savaşları’nın bitiminden birkaç gün sonra beni foto Kenan ile birlikte Çanakkale cephesinin resimlerini çekmek üzere cepheye gönderdiler. Biz oraya gittiğimiz zaman Çanakkale tahliye edilmiş olmasına rağmen düşman gemileri her gün yarımadayı bombardıman etmekten vazgeçmiyordu. Karargâhtan çıktıktan bir müddet sonra öyle bir araziye vardık ki toprağın her karışı altüst olmuş halde idi. İlk önce Seddülbahir cephesine sevk ettiler. En zor mevziler orada idi. Her gün 80-100 zayiatla elde tutulabilen mevziler vardı. Belki milyonlarca liralık malzeme yerlerde yatıyordu.

İstihkâm subayı Fuat Bey bizi gece yatacağımız barakaya götürdü. Burası, Kirte sırtlarında askeri tahta barakaydı. 15 mil uzakta bir Fransız kruvazörü, sabah-öğle-akşam beş-on yaylım ateş ile bizim oraları bombardıman ediyordu. Maksatları, giderken bıraktıkları silah ve malzemeyi, patlatamadıkları lağımları uzaktan atışlarla patlatmaktı. Onun için Fuat Bey bize, ‘Bastığınız yerlere dikkat ediniz’ dedi. Beni bu cephe ziyaretinde en çok etkileyen şeyler 24’lük bir topun orta yerinden bıçakla kesilmiş gibi kırılmış olması, siperlerin birbirlerine yakınlığı ve bazı siperler önünde yerde yatan düşman cesetleri idi.

Haberin Devamı

Ondan sonra düşman siperleriyle bizim siperlerin hallerini olduğu gibi çektik. Seddülbahir cephesinde bizim yalnız silâh, cephane, malzeme fakirliğimiz değil, içecek suyumuz bile yoktu. Halbuki müttefiklerin bilhassa umumi helaların bulunduğu temizlik çukurları vardı. Benim Çanakkale’de edindiğim intiba, düşmanın burada iyi teçhiz edilmiş, iyi korunmuş, iyi beslenmiş ve iyi ikmal edilmiş olduğu idi. Gerek Seddülbahir’de, gerek Arıburnu’nda bir takım gemilerin batmış olduğu gözümüze çarptı. Bunlar düşman tarafından kullanılmak üzere içini görmek için içerisi çimento doldurulup, isteyerek batırılmış gemilerdi. 

Bir gece, istihkâm deposu olan, iki metre kadar toprak altında depo kumandanı Binbaşı Tahsin Bey’in zeminliğinde özlediğim fasulye pilakisi yerken bombardıman başladı. Tahsin Bey, ‘Efendim, bizi böyle sabah akşam rahatsız ederler. Münasebetsiz adamlar!’ diye lâtife etmişti.”

Burhan Felek’in gözüyle Gelibolu


Burhan Felek, 1969’da 45 yılı dolduran fıkra yazarlığını 192’de ölümüne kadar Milliyet’te sürdürdü. Özellikle Pazar günleri Recebin Kahvesi adlı köşesinde yazdığı mizah yazıları ile de beğeni topladı. 1974 yılında kendisine Şeyh-ül Muharririn unvanı verildi. 

‘O zaman ki fotoğrafçılık’

Haberin Devamı

“Çektiğimiz resimler 1915 yılının sonlarında harp sahasında 10X15 boyunda bir makine ile cama çekilmiştir. Bu makine çift klişeli 6 şasesi ile 2 buçuk kilo gelirdi. Dış kutusu da ayrı. Karanlık oda bulmak mümkün olmadığından geceleri ancak yeni cam koyarak işe başlardık.

Böylece orada kaldığımız bir hafta zarfında ancak 70-80 kadar klişe çekebilmişizdir. 58 yıl önce çektiğim bu resimlerin hepsi cama çekilmiş direk kopyalardır. Belki de bu eski fotoğraf serisinin Çanakkale Harbi’nin yıl dönümü münasebetiyle yayınlanmasının bir sebebi de o zamanki dar imkânlarla neler yapılabildiğini göstermektir..”

Burhan Felek’in gözüyle Gelibolu

Zigin Deresi gerisinde tahrip edilmiş 7.5’luk düşman topu.