11.04.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
PAŞA ALYURT Ankara
Prof. Dr. Adem Sözüer, resen takip edilen suçlarda, suçun mağdurunun ‘şikayetçi değilim’ demesinin açılan davayı durduramayacağını belirterek, “Mahkeme hükmünü vermiş ve bu hüküm kesinleşirse ceza infaz edilir. Berfin olayında trajikomik olan, görüşülmekte olan teklifin bir maddesinde sadece yüze kezzap atmak şeklindeki yaralama af dışıdır deniyor, ama başka bir madde ile af kapsamına alınıyor. Bir ihtimal, Berfin’e ‘şikayetçi değilim’ diye dilekçe yazdırılmasının nedeni, mağdur bile cezalandırılmasını istemiyor diye bir algı oluşturup affa yönelik tepkileri azaltmak olabilir. Benimki sadece bir tahmin” dedi.
Dr Öğr. Üyesi Serdar Talas, “Bu düzenlemeye bazı istisnalar getirilmekle birlikte, tüm kadına karşı şiddet hallerini kapsadığını söylemek imkanı yoktur. Bu durumda olan bazı suç faillerinin de bu düzenlemeden yararlanacağı açıktır” görüşünü dile getirdi.
Dr Öğr. Üyesi Selman Dursun, infaz paketinin, koşullu salıverilme süresini 2/3 oranından 1/2’ye indirdiğini hatırlatarak, “Kasten öldürme suçları, cinsel suçlar, uyuşturucu ticareti suçları gibi istisnalarda 2/3 oranı muhafaza ediliyor. Ancak bunların arasında yüze kezzap atarak yaralama yok. Dolayısıyla 1/2 oranı lehe hüküm olarak uygulanacak” yorumunda bulundu.
Avukat Merve Uçanok, öncelikle Berfin’i bu karara iten bir sebep olup olmadığının mutlaka araştırılması gerektiğini dile getirdi. Uçanok, sanığın, düzenlemelerden kısmen yararlanacağını, cezasının sadece 3 ayını kapalı ceza infaz kurumunda geçirip açık cezaevine geçebileceğini belirtti.
Avukat Tolga Beyendi ise Berfin’in “canavarca hisle” yaralandığı için düzenlemede sanık lehine bir sonuç çıkamayacağı yorumunu yaptı.