Asteroit endişesi

29 Nisan’da dünyaya en yakın konuma geleceği açıklanan 2-4 kilometre çapındaki 1998 OR2 isimli asteroidin dünyaya çarpacağı yönündeki endişeler, koronavirüs salgını döneminde büyük paniğe yol açtı. Ege Üniversitesi Fizik Bölümü Atom ve Molekül Fiziği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ozan Ünsalan, uzaydan gelecek felaket dedikodularının gereksiz olduğu görüşünde:

‘Panik engellemez’

“Asteroit çarpacak ya da çarpmayacak söylentileri toplumu bu karamsar günlerde yanıltıyor. Yapılan panik bile her an çarpabilecek asteroiti engelleyemez. Smithsonian Astrofiziksel Gözlemevi’ndeki Küçük Gezegen Merkezi’nden edindiğimiz bilgiler ışığında, bu asteroidin yerkürenin yaklaşık 6 milyon kilometre yakınından geçerek uzay boşluğundaki rotasına devam edeceğini düşünüyoruz. Dünyamız ile asteroit parçaları olan meteorlar sürekli çarpışıyor. Astreoitler Mars ve Jüpiter arasındaki Asteroit Kuşağı’nda yer alır. Astereoitten kopan meteoroitler atmosferde parçalara ayrılırlar. Uygarlığı sona erdirebilecek büyüklükte bir asteroitin dünyaya çarpma ihtimali hep var ama endişe etmeye gerek yok. Çünkü elimizde bu olayı engelleyecek bir teknoloji yok. Ayrıca 29 Nisan’da yakından geçecek 1998OR2 asteroidi daha sonra 18 Mayıs 2031’de de geçecek.”

Bingöl’e düşmüştü

Dünyaya sürekli asteroit parçalarının çarptığını söyleyen Doç. Dr. Ozan Ünsalan, “Bir asteroitten kopan parçalara ‘Meteoroit’ denir. Meteoroitler dünya atmosferine girdikleri andan itibaren yanarak ‘Meteor’ olur. Meteorlar parçalanarak yere düşerse ‘Meteorit’ olur. Meteorlar, atmosferde saniyede 11-75 kilometre hızla yol alır ve sürtünmeyle parçalara ayrılır. Ülkemizde de yörüngesi belirlenebilen asteroitler izleniyor. 1908’de Sibirya’nın Tunguska bölgesindeki ormanlık alanı dümdüz edenin atmosfere girdikten sonra 6-12 km’lik irtifada patlayan meteoroid olduğu düşünülüyor. 2013’te Rusya’nın Chelyabinsk kentine düşen meteor hafızalarda. 2015’te Bingöl’e düşen Sarıçiçek meteorun, 4Vesta asteroidinden koptuğu kanıtladı.