20.11.2024 - 12:49 | Son Güncellenme:
Gizem ÇORLU- Emirhan YÜZÜGÜLDÜ/DHA
Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi'nde 4'üncü Cadde'de 23 Temmuz'da sınıf arkadaşının oturduğu apartmana giden Beren Su Bolat, arkadaşı ile birlikte 5 ve 6'ncı katlar arasında duran asansörde mahsur kaldı. İtfaiye görevlilerinin çalışması sırasında Beren Su, asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybederken, arkadaşı kurtarıldı. Açılan soruşturma kapsamında itfaiye şefi Ercan Yıldız, itfaiye erleri Bayram Babatürk, Buğra Yalabık tutuklandı. Beren Su'nun ölümüyle ilgili iddianame hazırlandı. İddianamede, şüpheli 3 itfaiyecinin kanun ve yönetmelikle düzenlenen kurtarma faaliyetlerine uygun olmayacak şekilde işlerini icra ettikleri, asansörü güvenli kat denilen alana indirmedikleri, asansöre ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmaksızın asansörün 5 ile 6’ncı kat arasında kaldığı haliyle asansörün kapısını açarak kurtarmayı yaparken, Beren Su Bolat'ın 5’inci kat boşluğundan zemine düşmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybettiği belirtildi.
İddianamede kazanın alınacak güvenlik tedbirleri, dikkatli ve özenli davranış ile önlenebilecek olduğu, kaçınılmazlık ilkesinin söz konusu olmadığı, asansörün bozulma hadisesinin tehlikeli bir durum olduğu, şüpheli itfaiye görevlilerinin ise kurtarma faaliyetinde gerekli tedbirleri almayarak tehlikeli durumu kontrol altına almadan, tehlikeli davranış sergileyerek kazayı önlemek yerine kazaya sebebiyet verdikleri belirtildi. Bu haliyle şüphelilerin eylem yoğunlukları itibarıyla bilinçli taksir ile hareket ettiklerinin kabulü gerektiğine dikkat çekildi.
'BU EKİPTE 2'NCİ GÜNÜMDÜ'
İddianamede itfaiye görevlilerinin ifadelerine de yer verildi. İtfaiye eri Buğra Yalabık, normalde çalıştığı ekibin bu ekip olmadığını belirterek, "Ben geçici olarak personel ihtiyacından dolayı burada görevlendirildim. Henüz daha 2’nci günümdü, bu olay da bizim kurtarma faaliyeti kapsamında uygun bir kurtarma faaliyeti değildir. Normal şartlarda elektrik kesilerek asansörün makine dairesinin bulunduğu yerden manuel müdahale yöntemiyle asansör güvenli kat dediğimiz yere indirilir ve bu şekilde kurtarma faaliyeti devam ettirilir. Ancak hem mesleki tecrübe hem de rütbe gereği ben emir eriyim. Bu faaliyet kapsamında emir komuta itfaiye çavuşunda idi. O ne derse o şekilde hareket ettik. Bu olaya müdahale ederken bu şekilde bir kurtarma faaliyeti icra etmedik" dedi.
‘ASANSÖR EĞİTİMİM YOKTUR’
İtfaiye şefi Ercan Yıldız, medyaya yansıyan ve kurtarma çalışması sırasında çekilen fotoğrafta elinde su matarası olduğu yönündeki bilginin doğru olmadığını söyleyerek, "Elimdeki kesinlikle su matarası değildi. Bizim itfaiye aracımızda bulunan içerisinde asansör anahtarları olan kutudur. Bu tarz asansörde mahsur kalma olaylarında halat veya bir benzeri alet ya da edevat kullanmıyoruz. Buna ilişkin ne aracımızda ne de envanterimizde herhangi bir eşya yoktur. Biz kurtarma faaliyetine ilişkin zaman zaman eğitim de almaktayız. Ancak benim asansör eğitimim yoktur. Olayın meydana geldiği anda ot yangınına müdahale ediyorduk. Anons gelmesi üzerine olay yerine geçtik. Diğer 2 arkadaşım Bayram ile Buğra'nın asansör eğitimi vardır. Buna ilişkin sertifika olur. Benim sertifikamın olmaması olaya müdahale etmeyeceğim anlamına gelmez. Daha önce de birçok kez asansör kurtarma faaliyetinde bulundum" ifadelerini kullandı.
'OLASI KASTLA ÖLDÜRME SAYILABİLİR'
Beren Su Polat’ın avukatı Ali Yüksel Özmen, Beren Su Polat dosyasında sanık itfaiyecilerin kendilerini ellerinde termos olmadığı şeklinde savunduklarını belirterek, “Ellerinde termos olup olmaması önemli değil. Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi ellerinde hala maymuncuk ile duruyorlar. Oysaki böyle itina gerektiren bir işte çalışan insanların, ellerinin boş olması gerektiğini, ellerindeki aleti bir yere bırakıp boş elleri ile çalışmaları gerektiğini bilmeleri gerekir. Kaldı ki normalde 6’ncı kattan giriş yapmaları gerektiği halde 5’inci kattan giriş yapıyorlar. Yine tanık ifadeleri ile de sabit ki, bu çok vahim bir hata, küçük çocuğa ‘kendini bırak’ diyorlar ve tutmuyorlar. Zaten bu nedenlerle savcılık makamı da itfaiyecilerin bu hatalarını bilinçli taksir saydı. Kaldı ki bu bile yeterli değil. Olası kastla öldürme sayılabilir. Şu an tutuklular. Biz küçük bir çocuğun bu şekilde ölümüne sebep olan sanıkların tutuklu yargılanmasını talep edeceğiz. Sonuna kadar bu işin takipçisi olacağız. İnsanlarımız bu tür olaylarla ölmesin istiyoruz” dedi.