GündemAileler: Engeli toplum yaratıyor

Aileler: Engeli toplum yaratıyor

09.11.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Türkiye, Aksaray’daki otizmli çocuklara yönelik ayrımcılığın utancını yaşıyor. Ancak bu ayrımcılık otizmli çocukların aileleri için oldukça tanıdık. Otizmli çocuklar ve aileleri, en büyük engeli eğitim döneminde yaşıyor. Okullar, otizm spekturum bozukluğu tanısı konulan çocukları sınıf düzenini bozdukları gerekçesiyle kabul etmiyor.

Aileler: Engeli toplum yaratıyor

Otizmli bir çocuk eğitim çağına geldiğinde Rehberlik Araştırma Merkezleri (RAM), çocuklara ‘Kaynaştırmaya uygun’ ve ‘Kaynaştırmaya uygun değil’ raporu veriyor. Uygun bulunmayan özel eğitim merkezlerine yönlendiriliyor.

Otizmli çocukların aileleri yasal olarak çocuklarına tanınan eğitim hakkının bazı okul yöneticileri tarafından yok sayılmasından yana dertli. O aileler yaşadıkları sıkıntıları Milliyet’e anlattı. Otizmli oğlunun kaynaştırma eğitimiyle liseyi bitirmesini sağlayan Parin Yakupyan, aynı zamanda Özel Çocuklar Eğitim ve Dayanışma Derneği’nin de başkanı. Yakupyan, kendi deneyimleri ve mevcut duruma dair gözlemlerini şöyle anlattı: “Toplum olarak farklı olanı kabul etmeme ve yargılama eğilimimiz var. Sorunumuz okullardaki yöneticiler. Çocukları kabul etmiyorlar ve bunla ilgili herhangi bir yaptırım da yok. Aksaray’daki olay bir milat oldu. Birçok aile kaynaştırma hakkını bilmiyor.”

Haberin Devamı

İstanbul Otizm Gönüllüleri Derneği Genel Sekreteri Sarah Başar da bir otizmli annesi. 7 yaşında ilkokul 1. sınıfa giden bir kızı olduğunu aktaran Başar, şunları anlattı: “4 yaşından itibaren çocukların eğitimden faydalanma hakkı var. Yalnız ailelerin kaydettirebilecekleri anaokulu bulmaları çok zor. 4 yaş itibariyle ailelerin okula kaydettirme mücadelesi başlıyor. ‘Kaynaştırmaya uygun’ raporu alan her çocuğun eğitimden faydalanma hakkı var, yasa bunu diyor. Ama buna rağmen birçok okul ön yargıyla yaklaştığı çocukları kabul etmiyor.Kaynaştırma öğrencisine ilkokulda, özel destek eğitimi sınıfı açılması gerekiyor, buna uyan da yok. Okullar bu çocukları kabul etmediği için aileler okula gönderemiyor. Çünkü, birçok aile haklarını bilmiyor. Okullara gönderebilen aileler de uygulanan mobbing nedeniyle, çocuklarını okuldan almak zorunda kalıyor.”

Deniz Sönmez’in de ilkokul birinci sınıfa giden otizmli bir oğlu var. En büyük sıkıntıyı okul döneminde yaşadığını aktaran Sözmez şunları anlattı: “Oğlumu dönem başında özel bir okula yazdık. Kaynaştırma sınıfında 20 gün kadar gölge öğretmeni eşliğinde okula gitti. 20 günün sonunda okul idaresi, faydalı olamayacaklarını söyleyip okuldan almamızı istedi. Mecburen aldık. Onlarca devlet okuluyla görüştük fakat hiçbiri kabul etmedi.”

Ayşe Yılmaz Mete’nin de 5,5 yaşındaki oğlu bir devlet okulunda anaokulu öğrencisi. Oğlunun iki yıldır aynı okulda olduğunu söyleyen Mete, ikinci yıl ciddi sıkıntılarla karşıya kaldığını belirterek, “Gölge öğretmenle birlikte sorunsuz bir yıl geçirdik ama bu yıl müdür değişti ve oğlumun okul için uygun olmadığını söyledi. Sonra da gölge öğretmeni istemedi. İlçe Milli Eğitim Müdürü’nün devreye girmesiyle gölge öğretmen sınıfta kaldı.”