Adnan Oktar ‘imam bacılar grubu’nu böyle kurdu! Kadınlara evlilik tuzağı

“Boşayın” dediği müritlerinin boşadığı kadınlarla önce “nikâhsız örgüt evliliği” yapıp ardından her birini bacı ilan ederek “imam bacılar grubu”nu kurmuş.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan 2018 yılı faaliyet raporunda, “yakalanmasaydı 2019 yılında mehdiliğini ilan edecekti” bilgisine yer verilen ve geçtiğimiz Temmuz ayında düzenlenen operasyonlarla 135 müridiyle birlikte yakalanıp Silivri cezaevine konan suç örgütü elebaşı Adnan Oktar’ın, eşlerinden boşandırttığı kadın müritlerle önce nikâhsız evlilik yapıp, ardından da örgütün en kozmik yapısı olan “imam bacılar grubu”nu kurduğu ortaya çıktı.

BİLİNMEYEN SIRLARI ANLATTILAR

Kendisini mehdi olarak gösterip, kurduğu tarikat adı altındaki korku ve şantaj örgütüyle 40 yıl boyunca binlerce insanı perişan eden ve tacizden tecavüze, çocuğa cinsel istismardan casusluk ve kara para aklamaya kadar 31 ayrı suçlamayla cezaevinde bulunan Oktar’ın, mağdur olarak ifade veren 3 eski müridi, örgüte yönelik olarak bugüne kadar bilinmeyen birçok sırrı açığa çıkardı.

MAĞDUR 3 ESKİ MÜRİT

Oktar’ın eski müritleri arasında yer alan ve Oktar tutuklanmadan uzun bir süre önce örgütten ayrılan A.D., E.E. ve S.E. isimli üç mağdurun soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyeti’nde verdikleri ifadelerde, Oktar'ın örgütün içerisinde çok önemli bir yeri olan ve kadınlardan oluşan “İmam Bacılar Grubu”nu nasıl kurduğunu anlattılar.

ÖNCE EŞLEŞTİRME EVLİLİĞİ YAPTIRDI, SONRA BOŞANDIRTTI

1979 yılında üniversite tahsili için Ankara’dan İstanbul’a gelen ve yanına topladığı gençlerle sözde tarikatını kuran Adnan Oktar, o dönem kurucu kadroda yer alan ve örgüt içerisinde "mürid" olarak adlandırılan A.D., E.E.ve S.E. nin de içerisinde bulunduğu bazı örgüt üyelerini örgüte katmayı başardığı kadın müritlerle eşleştirme yaparak evlendirdi. 80’li yılların ortasına doğru genişlettiği kadroda yer alan bu “eşleştirme çiftleri” nin bazılarına evliliklerinden bir süre sonra eşlerinden boşanmaları gerektiğini söyleyerek A.D., E.E. ve S.E. nin de arasında bulunduğu isimleri eşlerinden boşandırttı.

ÖNCE HAREM, SONRA İMAM BACILAR GRUBUNU KURDU

Örgütün erkek müritlerinin ne olduğunu anlayamadan kabul ettikleri bu süreçte Oktar, eşleri tarafından boşanan bu örgüt mensubu kadınların bir kısmıyla resmi nikâh yapmadan “nikahsız örgüt evliliği” yaptı. Adeta harem kuran Oktar, daha sonra bu kadınları örgütün en kozmik ve stratejik hücresi olarak ileride kendisini gösteren, adına “imam bacılar grubu” dediği örgüte zengin kadın ve erkek mürit kazandırma hücresinde görevlendirdi.

HAYAT KARARTAN HÜCRE

Sözde dini tarikat adı altında kurulan yapı içerisinde, yapılan bu ahlak ve inanca sığmayan uygulama sonrasında, eşlerini kaybetmenin yanı sıra, örgüt içerisinde Oktar’ın kurgu ve oyunlarıyla pasif duruma düşürüldüklerini ifade eden A.D., E.E. ve S.E. örgütten kendi istekleriyle ayrılıp koparken, Oktar’ın binlerce genci kurduğu bu “imam bacılar grubu” isimli hücreyle ağına düşürüp mürit adı altında köle yapıp hayatını kararttığı tespit edildi.

DOĞA BİLİMLERİ DERNEĞİ, TUZAĞI DÜŞÜRME İÇİN KURULMUŞ

Yüzlerce mağdur ve 35 itirafçı ifadesiyle ipi pazara çıkan ve dağılma aşamasına gelen örgütte, örgüt elebaşıyla birlikte tutuklanan 135 örgüt mensubu arasında yer alan ve etkin pişmanlık yasasından yararlanarak geçtiğimiz günlerde tutuklu bulunduğu Tekirdağ cezaevinden serbest bırakılan "Eti" kod adlı eski örgüt mensubu Altuğ Revnak Eti’nin de örgüte ve Oktar’a yönelik hassas bilgiler verdiği öğrenildi. Örgüt içerisindeki pis ilişkileri ve yaşananları 150 sayfalık ifadesinde anlatan Eti’nin, kurucusu olduğu Doğa Bilimleri Derneği'ni Oktar'ın talimatı ile kurduğunu ve bu dernek aracılığıyla verilen konferanslar esnasında, örgütün önceden hedefine aldığı genellikle zengin genç kızların imam bacılarla tuzağa düşürülüp örgüte kazandırıldığını ifade ettiği de öğrenildi.

AVUKATI’DA HERŞEYİ ANLATTI

Soruşturma kapsamında örgüt üyeliğinden tutuklanıp cezaevine konan ve bir süre önce etkin pişmanlık yasasından yararlanarak itirafçı olup cezaevinden tahliye olan örgütün önemli isimlerinden Fatih Doğan, Ayça Pars, Emre Kutlu, Ece Koç, Murat Develioğlu, Serdar Dayanık, Beril Koncagül ve Çağla Teker’inde örgüt ve Oktar hakkında kritik bilgiler verdiği öğrenilirken, yine 35 itirafçı arasında yer alan ve Oktar'ın avukatı olup örgütün hukukçular yapılanmasının başında bulunan Avukat Gülcan Karakaş’ın verdiği bilgilerin ise Oktar’ı cezaevine gömecek bilgiler olduğu öğrenildi.

EMNİYETLE PAZARLIK

İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 2018 faaliyet raporunda, 2019 yılını mehdiliği ilan ve yönetimi ele alma yılı olarak gördüğü ifade edilen Oktar, temellerini 1979 yılında attığı 40 yıllık hayalinin 8 ay önce başlatılan operasyonla çökmesi sonrasında İstanbul Emniyeti’ne bir mektup yazarak pazarlık yapmaya da çalışmıştı. Bir şekilde haberdar olduğu itirafçı ve mağdur şikâyetleri sonrasında cezaevinden çıkamayacağını anlayan Oktar, emniyete yazdığı ve “sorun mehdilikse vazgeçebilirim” dediği mektubunda, “ peki mehdilikten vazgeçersem serbest bırakırmısınız” diye sormadan da edememişti.