“Konut siteleri çok sahiplilikten dolayı da sahipsizdir; site yönetimleri sahibi yoktur da hamisi vardır. Sulh Hâkimi. Hâkim de sitelere ancak mevzuatın uygulanmaması iddiası ile yine kanundaki usul çerçevesinde müdahale edebilir. Söz konusu, hâkimin müdahalesinin usullerini belirleyen kanun da 1965 yılının sosyo-ekonomik şartlarına göre omurgalanmış, bugüne kadar da ondan fazla defa ekleme-düzeltmelere uğramıştır.”
“Hayatın normal akışını kelepçe gibi sınırlayan saha gerçekleri ile kanunun uyuşmazlığıdır. Bu uyuşmazlığın bir kanıtı da kanunda şimdiye kadar on defadan fazla yapılan değişikliklere rağmen, uyuşmazlıktan dolayı hakkında kürsü ile üst mahkeme arasındaki karar farklarından dolayı, site yönetimindeki uyuşmazlıklarda kanun maddelerinden çok içtihatların kararı belirleyiciliğidir. Herkes gibi gördük ki sorun site yönetimlerinin mevzuat temeli olan 634 Sayılı Kat Mülkiyet Kanunu’nda.”
Üç gün süren çalıştay sonrası 600 sayfalık “Tespit-tavsiye-teklifleri” içeren bir rapor ve kanun teklifi hazırlandı. Rapor, Kat Mülkiyeti Kanunu değişikliği çalışmasına katkı sağlaması amacıyla, Dernek Başkanı Suat Sandalcı tarafından hükümete sunulacak.
Çalıştay sonrası benim de gözlemim şu. Tesis yönetimi ile ilgili en önemli kanun olan ve 1965’te apartmanlar için hazırlanan KMK’nın, binlerce bağımsız bölümden oluşan toplu yapılar ve özellikle karma yapılar açısından acilen güncellenmesi gerekiyor. Çünkü, aynı parsel üzerinde rezidans, ofis, otel ve AVM’den oluşan karma ve kompleks yapılar artık basit bir apartman mantığıyla yönetilemiyor. Tesis yönetim sektörünün sağlıklı büyümesi için ise standart, yönetmelik ve kanun çıkarılmalı. Belirli sayıda bağımsız bölümden büyük olan yapıların profesyonel ve sertifikalı şirketlerce yönetilmesi sağlanmalı ve desteklenmeli.