25.04.2025 - 07:01 | Son Güncellenme:
HİLAL ÖZTÜRK - EREN KOCA / Marmara Denizi’nde, Silivri açıklarında önceki gün yaşanan ve 13 saniye süren 6.2’lik depremin ardından artçı sarsıntılar devam ediyor. Faylar yalnız artçı sarsıntılar değil, yeni sorular da üretiyor. Bu soruların başında da beklenen “büyük İstanbul depremi” geliyor. Milliyet’e konuşan bazı deprem uzmanları kesin bir tarih verilemese de beklenen depremin hem fiziksel hem de zamansal olarak İstanbul’a yaklaştığını belirtiyor.
‘7’NİN ÜZERİNDE OLMAZ’
Gazi Üniversitesi Deprem Araştırma Merkezi Kurucu Başkanı Prof. Dr. Süleyman Pampal, beklenen büyük depremi üretecek, Orta Marmara’da yer alan Kumburgaz fayındaki kırılmanın, depremi İstanbul’a hem fiziksel hem de zaman olarak daha fazla yaklaştırdığını söyledi: “Bu fay 1766 yılında iki yıkıcı deprem üretti. Burada 250 yıldır enerji birikiyordu. Depremlerin yaklaşık 250 yılda bir tekrarlandığı tespitleri var. Buna göre 2025 yılında ilk kırılma gerçekleştiğine göre, 250 yıl baremini dokuz yıl geçtikten sonra oldu demektir. Şimdi ikinci kırılmayı bekliyoruz, elbette kesin bir tarih vermek olası değil ancak daha fazla yaklaştığını söylemizde de bir sakınca yok. İkinci kırılmayı bu fayın doğuya olan kısmında bekliyoruz. Bu da beklenen depremin merkeze daha fazla yaklaştığı anlamına geliyor. Kesin olarak ifade edemem ama bu kırılmanını 7’nin üzerinde olacağını öngörmüyorum. Beklenen deprem İstanbul’un Avrupa Yakası’nda, Haliç’ten başlayarak Silivri’ye kadar olan bölgede, Çekmece, Avcılar çevresini risk altına alacak. Bu bölgenin zemini nedeniyle heyelan üretme ihtimali çok yüksek. Bu durum hasarın artmasına neden olabilecektir.”
‘BÜYÜK DEPREM YOK’
Yer Bilimci Prof. Dr. Şener Üşümezsoy ise İstanbul’da büyük bir deprem beklemediğini tekrarlayarak şunları kaydetti: “İkinci bir kırılma olacak ama bunun da büyüklüğü yine 6.2 büyüklüğünde olabilir. Enerji boşalttıkça doğuya doğru bir stres yüklemesine neden olabilir. Bu durumda daha yakın bir zamanda gerçekleşebilir. 23 Nisan’da yaşanan deprem kuzey-güney yönlüydü, ikinci depremin doğu-batı yönlü olmasını bekliyorum. Bu da özellikle sahil şeridindeki mevcut zemin nedeniyle heyelan ihtimalini artırır ve bu nedenle hasarın bu depremden daha büyük olmasına neden olabilir. Büyük İstanbul depremi diye bir deprem yok. Bu depremle stres boşaldı. Bir kırılma daha olacak ama düşünüldüğü kadar büyük bir yıkım oluşturabilecek bir deprem olmasını beklemiyorum.”
FARKLI GÖRÜŞLER VAR
Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan ise beklenen depremi “İstanbul depremi” olarak ifade etmenin büyük bir hata olduğunu ifade ederek “Beklenen büyük deprem Kuzey Marmara depremidir. 2045-2065 yıllarında biri Küçükçekmece’de 6.4, diğeri Silivri’de 7-7.2 büyüklüğünde, 7 kilometre derinlikle gerçekleşecek” dedi. Ercan, “6..2 büyüklüğündeki deprem beklenen depremi ne öne çekti ne de geciktirdi. Ancak beklenen depremin 22’de 1’i kadar enerji boşalttı. Yine eski kurgu değişmeden aynen sürüyor. Ancak bu konuda bilim adamları ikiye bölündü. Sadece Türk değil yabancı bilim adamları da ikiye bölündü. Kimisi ‘6.2 bitti diyor’ ki ben ben bu görüşteyim. Bu deprem oldu ve bitti. ‘Bu depremden sonra sürüklenme şeklinde büyük deprem eli kulağında’ diyenler var ki hiçbir kanıt yok. Tabii üçüncü bir görüş olarak da ‘İstanbul depremi bitmiştir’ diyen de var. Deprem pozitif bir bilim dalı değil, 13 km derinde bir şeyler oluyor ve bizler fikir yürütüyoruz” ifadelerini kullandı.
‘TEK YÖNLÜ KIRILMASI ŞAŞIRTICI’
Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, artçı depremler konusunda da şunları söyledi: “İstanbul’a doğru kayıyor. Büyükçekmece’nin önüne kadar geldi. Sürünme gibi bir olaya dönüştü. Bu sürünme yaklaşık 20-25 kilometrelik bir yol aldı. Ya bunun altı kırıldı ya da sürükleniyor. Büyükçekmece-Çatalca kırığının olduğu yerde durdu. Bunun Büyükçekmece Gölü’ne atlayıp da İstanbul önüne doğru ilerleyeceğini düşünmüyorum. Burada kalır, gerginlik düşer beklentisi içerisindeyim. Beni şaşırtan olaylardan bir tanesi deprem odağından sarsıntı yayılmaya başladığı zaman hem doğuya hem batıya kırması gerekirdi ama Şarköy’e doğru, batı yönüne kırmadı. Orada sızıntı çok az. Genellikle doğuya doğru, İstanbul’a doğru kırdı. Bu biraz şaşırtıcı olay. Tek yönlü kırılmayla karşılaştık. Benzer olayı 6 Şubat’ta da görmüştük.”
50 KM’LİK FAY DURUYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Ziyadin Çakır, “Kırılması gereken beklenen fayın bir kısmı kırıldı. 10-15 kilometrelik kısmı kırıldı. Geri kalan 50 kilometre duruyor. Kırılma yeri değişmedi. Yeni kritik nokta Kumburgaz açıklarından İstanbul Boğaz açıklarına kadar olan kesim. Oradan Adalar’a da ulaşabilir” dedi.
ABD’Lİ KURUM ANALİZ ETTİ
Hangi ilçe nasıl hissetti?
ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (USGS), Silivri açıklarında meydana gelen 6,2’lik depremin etkilerini ilçe ve mahallelere göre analiz etti. Depremin en şiddetli şekilde Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde hissedildiği belirtildi. Çorlu’nun Esentepe ve Kazımiye mahallelerinde MMI (hissedilen sarsıntı) 8.1 olarak ölçüldü. Mahalle sakinleri ise depremi normal hissettiklerini söyledi.
Esentepe Muhtarı Nigar İlgün, “8.1 gibi hissetmedik. Kimseye bir şey olmadı” derken, Kazımiye Muhtarı Yıldız Çelik de “Mahallede çok eski binalarda bile hasar yok” diye konuştu. USGS verilerine göre İstanbul’da depremin en çok hissedildiği ilçe 6.1 ile Beylikdüzü. Beylikdüzü’nü 6 şiddeti ile Esenyurt ve Büyükçekmece takip ediyor.
Onlar Türkiye'nin en çok bilinen isimleri. Şimdi ışıl ışıl yaşayan ünlülerin hayat yolculukları hep böyle başlamadı. Kimi kaset satarken söylediği şarkılarla keşfedildi, kimi inşaatlarda çalıştı. İşte ünlülerin ilk işleri...