25.08.2021 - 21:16 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Afganistan'da başkent Kabil'deki Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı'nın hemen dışındaki çaresiz bekleyiş sürerken, binlerce insandan faydalanmak isteyen fırsatçılar da harekete geçti.
ABD Başkanı Joe Biden, kaçmaya çalışan binlerce kişinin tahliye edilmesi için artan bir baskıyla karşı karşıya kalırken, Kabil havaalanındaki Batılı askerler, 31 Ağustos tarihine kadar Afganistan'dan insanları tahliye etmek için çılgınca çalışıyor.
Havalimanı yakınlarındaki Agfanlardan biri olan Fazl-ur-Rehman, Reuters haber ajansına yaptığı açıklamada, yiyecek ve suyun fahiş fiyatlarla satıldığını söyledi.
"Kabil havaalanında, bir şişe su 40 dolara ve bir tabak pilav ise 100 dolara satılıyor. Afgan para birimi değil, dolar. Bu sıradan insanların ulaşamayacağı bir şey" diyerek durumun ne kadar vahim olduğunu vurguluyor.
Taliban'ın 15 Ağustos'ta Afgan başkentini ele geçirmesinin ardından, yabancı askerler ve Afgan güvenlik görevlileri, kalabalıkları uçaklara binmek için geri püskürtüyor.
Öte yandan ödüllü fotoğrafçının öldürülmesine dair ortaya çıkan yeni detaylar kan dondurdu. Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesini fotoğraflayan ödüllü fotoğrafçı, Afgan Ulusal Ordusu komandolarını geri çektiğinde geride bırakıldı ve daha sonra vücudunu parçalayan Taliban savaşçıları tarafından vahşice öldürüldü.
38 yaşındaki iki çocuk babası Sıddıki'nin ölümüyle ilgili bazı ayrıntılar belirsizliğini koruyor olsa da, olayların ana hatlarını dünyaya ilan etmek için yeterli bilgi ortaya çıktı.
Yeni Delhi'den Reuters foto muhabiri Daniş Sıddıki, Taliban'ın güneydeki Spin Boldak kasabasında Afganistan'ı geri almak için düzenlediği yıldırım saldırısının başlangıcında öldürüldü.
Ödüllü fotoğrafçının Kandahar eyaleti Spin Boldak Sınır Kapısı yakınlarında, Taliban ile Afgan komandoları arasındaki çatışmayı izlerken bir roketten çıkan şarapnel tarafından yaralandığına inanılıyor.
Daha sonra, Taliban'ın eline geçmeden önce araştırmasın sürdürürken geri çekilen Afgan ordusu tarafından geride bırakıldığı tahmin ediliyor. Pulitzer Ödülü sahibi Hintli fotoğrafçı ve iki çocuk babası olan Siddıki, vücudu parçalanarak ve muhtemelen bir araba tarafından ezilerek öldürüldü.
Aşırı İslamcı grubun bir sözcüsü, Sıddıki'nin cesedinin parçalandıktan sonra bulunduğunu söylese de, Taliban savaşçılarının ünlü fotoğrafçıyı katlettiği tahmin ediliyor.
Ailesi, Reuters yetkililerinden Afganistan'daki krizi izlemesine izin vermelerini isteyen foto muhabirini anarken, ailesi şunları söyledi: "Daniş sadece olağanüstü bir profesyonel değil, aynı zamanda gerçekleri kendi objektifinden yakalayan harika bir insandı."
Reuters'a göre Sıddıki, geçen ayın başında haber ajansı yetkililere 'Biz gitmezsek kim gidecek?' diye sorduktan sonra Afganistan'a gönderildi.
İki gün sonra Sıddıki, isyancılarla çevrili bir polis memurunu kurtarmak için başarılı bir göreve katıldı. Konvoyu roket güdümlü el bombalarından ateş altında kaldı ve geri dönemk zorunda kaldı.
İçinde seyahat ettiği Humvee, RPG'lerden biri tarafından vuruldu. Diğer üç araç da imha edildi. Sıddıki, öndeki komandolar barikattan geçerken aracının yanına bir el bombası çarptı, patlama anını ve sarsıntıyı videoya kaydetti.
Ödüllü fotoğrafçı, 16 Temmuz'da Afganistan ve Pakistan sınırındaki Spin Boldak kasabasına yönelik bir Afgan saldırısının fotoğraflarını çekmeye çalışırken çapraz ateşe tutuldu.
Aynı gün Sıddıki ve iki Afgan komando, başka bir görevdeyken bir Taliban saldırısında öldürüldü, kilit sınır kasabası Spin Boldak'ı geri alma girişimi başarısız oldu. Bu bozgun, Afgan ordusunun çöküşünde erken bir dönüm noktasıydı.
Diğer Afgan askerlerinin ise roketten çıkan şarapnel tarafından yaralandığına inanılıyor. Sıddıki'nin tedavi için bir camiye götürüldüğüne inanılıyor.
Ancak Afgan askerlerinin geri çekilirken, ödüllü fotoğrafçının orada bırakıldığı anlaşılıyor. Sıddıki'yi Kandahar'da ağırlarken Afganistan'ın Özel Harekat Kolordusu komutanı Tümgeneral Haybatullah Alizai, Reuters'a şiddetli çatışmalarda askerlerinin Spin Boldak'tan çekildiğini anlattı.
Takip eden haftalarda, Taliban Afganistan'ı şehir şehir fethetti. Nihai zaferi, Kabil'in son düşen olduğu Ağustos ayının ortalarında geldi. Bugüne dek savaşları, mafya şiddetini ve mülteci krizlerini ele alan Sıddıki, arkadaşına Reuters'in Özel Kuvvetler'e katılmadan önce bir risk değerlendirmesi yaptığına dair güvence vermişti.
Reuters editörleri ve yöneticileri, riskli atamaları onaylama veya reddetme sorumluluğuna ve bunları sona erdirme yetkisine sahip. Gazetecilerin de sahadan çekilme seçeneği bulunuyor.
Sıddıki, yakınlarına "Endişelenmeyin" diye yazmıştı, "Fişi ne zaman çekeceğimi biliyorum." Sıddıki'nin ölümü, hem uluslararası medyada hem de yerel basında gazetecilerin çatışma ve siyasi çekişmeleri haber yaparken karşılaştıkları risklerin altını çiziyor.
Medya kuruluşları, kamu yararına hayati önem taşıyan haberleri yayınlarken çalışanlarını en iyi şekilde nasıl koruyacakları problemiyle boğuşuyor. Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre, 2010'dan bu yana küresel olarak 600'den fazla gazeteci öldürüldü.
Afganistan özellikle tehlikeliydi ve Ağustos ayı başlarında 28'i yerel gazeteciler olmak üzere bu ölümlerin 35'inden ülkedeki çatışmalar sorumluydu.
Ailesi ve meslektaşları, parçalanmış vücudunun korkunç görüntüleri sosyal medyada dolaşmaya başladığında ödüllü fotoğrafçının ölümünü öğrendi ve tam anlamıyla harap oldu.
38 yaşındaki iki çocuk babası Sıddıki'nin ölümüyle ilgili bazı ayrıntılar belirsizliğini koruyor olsa da, olayların ana hatlarını dünyaya ilan etmek için yeterli bilgi ortaya çıktı.