23.11.2020 - 14:10 | Son Güncellenme:
milliyet.com.tr
Dağlık Karabağ'da 27 Eylül tarihinde başlayan savaş 44 günde Ermenistan'ın tarihi mağlubiyetiyle sona ererken, günlerdir gizlenen sır ilk kez bugün başkent Erivan'da görünür hale geldi.
Amerikan Associated Press (AP) haber ajansı Azerbaycanlıların gözünün çeyrek asır önce geride bıraktıkları evlerinde olduğunu bildiriyor. 1990'lardaki savaşta yaklaşık 600 bin Azerbaycanlının işgalci Ermenilerden kaçmak zorunda kaldığını aktaran AP, şimdi ise binlerce insanın yurtlarına dönme heyecanı taşıdığını belirtiyor.
Ancak AP'ye göre, ciddi bir sorun var. Ajans, Ermenistan'ın 10 Kasım anlaşması gereği ilk çekildiği yer olan Ağdam'ı örnek gösteriyor.
30 yıl önce 50 bin insanın yaşadığı Ağdam'da bugün bir tane dikili bina yok, kent Batılı gazetecilerin daha önce tarif ettiği gibi: Kafkasya'nın Hiroşiması. Azerbaycan ordusunun işgalden kurtardığı Cebrail ve Fuzuli gibi şehirlerde de benzer bir var.
Bugün 62 yaşında olan Adil Şerifov, 1992 yılında Cebrail'in işgalinden kaçarak kaçarak Bakü'ye yerleşti. Cebrail'den zafer haberi gelmesiyle evinin tamamen yok edildiğini öğrendi, AP'ye "Daha büyük bir ev inşa edeceğim" diyor.
Nobel ödüllü bilim insanı Aziz Sancar ise, Ermenistan tarafından atılan füzelerle Gence'de anne ve babasını kaybeden ı Hatice Şahmezerova'nın eğitim masraflarını karşılayacak. Türk bilim insanı, söz konusu hesaba önemli miktarda para aktardı.
Dağlık Karabağ'daki 23 ayrı noktaya barış gücü askeri konuşlandıran Rusya ise, bölgeye dev nakliye uçaklarıyla ekipman göndermeyi sürdürüyor. Rus medyası, Karabağ'a mayın temizleme aracının da geldiğini yazdı.
Rusya Acil Durumlar Bakanlığı, Pazar günü Azerbaycan'ın Dağlık Karabağ bölgesine 27 tırdan oluşan bir insani yardım konvoyu gönderdi.
Samur sınır kapısında karşılanan konvoya Azeri yetkililer ordusu eşlik etti. İnşaat malzemelerinden oluşan insani yardımın yarısının Şuşa'ya, diğer yarısının Hankendi'ye ulaştırılması planlanıyor.
Yenilginin yol açtığı kasırganın dinmediği Ermenistan tarafında ise istifa çağrılarına direnen Başbakan Nikol Paşinyan, dünyada hiçbir ülkenin tanımadığı Dağlık Karabağ'ın yöneticisi Arayik Harutyunyan'la görüştü. İkilinin buluşmasına dair yapılan açıklamada çatışmalar sırasında kaçanların geri dönmesi ve normal yaşamın başlaması masaya yatırıldı.
Şimdiye kadar 25 bin Ermeninin Dağlık Karabağ'a geri döndüğü bilgisini veren Harutyunyan, savaşta ölen askerlerin ailelerine 600 dolar yardım verileceğini söyledi. 10 Kasım anlaşmasıyla statüsü tamamen belirsiz kalan Dağlık Karabağ'ı, Ermenistan bile resmen tanımıyor.
Uzun süredir kamuoyu önüne çıkmayan Paşinyan ve eşi Anna Akopyan ise, Pazar günü savaşta ölen askerler için düzenlenen dini törene katıldı. Anna Akopyan, savaşmak için cepheye gitmişti.
Pazartesi gününe gelindiğinde ise, Ermenistan'ın sakladığı sır ilk kez görünür hale büründü. Savaşta kaybolan askerlerin aileleri, başkent Erivan'daki Savunma Bakanlığı önünde toplandı.
Yerel medya, ebeveynlerin haber alamadıkları askerlerin akıbetini bilmediğini aktarıyor. Parlamentoda bugün kayıp askerlerle ligili dışişleri ve savunma bakanının da katılacağı bir toplantı yapılacak.
Söz konusu toplantıya kayıp askerlerin aileleri de davet edildi. Başbakan Nikol Paşinyan, 16 Kasım'da yüzlerce kayıp asker olduğunu söylemişti.
Muhalefetteki Taşnaktsutyun partisi milletvekili Gegham Manukyan, Paşinyan'ın istifası için süresiz açlık grevine başladığını duyurdu. Yerkir Medya'nın bilgi-analitik servisinin direktörlüğü görevini de yürüten Gegham Manukyan, Facebook hesabından "Paşinyan'ın istifasını talep eden süresiz açlık grevine gidiyorum"mesajını paylaştı.
Rusya lideri Vladimir Putin ise, Rusya-1 TV kanalına yaptığı açıklamada, ülkesinin Dağlık Karabağ'da yalnızca arabulucu olduğunu savundu. Anlaşma metninin kendisi, Azerbaycan lideri Aliyev ve Paşinyan tarafından hazırlandığını belirten Putin, şöyle devam etti:
"Metnin kendisine gelince, üçümüz yaptık - tabii ki ben, Aliyev ve Paşinyan. Aksini yapmak imkansız zaten. Aslında bunlar iki taraf - Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmalardı ancak Rusya sadece arabulucu bir rol oynadı ve bu belgeye göre tarafları barışçıl bir şekilde ayırmayı taahhüt etti. Ve şimdi yaptığımız da tam olarak bu."
Dağlık Karabağ savaşı sürerken açık şekilde Ermenistan'ı destekleyen ve Türkiye'yi hedef alan açıklamalar yapan Fransa lideri Emmanuel Macron ise, hafta sonu gözden kaçmayacak bir ziyaret gerçekleştirdi.
Macron, Dağlık Karabağ'daki Ermeni nüfusu için yardım toplayan Fransız Ermeni Destek Fonu'nun merkezini ziyaret ederek desteğini bir kez daha gösterdi.
Ziyarette merkezdeki gençlerden biri Macron'a neden Dağlık Karabağ'a askeri müdahalede bulunmadıklarını sorunca, Fransız lider şu yanıtı verdi:
"Uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler'in tanımlamasına göre Dağlık Karabağ bölgesi Azerbaycan toprağıdır. Egemen devletin talebi olmadıkça da müdahale etme hakkınız yoktur."
Daha önce dile getirdiği bazı iddiaları yineleyen Emmanuel Macron, Dağlık Karabağ'daki savaştan kaçan en az 1 milyon Ermeniye insani yardımın yapılması gerektiğini söyledi. Uluslararası medyanın takip ettiği ziyarette Fransız-Ermeni oyucu Simon Abkaryan ile bir dönemin futbol yıldızı Youri Djorkaeff de vardı.
Fransa'nın göndereceği yardım uçaklarının ilki Ermenistan'a ulaştı, ikinci uçak bu hafta gönderilecek. Macron, yardım uçağında Ermeni asıllı Fransız futbolcu Youri Djorkaeff'in de bulunacağı bilgisini verdi.
Ermenistan Başbakanı Paşinyan ise, Twitter hesabından Fransızca mesaj yazdı, "Fransa, bizce Ermenistan ve Ermenilerin dostudur. İnsani yardım taşıyan ilk uçak Erivan'a indi" dedi.
Uluslararası medya geçen hafta Azerbaycan tanklarının Ağdam'a ilerleyişini canlı yayınlarla verdi, böylece 27 yıllık işgal resmen sona ermiş oldu. Tankların geçişini izleyen Azerbaycanlılar, BBC muhabirine "Gece saat 4'ten beri buradayız. Kalplerimiz patlıyor. Ağdam'ı görmek istiyoruz. Havayı soluyalım" dedi.
Ermenistan'da gerçekleştirilen bir anket ise, Ermenilerin Dağlık Karabağ'ı tamamen kaybetmesinin önüne son anda geçen Rusya'ya bakışı ortaya koydu.
Ermenilerin neredeyse yüzde 85'i Rusya'yı ülkelerinin müttefiki olarak görüyor. Ankete katılanların yaklaşık yüzde 84'ü Rusya'ya karşı 'iyi bir tavırları' olduğunu söyledi.
Anket, Ermenistan'da yaşayan her beş kişiden dördünün Moskova'dan askeri ve siyasi yardım almaya hazır olduklarını gösterdi. Yüzde 9,4'lük bir oran ise Rusya'dan hoşlanmadığını dile getirdi.
Ankete katılanların yüzde 62,3'ü Rusya'yı Ermenistan için dost ülke olarak nitelendirdi. İkinci sırada yüzde 39,9 ile Fransa, üçüncü sırada ise yüzde 6,4 ile İran yer aldı. Katılımcıların yüzde 5,8'i Amerika Birleşik Devletleri, yüzde 1,2 Gürcistan ve yüzde 0,6 Almanya'yı dostu ülkeler listesinde saydı.
Rusya lideri Vladimir Putin, hafta içinde yaptığı açıklamada, Ermenistan'ın yenilgi anlaşmasını reddetmesi halinde bunun ‘intihar’ olacağını söylemişti. Dağlık Karabağ'ı Ermenistan dahil kimsenin tanımadığını hatırlatan Putin, "Karabağ’ın nihai statüsü belirlenmedi. Bugün var olan statükonun devam etmesi konusunda anlaştık. Bundan sonra ne olacağına gelecekteki liderler, gelecekte bu süreçte yer alacaklar karar verecek" demişti.
Ermenistan'ı alt üst eden anlaşmaya göre, Dağlık Karabağ'daki çatışma hatlarına ve Laçın koridoruna 1960 Rus barış gücü askeri yerleştirildi. Türkiye ve Rusya ayrıca Azerbaycan topraklarında tesis edilecek bir barış gözlem merkezinde birlikte yer alacak,
Dağlık Karabağ'daki çatışmalar 27 Eylül Pazar günü sabah saatlerinde Ermenistan'ın ateşkes ihlaliyle başladı. Dağlık Karabağ, Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası toplum tarafından Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanınıyor. Ancak Azerbaycan'ın topraklarının yaklaşık yüzde 20'sine denk gelen Dağlık Karabağ ve civarındaki bazı bölgeler, 1990'ların başından bu yana Ermenistan işgali altında bulunuyordu. Bölgede 1991 yılında 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' ilan edildi. Ancak burayı uluslararası alanda Ermenistan dahil hiçbir ülke tanımadı.
Güney Kafkasya’da 4 bin 400 kilometrekarelik bir alanı kapsayan Dağlık Karabağ (Yukarı Karabağ), Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki en büyük sorun olarak yıllardır çözüm bekliyordu. 'Dağlık Karabağ' bölgesinin kelime kökeni birkaç farklı dilin karışımından oluşuyor. İsminin içinde bulunan birkaç dil bile, bölgenin tarih boyunca farklı kültürler arasındaki geçişkenliğe nasıl maruz kaldığını başlı başına gösterir nitelikte.
İngilizcesi Nagorny (ya da Nagorno) Karabakh. 'Nagorny' kelimesi Rusçada 'dağlık' (нагорный), anlamına geliyor. Azerbaycancada da, tıpkı Türkçe'deki gibi 'dağlık' anlamına gelen 'dağlıq' ya da 'yukarı' anlamına gelen 'yuxarı' kelimeleri ile anılıyor. Karabağ ise, Türkçe ve Farsçada ortak bir kelime olup, 'siyah bahçe' demek.
10 Aralık 1991’de yapılan ve bölgede kalan Azerilerin boykot ettiği referandumda Ermeniler, Azerbaycan’dan ayrılmak için oy kullandı. Referandumun ardından Dağlık Karabağ’ın bağımsızlığı ilan edildi, ancak bu girişim uluslararası toplumda karşılık bulmadı. Ermenistan ordusunun desteklediği Dağlık Karabağ Ermenileri ile bölgede yaşayan Azeriler arasındaki gerilim, bağımsızlık ilanıyla gittikçe yükseldi. Çıkan çatışmalar, 1992’de Ermenistan ordusu ve Dağlık Karabağlı Ermeniler ile Azerbaycan ordusu arasında sıcak savaşa dönüştü.
Dağlık Karabağlı Ermeniler, savaş sonunda bölgenin tümünün kontrolünü ele geçirdikleri gibi komşu yedi bölgeyi (rayon) de işgal ettiler. Böylelikle Dağlık Karabağ ile Azerbaycan'ın doğrudan temas noktaları oldukça sınırlandı. Dağlık Karabağ sorunu akademik çevrelerde yıllardır 'donmuş çatışma' olarak nitelendiriliyordu. Aralıklarla devam eden çözüm müzakerelerine rağmen hem Dağlık Karabağ-Azerbaycan temas hattında hem de Azerbaycan-Ermenistan sınırında, karşılıklı ateşkes ihlalleri sık sık tekrarlandı.
Yarım milyon mülteci Azerbaycan ve Ermenistan'a sığındı, yaklaşık bir milyon insan zorla yer değiştirmek zorunda kaldı. Dağlık Karabağ çatışmaları başlamadan önce varolan bazı kasaba ve köyler tamamen terk edildi ve harabeye döndü. Azerbaycan topraklarının yüzde 14’ünden fazlası halen işgal altında.