New York'ta yaşayan Abby Andrew, henüz sadece 2 yaşındayken saçlarını kaybetmeye başladı. Ailesi Abby için çok endişelenerek onu zaman kaybetmeden doktora götürdü. Doktorlar küçük kıza alopesi areata ya da halk arasındaki adıyla saçkıran ya da kılkıran hastalığı teşhisi koydu. Alopesi areata saçlar, kaşlar, kirpikler ve diğer vücut kıllarının, belli bir belirti olmaksızın tüm vücuda yayılmış bir biçimde dökülmesiyle kendini gösteren bir hastalık. Alopesi teşhisi konan Abby'nin neredeyse tüm saçları döküldü ve 3 yaşına geldiğinde, annesi küçük kızın saçlarını kazımaya başladı. Abby büyüdükçe kelliğini saklaması daha zor bir hal aldı. Kafasına peruk takmadan evi terk etmek istemiyordu. Yüzerken peruk takamadığı için yüzme takımından ayrıldı. Lunaparka gittiğinde peruğu rüzgardan uçabilir diye düşünerek asla hız trenine binmedi. İnsanların onu peruğu olmadan görmesi, onda büyük endişe yarattı. Okulda Abby'nin kel olduğu hakkında dedikodular çıkmaya başladı. Abby gittikçe yalnızlaştı. Abby üniversiteye başladığında ise kelliği hakkında daha açık olmak istiyordu. Ancak 2014 yılının Mart ayında sevgilisiyle tanıştığında ona açılamadı. Kel olduğunu açıklayacak cesareti bir türlü kendinde bulamadı 24 yaşındaki Abby... Altı ay boyunca her gün aynı peruğu taktı. Her gece peruğuyla uyudu ve sevgilisinden hastalığını gizledi. Takvimler Ağustos ayını gösterdiğinde ise Abby, artık bu sırrı saklamaktan yorulmuştu. Facebook sayfasından saçsız halini gösteren bir fotoğraf paylaştı ve hastalığını tüm dünyaya duyurdu. Abby, erkek arkadaşının vereceği tepkiden çekiniyordu ancak korktuğu gibi olmadı ve sevgilisinden büyük bir destek gördü. Abby, 2016 yılında kendine bir youtube kanalı açtı ve kendisiyle aynı hastalığa sahip olanlara bilgi vererek destek oluyor. Abby, insanlara kendileri gibi olmalarını öğütlüyor ve ekliyor: Hayat saçlarınızı dert etmek için çok kısa!