Son Güncellenme:
Başrollerinde usta oyuncu Haluk Bilginer’in yanı sıra Cansu Dere, Şebnem Bozuklu ve Metin Akdülger’in de rol aldığı Şahsiyet, en çok izlenen internet dizileri arasında yer alıyor. Doğuş Grubu’nun dijital platformu Puhu TV’de yayınlanan dizinin yönetmen koltuğunda, oyunculuğu ile de tanınan Onur Saylak oturuyor. Şahsiyet’in senaryosu ise yeraltı edebiyatına kazandırdığı eserlerle bilenen Hakan Günday.Başarılı dizinin konusu ve oyuncuları kadar çekildiği mekanlar da dikkat çekiyor. Özellikle Kambura olarak tanıtılan yerin gerçekte nerede olduğu izleyiciler tarafından fazlasıyla merak ediliyor.
Dizi, birden fazla mekanda çekiliyor. İstanbul’un en eski ve ünlü semtlerinde çekilen Şahsiyet’in, çekimlerinin büyük bir bölümü Beyoğlu’nda gerçekleşiyor. Bunun nedeni ise Haluk Bilginer’in canlandırdığı Agah Beyoğlu karakterinin Beyoğlu Asmalımescit’teki bir apartmanda oturması. Çekimlerde, Jurnal Sokak’ta yer alan bu apartmanın hem 8 hem de 10. daireleri kullanılıyor. Beyoğlu’nun Şişhane gibi semtleri ile Çiçek Pasajı, Tünel gibi tarihi mekanları da kısa süreli de olsa bazı sahnelere ev sahipliği yapıyor.Beyoğlu’nun dışında; Beykoz, Riva, Çamlıca Tepesi gibi İstanbul’un popüler ve hoş manzaralara sahip semtleri de farklı sahnelere ev sahipliği yapıyor.
Şahsiyet’te Agah Beyoğlu karakterinin geçmişte görev yaptığı Kambura bölgesi, aslında gerçekte haritalarda yer almıyor. Sahneler aslında turistik bir belde olan ve Bursa’nın Nilüfer ilçesine bağlı Gölyazı’da çekiliyor. Dolayısıyla Agah’ın dosyaları ele geçirdiği Kambura Adliyesi de gerçekte bulunmuyor. Burası da yine Gölyazı’da bulunan eski bir bina.Gölyazı, hem yeşilin hem de mavinin bir arada bulunduğu, sevimli bir kasaba olarak biliniyor. Ulubat Gölü kenarındaki yarımada, diziden sonra yerli turistlerin daha da çok ilgisini çekecek gibi görünüyor.
Daha önce Güneşi Beklerken adlı dizisiyle de bir hayli ünlenmiş olan Gölyazı, hem tarihi hem de doğal güzellikleriyle ziyaretçilerinin beğenisini kazanıyor. Bizans ve Osmanlı döneminden izler taşıyan eserlerin bulunduğu bölgenin tarihi 4. yüzyıla kadar dayanıyor.Yunan mitolojisinde; ateşin, müziğin, güzel sanatların ve ışığın tanrısı olan Apollon’un şehri olarak bilinen, bu nedenle de eski adı Apolyont olan Gölyazı; Arnavut kaldırımlı sokakları, nostaljik yapıları ile öne çıkıyor. Köy kahvehaneleri, eski Rum evleri, yaklaşık 700 yıllık tarihi çınar ağacı ve şirin dükkanları sayesinde daha da sıcak bir görünüme kavuşuyor. Arkeolojik SİT alanı olarak tanımlanmış bölge, özellikle bahar ve yaz aylarında güzelliğini en net şekilde gözler önüne seriyor.