NATO’nun dev tatbikatı sona erdi
NATO’nun Müttefik Mukabele Gücü’nün ilk geniş katılımlı tatbikatı ve 8 Ocak’ta 9 ülkeder 10 bin askerin katılımıyla başlayan “Steadfast Dart 2025”, Romanya’da sona erdi. Türkiye, Bulgaristan, Fransa, Yunanistan, İtalya, Romanya, İspanya, Slovenya ve Birleşik Krallık ordularının yer aldığı tatbikatın amacı, Madrid Zirvesi’nde kurulmasına karar verilen Müttefik Mukabele Gücü’nü test etmekti.
17 gemi, 20 uçak ve 1.500’ü aşkın zırhlı aracın katıldığı tatbikatta, NATO’nun doğu kanadını güçlendirmek amacıyla hızla kuvvet konuşlandırma yeteneği test edildi. İtalya’nın Napoli kentindeki Müşterek Kuvvet Komutanı Oramiral Stuart Munsch, tatbikat sonrası düzenlediği basın toplantısında, “Steadfast Dart, (NATO) İttifak topraklarının her karışını savunacak olan yeni gücümüze yönelik çabalarımızın doruk noktasını temsil etmektedir” dedi. Müttefikler, bu çerçevede, geçtiğimiz hafta NATO Savunma Bakanları toplantısında, Avrupa Müttefik Kuvvetler Başkomutanı Orgeneral Christopher Cavoli’nin sorumluluk alanını genişleterek, ona ihtiyati planlamanın yanı sıra yetkisi tanımıştı. Ayrıca, müttefiklerin güvenliğini artırmak amacıyla ihtiyaten veya acilen asker gönderme yetkisi de verilmişti.
‘İyi bir deneyim’
Milliyet’in sorularını yanıtlayan Oramiral Stuart Munsch, NRF’den (NATO Mukabele Gücü) ARF’ye (Müttefik Mukabele Gücü) geçişin önemini şu sözlerle vurguladı: “Müttefik Reaksiyon Gücü, Avrupa Müttefik Yüksek Komutanı için çalışıyor. Avrupa’nın güney yarısı için, bölgesel savunma planımın bir göstergesi olarak RF’yi (bölgesel gücü) görevlendirdi. Bu tatbikat, planımızı test etmek ve gerekirse iyileştirmeler yapmak için iyi bir deneyim sağlıyor.”
ARF, NRF’ye kıyasla daha hızlı, çevik ve müttefikleri tehdit eden bölgelere kısa sürede daha fazla asker gönderebilecek bir yapı. Üstelik, eski sistemden farklı olarak tam entegre bir yapı sunuyor ve çok katmanlı bir yaklaşım benimsiyor. Bir başka deyişle, ARF yalnızca kara, hava ve deniz kuvvetleriyle özel kuvvetlerden oluşmuyor; aynı zamanda NATO Siber Kuvvetleri ve NATO Uzay Kuvvetleri Komutanlığı’nı da kapsıyor. Ancak eksiklikler de yok değil. Nitekim Oramiral Munsch, tatbikatta gözlemlenen eksikliklerle ilgili olarak “Her zaman öğreniyoruz ve savaşın değişen karakterine adapte oluyoruz. Dolayısıyla uyum sağlama yeteneği çok önemli. Ve uluslara en çok soracağım şey de bu olurdu” dedi.
Türkiye’nin varlığı
Türkiye’nin, tatbikata kimi zaman Barbaros sınıfı “TCG Kemalreis” fırkateyniyle kimi zaman Aydın sınıfı mayın avlama gemileriyle kimi zaman da senaryo gereği keşif birliğiyle verdiği destek, NATO’nun Karadeniz, Balkanlar ve Kırım bölgesinde Türkiye’nin askerî varlığı olmadan başarılı bir harekât yürütmesinin zor olduğunu yeniden gözler önüne serdi.
Zira Türkiye, ABD’den sonra NATO’da 600 bin askeriyle en büyük ikinci orduya ve en fazla muharebe tecrübesine sahip ülkelerden biri. İttifak’ın askerî kanadı da, Türkiye’nin NATO’ya sağladığı bu katma değerin farkında.
