01.01.2024 - 03:33 | Son Güncellenme:
Türkiye Tasarım Vakfı; Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yaptığı protokoller kapsamında, depremden etkilenen Hatay’ın tarihi merkezinin yeniden hayat bulması için sürdürdüğü çalışmaları aktarmak üzere düzenlediği buluşmaların 19. sunu Kuzguncuk İskele’de gerçekleştirdi. Süreç boyunca Hatay, Adıyaman ve İstanbul’da çok sayıda çalıştay ve halk buluşmaları düzenleyen Türkiye Tasarım Vakfı’nın 23 Aralık Cumartesi günü Kuzguncuk İskele’de gerçekleştirdiği buluşmaya mimarlar, akademisyenler, yerel sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve Hataylı vatandaşlar katıldı. Açılış konuşmasında görevini vakfın yönetim kurulu üyesi Furkan Demirci’ye devrettiğini açıklayan Türkiye Tasarım Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kalyoncu ile Hatay’ın İhyası sürecinin paydaşlarından Keym Kentsel Yenileme Merkezi Kurucu Ortağı Cem Yılmaz’ın Hatay’ın merkezini aslına uygun şekilde yeniden yapılandırmanın amaçlandığı çalışmalara ilişkin detayları aktardığı Türkiye Tasarım Vakfı’nın etkinliğinde; iş birliği platformunu temsilen DB Mimarlık Kurucu Ortağı Mimar Bünyamin Derman, Yalın Mimarlık kurucusu Mimar Ömer Selçuk Baz, TeCe Mimarlık Kurucu Ortağı Cem İlhan ve NSMH Kurucusu Mimar Nevzat Sayın söz alarak Şubat ayında meydana gelen depremden en çok etkilenen şehirlerin başında gelen Hatay’ın kent merkezinin yeniden hayat bulmasının, kültürel mirasın ve kent kimliğinin korunmasının amaçlandığı çalışmalara ilişkin detayları aktardı. Toplantıda katılımcılar ile birlikte kültürün mimariye yansıması, yerel halkın sürece dahil olması, mülkiyet hakkı, kent sistematiği, kamusal alanlar ve altyapı gibi konular tartışıldı. Mimar Bünyamin Derman “Geniş mutabakatlara inandığımız için bugün burada meslektaşlarımızla ve akademisyenlerimizle bir araya gelmek, onların düşüncelerini dinlemek ve Hatay’ın geleceğini hep birlikte tartışmak bizim için çok kıymetli. Şu ana kadar Hatay’ın ihyası için ulusal, uluslararası ve yerel uzmanlarla birlikte oluşturduğumuz çalışma grubumuzla çalıştaylar ve Hatay halkının katkılarıyla çeşitli oturumlar düzenledik, düzenlemeye de devam edeceğiz” diyerek Hatay’da hem arkeolojik hem de demografik özellikleri dikkate alarak, kentin hafızasını koruyarak, eski kent merkezindeki tarihi yerin dokusunu bozan yapıları ayıklayarak çoklu etkileşimle ve iş birliği kültürüyle bir tasarlama ve planlama çalışması yaptıklarını ifade etti. İş birliği platformunun bir diğer paydaşı Mimar Ömer Selçuk Baz pilot proje alanındaki planlama ilkelerini şu sözlerle aktardı: “Hatay kent merkezinin planlamasında mahalle ilişkilerinin ve demografik yapının olabilecek en üst seviyede korunması dikkate aldığımız en önemli kriterlerden biri. Deprem öncesi konut sayısının korunması da öyle. Dere yataklarının aktif yeşil alan olarak tanımlanması her kentin olduğu gibi Hatay’ın da sonuna kadar hak ettiği bir durum. Ortak kamusal alanların ve ortak yeşil alanların artırılması; ara yol izlerini koruyarak yaya, bisiklet ve topluma taşıma odaklı ulaşım prensiplerinin oluşturulması; sosyal, kültürel ve iklimsel referansların yeni çalışmalarda kurgulanması ve yoğunluk ve kat sayılarının bölgeye göre sınırlı tutulması prensipleriyle hareket ediyoruz.”
Türkiye Tasarım Vakfı Çalışmaları Gönüllü Olarak Koordine Ediyor
TTV Hatay Tasarım ve Planlama İş birliği Grubu, deprem sonrası Hatay’ın Antakya başta olmak üzere, Kırıkhan, Defne ve Samandağ ilçelerinin merkezlerinde belirlenen pilot alanlar için, kentsel ölçekten detay ölçeğe kadar, farklı disiplinlerin (mimar, şehir plancısı, inşaat mühendisi, arkeolog, jeolog, peyzaj mimarı, farklı mühendislik alanlarının) yer aldığı tasarım süreçlerini kolektif bir şekilde sürdürüyor. Türkiye Tasarım Vakfı, devam eden süreçte Hatay’da tarihi ve arkeolojik araştırmalar, bölgenin doğal ve sosyolojik yapısı, kent hafızası ve mimari dokusu üzerine geniş çaplı araştırma, bilgi toplama çalışmalarını gönüllü olarak koordine ediyor. Hatay’ın tarihi ve arkeolojik araştırmalarından bölgenin doğal, sosyolojik ve ekonomik yapısına; sürdürülebilir kentsel mimari tasarımdan şehirciliğe, zemin değerlendirme ve iyileştirmeden ulaşım ve peyzaja; aydınlatma ve kent mobilyaları tasarımından kentin bitki örtüsüne kadar geniş kapsamlı çalışmalar yürüten TTV Hatay Tasarım ve Planlama İş birliği Grubu; çalışmanın başlangıcından itibaren kamu kurumları, yerel sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve yerel halk ile çok sayıda toplantılar, çalıştaylar ve basın buluşmaları düzenledi ve düzenlenmeye devam ediyor. İş birliği grubunun, bölge halkının sorularını cevaplayabilmek ve operasyonlarını yürütebilmek için Hatay’da da bir ofisi bulunuyor. Türkiye Tasarım Vakfı, herhangi bir davet ve çağrı beklemeden depremin hemen ardından 18 Şubat 2023’te Hatay bölgesine giderek gönüllü çalışmalarına başladı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile 21.09.2023, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile 01.08.2023 tarihi ile protokoller yapıldı. Tasarım ve planlama çalışmalarının Nisan 2024’e kadar ilgili bakanlıklara sunulması hedefleniyor.
Pilot Proje Alanındaki Temel Planlama İlkeleri
TTV Hatay Tasarım ve Planlama İş birliği Grubu tarafından yürütülen proje çalışmaları kapsamında, 200 hektarlık pilot proje alanı içinde dere, nehir kenarları imara kapatılarak kamusal açık ve yeşil alanlara dönüştürülüyor. Tüm bölge içerisinde mevcut ana yol izleri tutularak yeniden kurgulanan ulaşım ağı, yaya, bisiklet, insan, toplu taşıma odaklı olarak ele alınıyor, özel otomobile bağlı ulaşım kontrollü olarak düzenleniyor. Yapı yükseklikleri kademeli olarak zemin +4, 5, 6 kat olarak düzenlenirken pilot adalarda komşuluk ilişkilerini canlandıracak ortak alanlar kurgulanıyor ve gündelik yerel alışkanlıkların sürdürüleceği olanaklar yaratılıyor. Alan içerisinde tasarlanan projelerde ilkesel olarak deprem öncesinden kalma izler ve kentsel hafıza öğeleri göz önünde bulunduruluyor ve mümkün olan düzeyde bu öğeler korunarak kentlilerin alana yabancılaşmaması sağlanmaya çalışılıyor. Üretilen tasarımlarda üst ölçekteki bir masterplan doğrultusundaki yaklaşımın yanı sıra, alt ölçeklerde yapıların bir araya gelişinde kentsel dokuyu oluşturan öğeler arasında uyum yakalanabilmesi için de hassasiyet gösteriliyor. Tüm proje müellifleri düzenli toplantılar ile tasarımları bir arada tartışıyor. Ayrıca malzeme, doku, oran gibi konularda da tasarımlara rehberlik etmek amacıyla bir çalışma grubu bulunuyor. Mimari ekiplerin yereldeki hak sahipleri ile bir araya gelmesi sağlanarak projeler üzerinde doğrudan geri dönüş almaları mümkün olabiliyor.
Yerel Halkın Mülkiyet Haklarının Korunması Esas Alınıyor
14 Kasım 2023 tarihinde Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’nın talebi ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın onayıyla Hatay’ın Antakya ve Defne ilçelerindeki 207 hektarlık bölgeyi içeren 8 mahalle, “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlendi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilen kararlar doğrultusunda proje sınırları içindeki mahallelerde demografik yapı ve hak sahipliği korunmakta, ek konut üniteleri yapılmamakta. Böylece önceki komşuluk ilişkileri korunarak ve bölgeye ek nüfus getirilmemesi projenin temel hedeflerinden biri. Bu çerçevede tüm çalışmalarda, deprem öncesi mülkiyet pozisyonlarına en yakın noktada konut ünitelerinin sahiplerine verilmesi hedefleniyor. 14 Kasım 2023 tarihinde Antakya’da proje alanını kapsayacak şekilde yapılmış olan “rezerv yapı alanı” ilanı uygulama aşamasında planlama süreçlerindeki pratik sorunları gidermeyi hedefliyor. Projede yerel halkın mülkiyet haklarının korunması esas alınıyor.
Hatay halk sunumu, Mustafa Kemal Üniversitesi, 20 Ekim 2023.