23.Serpentine Galeri Pavilyonu

Mass Studies “Takımada Boşluğu" (Archipelagic Void) adını verdiği tasarımında yapıyı parkın doğal ekolojisiyle iç içe geçmiş bir dizi küçük öğeye ayırarak açık bir alanın etrafında sergilenen beş “adadan” oluşan bir yerleştirme sunuyor. Pavilyon 7 Haziran’dan 27 Ekim’e kadar halka açık bir şekilde sergilenecek ve açılıştan iki gün önce basın ön gösterimi yapılacak. Çok yönlü pavilyon, bireysel ve kolektif gündelik faaliyetlerin tüm anlatılarını bir araya getiren ve genellikle eski Kore evlerinde bulunan küçük bir avlu olan “madang” işlevi gören merkezi bir boşluk etrafına yerleşiyor. Bu merkezi boşluk, kendisini çevreleyen yapı takımadalarına demirleyerek benzer bir şekilde hareket etmek üzere tasarlanmış. Pavilyonun adaları bu boşluğun etrafında her biri farklı bir amaca hizmet eden “içerik makineleri” olarak tasarlanmış. Galeri, ana giriş noktası olacak ve Serpentine South’un küratöryel faaliyetlerini genişletecek. Oditoryumun, pavilyonun kuzeyindeki küçük kütüphanenin yakınında, duraklama ve düşünme seçeneği sunan ana toplantı alanı olması planlanıyor. Çay Evi, tarihi galerinin çay pavyonu rolünden esinlenirken, Oyun Kulesi dinamik etkileşimleri teşvik etmek için ağlı bir yapıyla alanı açıyor. Bu yapılar arasındaki boşluklar da farklı mekansal kimliklere sahip ve çevredeki park ile pavilyon etkinlikleri arasında eşik görevi görüyor. Tüm bu uyarlanabilir alanlar, ziyaretçileri ağırlamak ve canlı programlar için esnek alanlar sunmak üzere yaratılmış. Pavilyon, Serpentine’in teknoloji ve ekoloji aktivasyonlarının yanı sıra müzik, şiir, söz ve dans alanlarında canlı karşılaşmalar için disiplinler arası bir platform sunuyor. 2003 yılında Minsuk Cho tarafından Seul, Kore’de kurulan Mass Studies, günümüzün tanımlayıcı mekansal koşullarını bulmak için bağlam, seri üretim, kentsel koşullar ve kültürel nişler konularını araştırıyor. Ofis, mimari üretimi etkileyen mekansal sistemler, yapı malzemeleri, teknikleri ve tipolojik farklılıklara odaklanıyor. Minsuk Cho’nun Hyungmin Pai ve Changmo Ahn ile birlikte küratörlüğünü üstlendiği Venedik Mimarlık Bienali Kore Pavyonu, 2014 yılında Altın Aslan En İyi Ulusal Katılım ödülüne layık görülmüş. Ofis ayrıca Southcape Owner’s Club Kulüp Binası, Songwon Sanat Merkezi ve Güney Kore’deki Osulloc Çay Evi Pavyonları gibi ilgi çekici projelerin de tasarımına imza atmış.

Loop of Wisdom

Powerhouse Company'nin Çin'in Chengdu kentindeki yeni gelişmekte olan bir mahalle için tasarladığı Loop of Wisdom bir teknoloji müzesi ve karşılama merkezi. Kültürel programı kapsayan binaya ek olarak, akışkan ve dinamik formdaki dalgalı bir çatı yolunu da içeren merkez, erişilebilir bir simge yapı olarak dikkat çekiyor. Kullanıcıları burayı keşfetmeye ve düzenli yürüyüşlerinin ya da koşu rutinlerinin bir parçası haline getirmeye davet eden yapı organik ve geometrik formuyla topografyayı takip ediyor. Arazinin hareketlerini kentsel çevreye organik bir yumuşaklık getirecek benzersiz bir tasarımın temeli olarak kullanan Powerhouse Company iki ayrı mimari programı tek bir yapıda birleştirmiş. Yol, programa yer açmak için yükselirken, yeni gelişen kentin çarpıcı manzarasını sunan bir çatıya dönüşüyor. Yeni bina aynı zamanda bir yola dönüşürken doğanın yapının etrafında, altında ve içinde devam etmesine izin veriyor. Çatıdaki yürüyüş yolu 698 metre uzunluğunda olup zemin seviyesindeki erişimden 25 metre yükselerek çevredeki yeşilliklerin ve uzaktaki dağların muhteşem manzarasını sunuyor. Yolun yüzeyi atletizm pistlerinde kullanılan kauçuk asfalt ile kaplanırken manzaranın yemyeşil görüntüsüyle oluşturduğu çarpıcı kontrast nedeniyle çatıda kırmızı renk seçilmiş. Pistin üstündeki çatı yüzeyi özel alüminyum karolardan oluşuyor. Geceleri binayı aydınlatan LED ışıklar ile oluklar ve trabzanlar gibi işlevsel unsurların tümü dikkatlice gizlenerek döngünün zarif sadeliğini ve akıcı hatlarını geliştiren aerodinamik profil ortaya çıkarılıyor. Kırmızı çatının altındaki sergi alanları, ahşap tavanlar ve çevredeki manzaranın açık görünümüyle sıcak ve doğal bir atmosfere sahip. Cepheler, 13 metre yüksekliğe kadar yapısal olarak camla kaplanmış. Bu şeffaflık, iç ve dış mekan arasındaki sınırı bulanıklaştırarak doğayla olan bağlantıyı daha da güçlendiriyor.